Gönülyolundan demiryoluna
Osmanlı Türkiyesi, beyaz mendil sallamadan bir adım evvel hem Medineye kadar demir yolu yapmış ve hem de dünyada ikinci metro olan Tüneli gerçekleştirmişti. III. Selimden bu yana Sultanlar, sanayi inkılabını kaybetmiş olmanın derin sancılarındadır. Bu itibarla Avrupada hayata geçen telgraf, telefon, tünel, otomobil, demiryolu...hepsini hâlâ dünyanın birkaç sayılı devletinden biri olan Osmanlı coğrafyasına nakşetme çabasındadırlar. Ne var ki iki felaket birbirini kovalar, darbeler ve harpler. Bu ikisi Padişahların da devletin de milletin de yakasından düşmez. Darbeler hep var ola geldi, harplerse sıcak çatışmadan kültürel ve ekonomik kimliğe bürünerek devam etti.
Yol medeniyet iken, Osmanlı sonrasında uzun fukaralık ve soğuk iç çatışma sebeplerinden dolayı tam üç çeyrek asır gereği gibi kavranamadı. Yol denince esas itibariyle kara yolu anlaşıldı ve sermayenin bu yana çekmesi sebebiyle de yatırımlar hep oraya kaydı. Trafik kazası adı verilen yol cinayetlerinde dünya birinciliğini seneler boyu kimseye bırakmadık.
Sermayeye sermaye katan bu semirtici politika, asrın başlarına kadar devam etti. On yıl öncesinde hem hava yolu ve hem de demiryolunda hamleler başlatıldı. THYnin yanı sıra başka yerli taşıma şirketleri de devreye girdi. THY Anadolu Jet ismiyle kendi rakibini kurabildi. Tek genel müdürlük iken birkaç genel müdürlüğe ayrıldı. Rekabeti esas alan bir iş anlayışı cesaretle uygulama buldu.
Fakat Ulaştırma Bakanlığı, bu memlekette bir de TCDD diye bir işletme olduğunu, tren yolu bulunduğunu hatırlattı. Lastik tekerlekli taşımacılığa paralel demir tekerlekli taşımacılık devreye alınmaya başlandı. Hakikaten demiryolları unutulmuş, ümitler kesilmiş ve gözden çıkartılmıştı. Tren artık nostaljiydi. O tarafa da ilgi yönelince demiryollarında arka arkaya karanlık kazalar meydana geldi. İyi saatte olsunlar, kelle istiyordu. Köhnemiş kapitalist düzenin sözcüleri isyancı yeniçerinin istemezükçü çağdaş versiyonuydu. Buna rağmen mevcut demiryollarının yüzde 75i elden geçti. Sekiz yılda 888 kmsi hızlı tren olmak üzere 1076 km yeni tren yolu yapıldı. Bu uzunluk, 2023e kadar on bin kmye çıkartılacak. Marmaray bittiğinde İstanbulda demiryolu taşımacılık payı yüzde 8den 28e yükselecek.
TCDD genel müdürü Süleyman Karamanı iyi tanırız. Samimi, sade, işini seven bir insandır. Şu an TCDD ülke topraklarını bir ağ gibi örmekte. Yakın gelecekte bütün Türkiye, metrolar, geçitler, demiryolları, yüksek hızlı trenlerle birbirine bağlanmış, uzak mesafeler daha da yakın olmuş olacaktır.
Türkler kara, hava, deniz ve demiryolunu bir arada ve yeniden keşfettiler.
THYnin yanı sıra bir de YHT/Yüksek Hızlı Tren gerçeği doğdu.
Yollar önce gönüllerde açılıyor.
Ufku olmayanın yolu olmaz.
Yol medeniyettir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.