Külfete Talip Olmak
Yetki ve makama talip olmak getireceği sonuç itibariyle iki türlüdür. Biri nimete diğeri külfete talip olmaktır. Filistin'de direniş ve mücadelede, özellikle de İslâmî direnişte bu hep külfete talip olmaktır. Hamas'ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin, yedi kişilik kurucu heyetten Prof. Abdülaziz Rantisi, önemli liderlerinden değerli ilim adamı Nizar Reyyan, İsmail Ebu Şenneb başta olmak üzere lider konumuna gelmiş olanların çoğu şehit edildi. İslâmî Cihad'ın kurucu lideri Dr. Fethi Şikaki de şehit edilenler arasındadır.
Hayatta kalanların çoğunun da zindanda kaldıkları süre serbest dolaştıkları süreden çoktur. Dışarıda da sürekli siyonist katillerin bir cinayetine hedef olma yahut bir gece evlerinin basılıp bilinmeyen bir yere götürülmeleri tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Yahut yıllarca zindanda kalan Meclis Başkanı Dr. Aziz Duveyk'in geçen hafta bir program dönüşü siyonist korsanlarca önünün kesilip bileklerine kelepçe vurulması gibi dolaşırken de tuzağa düşürülmeleri muhtemeldir. Dolayısıyla hapis dışında dolaşmalarına da serbest dolaşma denemez.
Buna rağmen özgürlük mücadelesinin sürmesi için birilerinin o külfete, yüke ve sorumluluğa talip olması zorunludur. Yani farz-ı kifayenin ifası için birilerinin fedakârlık göstermesi gerekir. Şeyh Ahmed Yasin şehit edildiğinde Rantisi bayrağı devralmayı kabul edince ona işgal devletinin kendisini öldürmekle tehdit ettiği hatırlatılarak buna rağmen nasıl sorumluluğu üstlenme cesareti gösterebildiği sorulunca, ölümün hastalıkla veya roketle geleceğini kendisinin ise roketi tercih ettiğini söylemişti.
Fakat ilginçtir ki siyonist işgalciler İslâmî direnişin başına geçenleri sürekli öldürmekle tehdit etmelerine, korsanları vasıtasıyla yollarını kesmelerine, evlerine baskınlar düzenlemelerine rağmen ne zaman Hamas'ta bir yetki devri söz konusu olsa emirlerindeki medya vasıtasıyla hemen bu harekette liderlik kavgası olduğu o yüzden bölüneceği iddiasında bulunurlar. Ahmed Yasin şehit edildiği zaman her tarafta Hamas'ın bölünmeye gittiği yaygarası çıkarmış, herkesi buna inandırmak için adeta kampanya başlatmışlardı. Bu, gerçekte onların gördükleri bir vakıa değil temenni ve arzularıydı. Ama umdukları olmadı ve hiçbir bölünme hatta bir tartışma dahi yaşanmadı.
Aradan sadece yirmi beş gün geçtikten sonra Prof. Rantisi de vahşi bir roket saldırısıyla şehit edildi. İşgalci siyonistler yine Hamas'ta liderlik tartışması olduğu ve bölünme yaşanacağı iddiasında bulundular. Bu olayın üzerinden sekiz yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen umdukları ve arzuladıkları bölünme gerçekleşmediği gibi herhangi bir liderlik sorunu da yaşanmadı.
Geçtiğimiz günlerde hareketin siyasi birim başkanı Halid Meşal'in yeni dönemde aday olmayacağını açıklaması üzerine de aynı yaygarayı kopardılar. Siyonistlerin bunu yapmalarını normal karşılıyoruz. Çünkü artık alışkanlık haline getirdiler ve kendi hayal dünyalarında gördüklerini gerçek hayatta görmüş gibi kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bize ilginç gelen Türkiye'de kamuoyunu yanıltmada adeta işgalci siyonistlerin sözcüsü gibi hareket eden bazı haber ajanslarının ve medya organlarının gayretkeşliği. Kaynakları ise siyonistlerin yalan üretme merkezleri. Internetin sunduğu imkânları kullanarak kopyala yapıştır kolaycılığı ile ekran haberciliğini meslek edinenlerin inci bulmuş gibi bu yalanları piyasaya sürmeleri de iddialar üzerinde adeta icma hâsıl olduğu kanaati oluşturuyor.
Oysa Halid Meşal'in aday olmayacağını söylerken Hamas'ta liderlik rekabeti olduğu iddiasında bulunmalarının tam bir çelişki olduğunun farkında değiller. Bu, liderlik rekabetinden yahut Meşal'in görüşleriyle ilgili ihtilaflardan değil bazı zorunlu sebeplerden kaynaklanan bayrak değişimidir. Meşal'in siyonist işgalle uzlaşmaya sıcak baktığı ve direnişin sonlandırılmasından yana olduğu iddiası da gerçeği değil işgalcilerin arzu ve temennilerini yansıtıyor. Ayrıca kimse ölünceye kadar orada kalacağı taahhüdüyle bir görevi üstlenmiyor. Siyonist işgalciler ve Filistin meselesine onların penceresinden bakanlar boşuna ümitlenmesinler. Direnişte çeyrek asrı tamamlamak üzere olan Hamas'ta bölünme olacağı yaygaraları ve temennileri şimdiye kadar hep boşa çıktığı gibi bu sefer de boşa çıkacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.