Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Meclis duasız mı açılıyor?

Meclis duasız mı açılıyor?

Bir zamanlar “amiral gemisi” derlerdi. Şimdilerde “armatör Doğan’ın takası” hükmündeki gazetenin sabık başyazarı Mısır Meclisi’nin dualarla açılmasına takmış...Bizim farkımız, duayla felan alakamız olmaması imiş!

O senin farkın olabilir!
Senin başka farkların da var.
Cehalet farkın mesela... Cahil, echel ve cehl-i mürekkep arasında farkı da fark edemezsin sen. O yüzden sana cahil desem de fark etmez, echel veya cehli mürekep de!
Yine malumatfuruşluk ederken, cehlini ortaya dökmüşsün. Yani şecaat arzederken sirkatini söylemişsin!
Senin haminenden dinlediğinden fazla tarih okumadığın belli. Sen hâlâ 1920 yılı 23 Nisan’ında Ankara’da toplanan Meclis’in Türkiye’ye laikliği getirmek için kurulduğunu sanırsın.
O Meclis’in açılışının Cuma’ya rastgetirildiğini bilmezsin!
O Cuma günü, M. Kemal Paşa dahil bütün meb’usların Hacıbayram Camii’nde namazda olduğunu, sonra da en önde başının üstünde Kur’an-ı Kerim taşıyan bir hocanın peşinde Meclis’e kadar yüründüğünü de bilmezsin.
Sen “Sancak-ı şerif” nedir onu da bilmezsin!
Hilye-i saadet’den de bi habersindir.
Kur’an’dan sonra Sancak-ı şerif ve Hilye-i saadet taşınıyordu en önde. Birisi Hacıbayram’ın kabrinde bulunan sancaktı, üzerinde kelime-i tevhid yazılıydı.
İkincisi de aziz Peygamberimizin kırk katlı bohçaya sarılmış sakalının teli.
Sonra bunların ne yapıldığından da haberin yoktur.
Sancak-ı şerif Meclis kürsüsüne örtülmüştür. Üzerine Kur’an ve Hilye-i Saadet konulmuştur.
Mısır Meclisi’nde böyle şeyler gördün mü?
Sırf dua!
Türkiye Büyük Millet Meclisi işte böyle bir Meclis’ti.
Kafile Hacıbayram Camii’nden Meclis’in önüne geldiğinde kurbanlar kesildi ve dualar edildi.
Bu haricî dua idi. Sonra içeriye girildi ve içeride dua edildi.
Büyük Millet Meclisi dualarla açıldı. Ne duası? Hatim duası!
Çünkü Meclis açılmadan, senin anladığın dille söyleyelim, bütün illere “genelge” gönderildi: Kur’an-ı Kerim hatmedilecek ve Buhar-i Şerif okunacak, duası da Meclis’in açılışında yapılacak!
Bütün Türkiye Kur’an’ı hatmetti, Buhari okudu ve duası Meclis’te yapıldı. Türkiye devletinin temelinde bu dualar var!
Türkiye devleti bir süre sonra temelini, aslını, esasını unuttu. İngilizlerle mutabakat bunu gerektiriyordu. İngilizlerin, emperyalizmin asıl düşmanı İslâmla mücadeleyi içte sürdürmek devletin vazifesi haline getirildi.
İşte bu “irtica ile mücadele”dir!
Nasıl birinci Meclis, milleti temsil eden bir kurumsa, gerçek bir halk mutabakatına dayanıyorsa, ikinci ve sonraki meclisler, 1950’lere kadar şefi, devletin tepesindekileri, “parti”yi temsil eden bir kurum oldu. (Bu senin çok partili hayatta halkın mutabakatına nail olamayan, sırf kaybeden partindir)
Böyle bir kurumda, Meclis’te dua edilir mi?
Bildiğimiz dua edilmez, Allah’a, Yüce Yaratıcı’ya niyazda bulunulmaz.
Böyle Meclisler’de şeflere, diktatörlere dua ve sena edilir.
Türkiye birinci dua tarzını terk etti ama, ikinci dua şekli bütün Meclis açılışlarında devam ediyor!
Bakalım ne zamana kadar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi