Rejimin eksik tahtaları!
Kılıçdaroğlu CHPsinin Türkiyenin muhalefet ihtiyacını karşılamadığı kesin. Zaman zaman Başbakan konuşmalarında partisinin muhalefet ihtiyacını da gözeten sözler söylüyor.
Peki iktidar olamayan CHP muhalefet de olamıyorsa, neye yarıyor?
Çok önemli bir işi, vazifesi, fonksiyonu var onun: Toplumun mizah ihtiyacını karşılamak!
Millet; Kemal Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı olduktan sonra daha fazla güler oldu, bunun farkında mısınız?
Kemal Kılıçdaroğlunun her konuşması, her tavrı hareketi tebessümden kahkahaya varan bir tesir uyandırıyor.
Dersimli Kemal iyi ki varsın! Yoksa hepten Cem Yılmaza mecbur olacaktık!
Siyasetin çok da fazla ciddiye alınmaması gerektiğini millet sana bakarak öğrendi.
CHP demokrasi ilişkileri hep problemli olmuştur, bilindiği gibi.
CHP tek parti olarak kurulmuştur. Bir süre sonra devlet parti devleti olmuştur. Parti hiyerarşisi devlet görevi olarak tescil edilmiştir. Partinin değişmez başkanı cumhurreisi, değişebilir başkanı başbakan, genel sekreteri içişleri bakanı, valiler de il başkanı olmuştur!
Ne âlâ parti değil mi? Böyle bir parti demokrasiye geçer mi? Çok partili sistem ister mi?
Daha doğru sorular: Geçebilir mi? İsteyebilir mi?
Muhalefetle aynı torbaya (pardon sandığa) girmeyi hangi CHPli isteyebilir?
Tek parti devrinde bunun denemesi bir kere yapılmıştır.
Cumhuriyetin ilk siyasi fırkası Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını saymıyorum. O parti kuruldu ve irticadan kapatıldı. Çünkü programında dine hürmetkâr olduğu yazılı idi.
Demek ki o zamanlar dine hürmetkâr olmak irtica sayılıyormuş!
Sonra CHPnin meşhur başyazarı, Çankaya yaranının önde gideni Falih Rıfkı açıkça yazdı: Demokrasi hacı hoca saltanatıdır diye!
Neyse, deneme 1930da yapıldı. M. Kemal Paşa, en yakın arkadaşlarından birine, Fethi Beye muhalif parti kurması için adeta baskı yaptı. Fethi Bey, istemeye istemeye partiyi kurdu. Paşa, partiye bacısını, yakınlarını filan da armağan etti.
Böylece Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu...
Üçüncü ayını doldurmadan da kapandı!
Çünkü halk devlet partisi yerine ne olursa olsun muhalefet partisine tahaccüm etti!
Fethi Bey İzmire gittiğinde on binlerin kurtar bizi tezahüratıyla karşılandı. Halbuki İzmir kurtarıcı tarafından kurtarılalı daha 8 sene olmuştu!
Vaziyet kötü idi. Fethi Bey partiyi kurduğu gibi, kapattı!
Demokrasi bizim halka yaramazdı! Eğer 2. Dünya Harbi dünya sistemini değiştirmese idi, Türkiyede tek parti idaresi devam ederdi. Dünya sistemi değişti, tek parti çok partili sisteme geçmeye mecbur edildi.
Efendim İnönü demokrasiye aşıkmış filan! Külahım sizi dinliyor, biteviye!
Tamam işin esası bu. Ama bir de zamanenin İnönüsü ne diyor bakalım. (Malum Kılıçdaroğlu onun koltuğuna oturuyor).
Kemal Kılıçdaroğlu, bir televizyon programında bazılarının tek partili dönemiyle ilgili, Niye demokrasiye zamanında geçmediler? eleştirisine cevap vermiş!
Ben demiyor muyum, zamanımızın kavuklusu, Dümbüllüsü Kılıçdaroğludur diye!
Hani komikler arasında devreden bir kavuk vardı, Dümbüllü kavuğu, o kavuk şu anda kimde ise, asıl sahibine verilmeli. Bakın şu sözlere:
O dönemde seçim sandığı kuracak imkan bile yoktu. Seçim sandığının yapılması için tahta ve kâfi miktarda marangoz mevcut değildi.
Oynayamayan gelin CHP! Yeni de dar, yeri de!
O zamanki CHPnin ve onun rejiminin demokrasi için bir şeyleri eksikti elbette. Bunun tahta olduğunu şimdiki genel başkan söylüyor. Bu mizahı başka kim yapabilir?
Rejimin bir hayli tahtası eksik olmasa, halkı bu kadar küçümser miydi? Hayır, yok sayar mıydı?
Halkı yok hükmünde gördükten sonra, rejimin partisi iktidar umar mıydı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.