Buna ne demeli?
“Gönderdiğimiz öğretmenler ayrıldıkları zaman ücretli öğretmen almak durumunda kalıyoruz ve PKK’nın yönlendirdiği ücretli öğretmenleri almak durumunda kalıyoruz…”
Bu sözler Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e ait.
Altını çizdiği bu sorunda Sayın Bakan’a çok büyük görevler düşüyor.
Terör örgütünün öğretmenlerin arasına sızmasının önüne geçilememesi korkunç olur.
Ben bugün burada, önemine binaen sorunun diğer bir boyutuna işaret ederek, yetkilileri uyarmak istiyorum.
Evet…
Maalesef PKK sızması sadece sözleşmeli öğretmenlerle sınırlı değil.
Kadrolu öğretmenler arasında da örgüte çalışanlar var.
Ve PKK’ya hizmet ettikleri tespit edilmesine rağmen, gereğinin yapılmasıyla ilgili ihanete varan ihmaller yaşandığını görüyorum.
Bunu neye göre söylüyorum?
Anlatayım:
Hakkari’de açıklamaları dikkatimi çeken bir sendika temsilcisi öğretmenle ilgili elime bazı bilgi ve belgeler ulaştı.
Bu isim Siirt Eğitim Sen yetkilisi Mehmet Şirin Bulğa.
Bulğa, 1997 yılı içinde, Eğitim Sen Siirt Şubesi üyesi 5 öğretmen ile birlikte terör örgütü mensubu oldukları tespit edilince, PKK propagandası yapamayacakları illere sürgün ediliyor.
Bu öğretmenler ile sürgün edildikleri iller şöyle:
Ahmet Konuk (Bolu), Ahmet Örde (Aksaray), Mehmet Nevzat Yıldırımer (Sinop), Osman Toprak (Afyon), A. Mecit Aslan (Bolu) ve M. Şirin Bulğa (Artvin).
Elimdeki resmi belgelerde bu isimlerin sürgün gerekçeleri şöyle geçiyor:
“PKK terör örgütü mensubu oldukları, Eğitim Sen içinde PKK terör örgütüne öğretmen ve öğrencilerden yandaş kazandırmaya yönelik faaliyetler içinde oldukları…”
1997’de bu gerekçe ile PKK propagandası yapamayacakları illere sürgün edilen bu öğretmenler bugün yine Siirt’te karşımıza çıkıyor.
İşte Bulğa örneği.
Şirin Bulğa, bugün yine Siirt’te görev yapıyor.
Üyesi olduğu Eğitim Sen çatısı altında ardı ardına bölücü demeçler veriyor.
Nasıl bir şey bu?
PKK’ya hizmet ettiği Siirt’e yeniden nasıl tayin edildi bu adam?
Biraz daha araştırıyoruz…
Bakın karşımıza ne çıkıyor:
Dönemin CHP Aydın Milletvekili Mehmet Fatih Atay, terör örgütü üyesi bu 6 öğretmenin sürgün edilmeleri üzerine harekete geçerek, bu isimlere sahip çıkmış meğer.
Atay, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’a gönderdiği yazıda, terör örgütü PKK üyesi oldukları tespit edilen öğretmenlerin sürgün edildikleri illere müdahale etmek istemiş.
Nasıl?
Şöyle:
CHP’li Atay, “bölücü faaliyetlerine aynen devam etmelerini” ister gibi, Bakan’dan bu isimlerin istedikleri illere tayin edilmelerini talep etmiş.
Belgesi elimde.
CHP’li Atay, talebini dönemin MEB Personel Genel Müdürü Hüseyin Acar’a da iletiyor.
Acar’a gönderdiği notta CHP’li Atay, “Eğitim Sen Siirt Şubesi’nden sürgün edilen öğretmenlerin yer değiştirme istekleri” dedikten sonra, 6 PKK’lı öğretmenin ismini ve karşılarına tayin edilmelerini istediği illeri sıralıyor, ardından da talebini ortaya koyuyor:
“Bakan Beyin bilgisi var. Bu istedikleri yerlerden birisine tayinleri yapılmasını dilerim.”
Yukarıda bahsettiğim Şirin Bulğa, bu 6 PKK’lı öğretmenden biri.
Bulğa şuan yine Siirt’te görev yapıyor.
Diğerleri de yeniden aynı bölgede…
1997’de PKK’ya hizmet ettikleri tespit edilince Siirt’ten sürgün ediliyorlar.
Devreye CHP’li vekil giriyor.
Ve bugün bu isimler yeniden Siirt’te.
CHP’li vekilin talebi olduğu için mi yoksa sonraki yıllarda başka şekilde mi oldu bu, emin değilim.
Sonraki yıllarda “artık terör örgütü propagandası yapmayacaklarına” kanaat getirildiği için de yeniden Siirt’e tayin edilmiş olabilirler!
Dediğim gibi bilemiyorum.
Ama bir gerçek var ki o da şu:
Bu öğretmenler bugün Siirt’te 1997’de kaldıkları yerden devam ediyorlar.
CHP’li vekilin talebini varın siz neye yorarsanız yorun.
Ben orasında değilim.
İster “örgütten gelen bir talebi direk ilgili bakana iletmesinden ibarettir” deyin…
İster “bu ne gaflet” sorgulaması yapın.
Bugün için yapılacaklar başka.
AK Parti Hükümeti’ne bu konuda da büyük işler düşüyor.
Sayın Bakan yakınmayı bırakıp, iş yapmalı.
Sızmanın bu 6 isimden ibaret olduğunu düşünmek saflık olur.
Konu terörse devlette tüm memurların kaydı vardır.
Öncelikle ciddi bir tarama yapılmalı.
Ve sabıkaya rağmen, aynı yerde kadro bulmuş isimler mercek altına alınmalı.
Ardından da örnekte olduğu gibi “bir şekilde” yeniden PKK propagandası imkanı bulmuş öğretmenler için derhal gereği yapılmalı.