Siyonizmin ülkemizi karıştırdığına dair birkaç çarpıcı misal-2
3- Milli NizamPartisi’nin kapatılması olayı:
1969 senesinde kurmuş olduğumuz Milli Nizam Partisi, hızla gelişmeye başlamıştı. Daha henüz genel bir seçime girmemişti. Fakat partinin olağanüstü geliştiğini izlemiş olan siyonistler, ta Amerika’dan bize Musa Saffet adında, Yahudilikten dönmüş olduğunu ileri süren bir kurye gönderdiler.
Musa Saffet, beni Washington’dan siyonist liderler gönderdi. Siz ve arkadaşlarınız, propaganda konuşmalarınızda, siyonizmi-masonluğu ve onun yan kuruluşlarını tenkid eden konuşmalar yapıyormuşsunuz. Bu propagandadan vazgeçmez iseniz, yakın bir zamanda partinizi kapattıracaklar, diye bir ültimatom göndermişlerdi.
Biz ise onların istediğini reddettik. Kısa sürmedi, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan partimizin kapatma davasına ait iddianame geldi, iş bitti.
Bu ne demektir? Arz-ı Mev’ud’ta gizli bir dünya devleti kurmayı akıllarına koymuş olan siyonistler, yan kuruluşları aracılığıyla Türkiye dahil bütün ülkelerin işlerini, istedikleri gibi karıştırabiliyorlar demektir.
4- 1977 senesinde yapılan erken seçim olayı:
1977 tarihinde, biz Sayın Demirel ile ortak hükümet kurmuş idik. Bütün engellemelere rağmen, Erbakan Hoca’nın başlattığı manevi kalkınma ve ağır sanayi kurma hamlelerimiz devam ediyordu. Hoca geceleri bile far ışığı altında temeller atıyordu. Maksadı bu hamlelerin millete mal olması, geriye dönüş olmaması idi.
Elimize bir CIA raporu geçmişti. Ağır sanayi hamlemizin önlenmesi için ve dahi, Kıbrıs meselesinde Erbakan Hoca’nın ABD’nin isteği istikamette asla taviz vermeyeceği bilindiği için,Türkiye’de erken seçim yapılarak Millî Selamet’in durdurulması, Meclis’ten ve hükümetlerden uzaklaştırılması isteniyordu.
önce gizlice CIA başkanı bir günlüğüne ülkemize geldi. Sonra ABD başkan yardımcılarından birisi ülkemizi ziyaret etti. Bir gece Başbakan Demirel ile yemek yedi ertesi gün Ecevit’le görüştü. Arkasından, bu Adalet ve CHP’nin müşterek imzası ile TBMM’ye bir erken seçim önergesi verildi.
Siz şu işin garabetine bakın ki, biz o zamanlar da Demirel ile hükümet ortağı idik. Ecevit anamuhalefet lideriydi. Siyonist istediği için bize sorulmadan ABD’nin isteği yerine getirilmişti.
Bendeniz bu yazıya başlarken bu kısa misallere ilaveten daha sekiz veya on adet çarpıcı misal verebileceğimi zannediyordum. Bir de baktım ki sayfa bitmiş. Bu sebepten:
- Refah ve Fazilet Partilerinin kapattırılması,
- 28 Şubat Post-Modern darbesi,
- Ecevit’in sun’i olarak iktidara getirilmesi için öcalan’ın paketlenerek Ecevit’e teslim edilmesi,
- Güneş Motel olayı,
- Uğur Mumcu suikastı gibi olaylar hakkında özet olarak bile önemli bu misallere giremedim. Bunun için özür dilerim.
Maksadım bu vahim tehlike karşısında, başta siyasi partilerimiz olmak üzere bütün milletimizi uyarmak ve siyonizm virüsünden arınmış bir siyasi ortama kavuşmamızı sağlamaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.