Kulak Veren Kazanır!
Ebû Berze Nadle İbni Ubeyd el-Eslemî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz.” Tirmizî, Kıyamet 1
Açıklama: Bu hadisimizde, kıyamet gününde sorulacak sorulara baktığımızda her insana verilen soyut emanetlerden; ömür, ilim, ticaret ve harcamalar ile somut olan emanetlerden ‘bedeni kullanma şekli’ nden bahsedildiğini görüyoruz…
İnsanın iradesi hariç bahsedilenlerin tamamı birer emanet… Bu hadisimizi okurken zihnimizi harekete geçirebilirsek sanırım hadisimiz daha kolay anlaşılmış olur. Şöyle ki;
Bir anlık kendi bedeninize iki metre yukarıdan bakın… O bedene komuta vererek yerinden kalkmasını sağlayın… O beden yerinden kalkar ve istediğiniz bölgeye gitmek için ikinci bir emri bekler… Bu kez o bedenin size ençok sevap kazandıracak yerlerin listesine baktığınızda cihad beldeleri, İslami davet yolculukları, ilim yolculukları, ziyaret yolculukları, mescitlere gitmek gibi adresleri görürsünüz…
Burada iki seçeneğiniz var; ya o bedeni Allah’ın razı olduğu yerlerde, ya da yarın ahirette başınıza bela olacak yerlerde kullanacaksınız. Tercih tamamen sizin iradenize bırakılmış…
Bu kez şu saate kadar edindiğiniz islami bilgileri göz önüne getirin… Bu bilgileri âlim desinler diye mi öğrendiniz, yoksa o bilgilerle sevap kazanmak için mi? Ya da öğrendiğiniz bilgileri insanlarla paylaşmayıp sadece kendinize mi sakladınız?
Edinilen bilgiler de birer emanettir aslında… Ve o emaneti başkalarıyla da paylaşmak lazım. Paylaşılınca kazanılan aksi halde ahirette bela olan bilgilerden de sorulacak…
Bedeninizi helal ya da haram olan mekânlara yöneltip ticaret yapmak serbestiyeti verilmesi tamamen bir imtihandır… Ve sizin gözünüz bir helal olan bir de haram olan mekânda… Hangi mekânı isterseniz bedeninizi o mekâna yöneltmiş oluyorsunuz… Seçmiş olduğunuz mekânlardan sorguya çekileceğimiz hatırlatılıyor…
Hadisimizin sonu imtihan salonunda içine girip dolaştığımız bedenimizi hangi zeminde yıprattığımızdan sorulacağımız hatırlatılarak son buluyor…
Değerli okuyucu kardeşlerim!
Hadisimizi okurken dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama isterseniz hatırlatayım;
Tek cümleyle böylesi bir hatırlatma insana ait bir söz olabilir mi, sizce? Evet… Bu söz Kur’anda geçmez ama bildiğiniz gibi sahih hadisler vahiy olduğu için Resulullah aleyhisselam bu ve benzeri sözleri hep söyler… Çünkü O, heva ve hevesinden konuşmaz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.