Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Çanakkale Barış Âbidesi

Çanakkale Barış Âbidesi

2015 yılı çok önemli bir yıl. Çünkü Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı. Bedr’in arslanları kadar şanlı yiğitlerin 7 düvele karşı zafer kazandığı savaşın 100. sene-i devriyesi. 2 yıl önce 2015’e hazırlanmamızı ve 2015’in bütün günlerini Çanakkale savaşı ile doldurmamız gerektiğini yazmıştım. Dışişleri Bakanı Davudoğlu’nun bir ara bir açıklaması olmuştu ama arkası gelmedi. Yukarda birileri bir şeyler yapıyor mu bilmem. Yapılsa, kulağımıza çalınırdı.

Ankara, 2015 için bu kadar duyarsız olmamalıdır. Şayet biz 2015’i boş bırakırsak, Ermeni lobisinin faaliyetleri o yılı dolduracaktır. O yılı biz Çanakkale ile doldurmalıyız ki, Ermeni lobisinin faaliyetleri de boşa çıksın.

2015 için pek çok şey yapılmalı ama bence yapılması gereken en önemli şey, Çanakkale’ye büyük bir “Çanakkale Dünya Barış Âbidesi” dikmektir.

Bugün, Fransa ve Paris dendiğinde hemen Eyfel Kulesi akla gelir; Roma dendiğinde Pizza Kulesi, New York dendiğinde Hürriyet heykeli, Çin dendiğinde Çin Seddi, Mısır dendiğinde piramitler, Rio De Jeneiro dendiğinde de İsa heykeli gelir akla. Bu eserler ve anıtlar o ülkenin alamet-i farikası (wonder) olmuşlardır. Türkiye, bütün dünyanın ilgisini çekecek böyle bir alamet-i farikadan mahrumdur. Bu mahrumiyeti gidermenin çaresi, Çanakkale’ye “Dünya Barışı” âbidesinin dikilmesidir.

Çanakkale’de insanlık büyük ve tarihî bir sınavdan geçti. “Eski dünya, yeni dünya” 1915’te Çanakkale’deydi... “Kimi Hindu, kimi yamyam, İngiliz yönetiminin sevkiyle “Ostralyayla beraber Kanada” oradaydı... O yıllarda orada olmayanların gözü oradaydı... 1915 Çanakkale’si, dünyanın kalbinin attığı ve dünyanın en büyük zulmünün yaşandığı yerdir. Bütün dünyanın doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olduğu Çanakkale savaşından, orada yaşanan trajediden insanlık ders çıkarmalıdır. Bizim o günlerde yaşadığımız zulümden hareketle bugün bizler dünyaya insanlık dersi vermeliyiz ve Çanakkale’yi, “İnsanlık bir daha savaş yaşamasın!...” kabulünün merkezi olarak insanlığın beynine kazımalıyız.

“Çanakkale Dünya Barış Âbidesi”nin temel mesajı, “şavaş pişmanlığı” olmalıdır. Bu âbide için Gelibolu yarım adası ve karşısını da içine alacak bir alan düşünülebilir. Gelibolu yarımadasına ve karşısına yapılacak âbideler, birbirlerine ışıklarla bağlanarak bütünleştirilebilir ve iki kule arasındaki boşlukta, gene ışıklarla harikalar yaratılabilir.

Kulelerin etrafı ve dış cephesi, insanlığın uğradığı zulümleri anlatan rölyeflerle donatılır. Bu rölyeflerde, her milletin yaşadığı trajediler işlenebilir. Gelibolu kulesinde dünya savaş tarihi kitaplarının ve görsel malzemelerinin bulunduğu bir kütüphane yer alabilir.

Yüksek kuleler, bir yandan Ege Denizi’ni görürken, öbür taraftan Marmara Denizi’ni görebilir. Kulelere konulacak olan dev teleskoplarla görüş alanı daha da genişletilir; “Gördüğünüz-göremediğiniz bu topraklar ve denizlerde bir daha savaş yaşanmasın” sloganıyla insanlığa mesaj verilebilir.

Âbide ve çevresinde, 1915’te o topraklarda yaşanan trajedi etkileyici bir şekilde anlatılır ve “Burayı ziyaret eden bir daha savaşmaz” gibi barışçı sloganlar bütün dillerde yazılır.

Çanakkale Dünya Barış Âbidesi için, benim aklıma gelmeyen daha birçok şey yapılabilir.

Gelecek 3 yılda, bütün dünyayı bu işe yoğunlaştırırsak, dünyada barışın da sembolü oluruz.

Geliniz, Çanakkale 1915 trajedisinden dünya barışı çıkaralım.






Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi