Senelerdir yeri geldikçe vurguluyorum. Milli Takımımızın oturmuş bir saha içi düzeni olmayışına, bir de benzeri olmayan kadro istikrarsızlığı eklenince başarılı bir grafik çizmek mümkün olmuyor. Bireysel olarak yetenekli birçok oyuncuya sahibiz ama günümüz futbolcunda önemli olan takım oyunu. Genel rahatsızlığımız doğal olarak Abdullah Avcı'nın ilk sınavında da açıkça ortaya çıktı. Tüm futbolcularımız hırslı ve tempolu oynamalarına rağmen ofansif etkinlik sağlayamadığımız gibi takım savunması da ciddi arızalar gösterdi.
İlk devreyi daha da farklı yenik bitirebilirdik. İkinci devre yoğun baskı kurduk. Bu baskının devamlılığında rakibin çok sayıda değiştirdiği oyucularla oyun düzenlerinin bozulmasının da rolü vardı.

PİQUE DE BİRŞEY YAPAMAZ
Sayısız duran top kullandık. Ama hazırlanmış tek pozisyon dahi bulamadık. Çünkü kapalı, iyi yerleşmiş savunmalara karşı futbolumuzun set oyunu çok yetersiz. Çabuk paslarla oyunun yönünü değiştiremiyoruz. Araya zamanlamalı ani toplar atamıyoruz. Atsak da bu toplara zamanlı koşular yapamıyoruz. Ayrıca ilerde son adamın sırtı karşı kaleye dönük aksiyonlar yapması şart. Bunlara ilaveten bir de Bursa'daki gibi birçoğu ilk defa bir araya gelen, birbirlerini tanımayan oyuncularla oynuyorsak... Slovakya karşısında Pozisyon bulmamız tesadüflere kaldığı gibi savunma güvencesi de oluşturamadık.
Ömer iyi bir stoper, Semih de bu sezon çıkış yapan bir isim. Ama ilk defa oynadıklarından birbirlerini tamamlamaları mümkün değildi. Bu yüzden defansın ortasında önemli pozisyon hataları oldu.
Barcelonalı Pique, bana göre dünyanın şu anda en iyi stoperi. Bursa'daki maçta örneğin Pique'yi Ömer ya da Semih'in yerine oynatsan yine değişen bir şey olmaz.
Abdullah Avcı'nın kısa sürede öncelikle bir kadro istikrarı sağlaması gerekiyor. Mayıs ayı sonundaki kamp dönemindeki 5 hazırlık maçı ve yapılacak. Çalışmalar bunun üzerine yoğunlaşmalı. Almanya gibi üst düzey bir ekol ülkesinde dahi, kadro istikrarına ilk planda önem veriliyor. Löw sakatlıklar dışında hep aynı kadroda ısrar ediyor. Zaman zaman da bir iki yeni ismi oturmuş düzene monte ediyor.
Hiçbir zaman hayal dünyasında gezmedim. Son Dünya Kupası finalisti Hollanda çok önemli oyunculara sahip. Robben gibi de mükemmel bir yıldızları var. En önemlisi de İspanya'dan sonra Hollanda dünyanın en iyi pas yapan ikinci milli takımı. Çarşamba Wembley'de İngiltere'ye ikisi Robben'den olmak üzere 3 gol atarak kazandılar.
Benim Avcı'dan beklentim, ciddi rahatsızlıklarımızı zaman içinde en aza indirerek öncelikle günümüz futbolunun ilkelerini mümkün olduğunca uygulayabilen bir takım yaratması.