Moral gecesi...
LİGİN ikinci yarısında bilhassa deplasmanlarda büyük düşüş gösteren ve liderle arasını açan Fenerbahçe için puan kaybına tahammülü olmayan bir maçtı. En büyük güvence Şükrü Saracoğlu'ndaki itici güçtü. Fenerbahçe maça, Stoch'un sahalarda ender görünen mükemmel golüyle adeta galip başladı. Bunun moraline rağmen yine de gidişat kolay gözükmüyordu. Zieglerin ağırlığı ve önden yardım görmeyişi Hurşut'la bu kulvardan gelen rakip ataklarda tehlike sinyali veriyordu. Ancak ani bir atakta Sow güzel bir ön direk golü atınca takım rahatladı. Saha içi dengeleri tamamen Fenerbahçe lehine döndü. Rakibin de direnci kırılmıştı. Alışılmış bir Stoch golü daha gelince maç orada bitti.
İkinci devrede tempoyu zorlamadan rahat oynayan bir Fenerbahçe gündemdeydi. Güle oynaya hem pozisyonlar gelişti, hem de 3 gol daha geldi. Doksan dakikanın sonunda da farklı bir galibiyetle üç puanın yanında iki hafta sonraki çok önemli derbi için de moral depolandı.
SOW'UN ZAMANA İHTİYACI VAR
Bana göre Ziegler hariç bütün takım yardımlaşmalı ve vasatın üstünde bir performans sergiledi. Stoch bu takım için çok önemli bir hücum gücü olduğunu bir kere daha belgeledi. Yobo da futbol bilgisi ve kalitesiyle rakibin tehlikeli santrforu Tum'u tamamen tesirsiz hale getirdi. Sow ise attığı güzel golün dışında, Lille'deki Sow'la çok uzak bir görüntüde. Daha zamana ihtiyacı olduğu kesin.
Gençlerbirliği son haftalarda düşüş içinde. Bunun en önemli belgesi de, geçen hafta dokuz kişilik Sivasspor karşısında galibiyeti koruyamamalarıydı. Hurşut hariç bütün futbolcular, takım halinde son derece kötü bir performans sergiledi. Dün gece Ankara ekibinde eğer Hurşut olmasa fark daha da büyür, Gençlerbirği, Fenerbahçe kalesine hiç gidemezdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.