Afganistanda ölen askerler şehid mi?
Ateş düştüğü yeri yakar. Afganistandaki helikopter kazasında ölen 12 askerin aile ocağı, ateşin düştüğü yerler ve buraların nasıl yangın yerine döndüğünü tahmin etmek zor değil. Her ne kadar cenaze sahiplerinin yüreğindeki yangının aynısını hissetmemizin mümkün olmadığını bilsek de, acılarına ortak olduğumuzu, yüreğimizin sızladığını bilmelerini istiyoruz.
Ancak, bu türden başka acılar yaşanmasın diye bazı sualleri gündeme taşımanın ve makul, mantıklı, doğru, gerçekçi cevaplar verilinceye kadar da peşini bırakmamanın uygun olacağı kanaatindeyim.
Cenaze töreninde, askerlerin görev yaptığı Barış Gücü Tugayının Komutanı Tuğgeneral Mehmet Karadayı, ölen askerlerin, cumhuriyet ve dünya barışına katkı sağlama vazifesi uğruna canlarını verdiklerini ifade etti. Tuğgeneralin konuşmasının ardından kürsüye gelen Ankara Merkez Komutanlığı kadrosunda görevli imam Halil İbrahim Taşçı ise, şehitliğin Kuran-ı Kerimde Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin, zira onlar diridirler. Lakin siz o yüksek hayatın farkında değilsiniz ayetiyle tarif edildiğini ve Peygamberlik makamına en yakın mertebe olarak ifade edildiğini söyledi.
Şimdi, acılarımızı, duygularımızı bir kenara bırakarak, olaya sükûnetle, soğukkanlılıkla ve gerçekçi bir yaklaşımla bakıp manzarayı tasvir edelim.
1- Askerler savaşırken değil, bir kaza sonucu öldüler.
2- Komutanın dediğine göre ölen askerler, cumhuriyet ve dünya barışına katkı sağlama vazifesi uğruna oradaydılar.
3- İmamın hatırlattığı ayete göre şehid, Allah yolunda öldürülenlere denir.
Ölen askerlerle ilgili manzara bu. Şimdi de Afganistandaki manzaranın aslına ve esasına bakalım.
1- Afganistan, halkı Müslüman olan bir ülkedir ve orada, kendilerine karşı savaşılanların hepsi, hayatlarına İslamı hakim kılma arzusunu taşıyan ve bunun için 20 yılı aşkın süredir savaş veren Müslümanlardır.
2- Bizim askerlerin Afganistana gitmesinin sebebi, bir Müslüman memleketini işgal eden Amerikanın güvenliğini sağlamaktan, imajını düzeltmekten ibarettir. Yani Amerika, ta kendi kıtasından kalkmış, İslami hükümlerle yönetilen bir ülkeyi işgal etmiş, İslamı yönetimden uzaklaştırmış, oradaki binlerce Müslümanı öldürmüş ve halen de öldürmeye devam ediyor, Müslüman memleketini Asya üzerindeki emperyalist politikaları için bir üs olarak kullanıyor. Bizim askerler de, hangi mülahazayla olursa olsun, işte böyle bir işgalci kafir güce destek veriyor, işgalciler için Müslümanın karşısında yer almış oluyor.
3- Müslümanın hayat rehberi Kuranda Allah, Müminler müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesinler buyuruyor. Kim böyle yaparsa, Allah ile ilişiğini kesmiş olur diye de uyarıyor. Gerçekten kâfirler sizin besbelli olan düşmanlarınızdır ikazında bulunuyor. Ey iman edenler! Müminleri bırakıp kâfirleri müttefik edinmeyin. Böyle yaparak, Allaha, aleyhinizde kesin bir belge mi vermek istiyorsunuz? Göz göre göre, Allahın hışmını üzerinize çekmek mi istiyorsunuz? diye uyarıyor ve soruyor. Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır buyuruyor. Böylece Yüce Allah, bir Müslümanı öldürmenin ya da öldürene yardım etmenin, yanında durmanın, Müslümanı öldürenle müttefik olmanın, onunla dostluk yapmanın Allah indindeki durumunu izah buyuruyor.
Şimdi bu iki manzaranın kesiştiği noktada, bu bilgiler eşliğinde akla bazı sualler geliyor.
Elbette ölen o askerler Afganistana kendi istek ve iradeleriyle değil, aldıkları emir gereği gittiler. Elbette amaçları Müslümanı öldürmek ve kâfirin emperyalist emellerine hizmet etmek, katliamları karşısında kafirin imajını düzeltip güvenliğini sağlamak değildi. Ancak bu, sonucun bu olduğu gerçeğini değiştirir mi?
Madem ki şehid kavramı sadece İslama ait bir kavramdır ve Kuranda şehid, Ordunun kadrolu imamının da hatırlattığı gibi Allah yolunda öldürülenlere deniyor; Afganistanda Müslüman Afgan halkına karşı Amerikanın çıkarlarına destek vermek için bulunan askerler, orada öldüklerinde hangi dini kıstaslara göre şehid sayılıyorlar?
Başka mülahazalar olsa da, başka gerekçeler bulunsa da, esasında işin dayandığı ana sebep ve çıkış noktası olarak, bir Müslümana karşı bir kâfirin yanında, o kâfirin çıkarlarına hizmet için savaşan bir asker, öldüğünde ya da öldürüldüğünde hangi dini ilkelere göre şehid rütbesini kazanabiliyor?
Kuran, Sünnet, İcma ve Kıyas-ı Fukahaya göre, Afganistanda ölen o askerlerimiz gerçekten şehid mi?
Din adamlarından istirham ediyorum. Lütfen bu hususta beni aydınlatın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.