12 Eylül davasına herkes müdahil olmak istiyor. TBMM, Hükümet, CHP, MHP ve o dönem işkence görenlerin bireysel başvuruları peşpeşe geldi. "Asıl mağdur biziz... En mağdur biziz..."

Yanlış değil, hepsi de zarar gördü 12 Eylül döneminde. Meclis ve bütün partiler kapatıldı, siyasetçiler hapse tıkıldı, baskı ve işkence sıradan hale geldi.

Her birinin davaya müdahil olma isteği yerindedir. Zaten kimsenin itiraz ettiği yok.

*

Fakat 12 Eylül referandumunda "Hayır kampanyası" yapanların durumu pek 'şey'!

Bu 'şey' kelimesi yerine istediğinizi seçebilirsiniz. 'İlginç' olur, 'ibretlik' olur, 'trajikomik' bile olur.

Madem darbecilerin yargılanmasını istiyordunuz, üstelik davaya müdahil olacaktınız, darbe yapanların yargılanmasının oylandığı referanduma niye karşı çıktınız?

*

Bu kadar fazla "zarar gördüğünü, mağdur olduğunu" söyleyerek davaya müdahil olmak isteyen varken, 12 Eylül davası mahkeme salonunda değil, stadyumda yapılsa yeridir. Kenan Evren ise darbe yapıldığı tarihte Başbakan olan Demirel'den ses çıkmayışına hayret duymuş. Demirel böyledir; hep şaşırtır, herkesi şaşırtır. İşte sonunda Evren'i bile hayrete sürükledi.

*

Dava açılacağı henüz söylenti halindeyken, Evren Paşa kimsenin kendisini yargılayamayacağını iddia etmişti. Ahmet Kaya'dan ilham alarak "Kafama sıkar giderim. Onlara beni yargılama zevkini tattırmam" demişti. Sözünde durmadı. Biz de inanmamıştık zaten!

Evren inanmıyordu da bugün müdahil sırasına girenler inanıyor muydu sanki?

Akit'ten Furkan Altınok, kimin ne söylediğini sıralamış.

CHP, MHP ve tanınmış hukukçular, ünlü yazarlar "referandumun aldatmaca olduğunu, Evren ve arkadaşlarının asla yargılanamayacağını" iddia etmişlerdi. Bakın kimler ne söylemiş:

*

Kemal Kılıçdaroğlu: Geçici 15. Madde'nin kaldırılması ile Evren ve arkadaşları yargılanamaz. Başbakan halka doğruları söylemiyorlar. Kendi liderleri kendi tabanını kandırıyor. Hesap sordular mı? Sorabilirler mi? Hayır... 12 Eylül ürünü olan bir parti 12 Eylülcülerden, darbecilerden hesap sorabilir mi? Ben de biliyorum soramaz, siz de biliyorsunuz, soramaz.

*

Süheyl Batum: Bu Anayasa ile 12 Eylül darbecileri ve Sayın Kenan Evren yargılanamaz çünkü üstünden 30 yıl geçti. Mührü zamana uğradı. Bunu Adalet Bakanı da kabul ediyor. Anayasa'nın geçici 15. maddesi bir sorumsuzluk getirmiş, 'Darbeciler ne yaptılarsa sorumlu tutulamaz' diyor.

*

Emine Ülker Tarhan: Keşke yargılansalar, ama inanmıyorum. Bu bir illüzyondur. Özgürlük illüzyonları satıyorlar. Bu düzenleme ile gerçekten yargılanmalarını olanaklı görmüyorum.

*

Hüsamettin Cindoruk: Referandumda hayır diyorum. Çünkü demokrasiye işlerlik kazandıracak bir anayasa değişikliği yapan iktidarın uzlaşma yapması gerekirdi. İkincisi, bu iktidarın demokrasiye yönelik bir iyilik yapacağına inanmıyorum.

*

Sabih Kanadoğlu: Ne cezai, ne hukuki ne mali sorumluluk kalmıştır. Anayasa değişiklik paketine bunun konulması sadece göz boyama ve aldatmadır.

*

Yekta Güngör Özden: Aradan 30 yıl geçti ve bu değişiklikle bir yere varılamaz. Anayasa paketine eklenen geçici 15. madde CHP'yi 'kandırmak' için konuldu. Önce Anayasa ile o dönemde bağışlananlara yeniden yargı yolu açılması hukuken bence pek mümkün görülmüyor.

*

Mehmet Y. Yılmaz: 12 Eylül Anayasası ve düzeni ile bir hesaplaşma olacağı palavrasına karnım tok.

*

Ahmet Hakan: Siz kimi kandırıyorsunuz? 12 Eylül'ü yapanları köşklerinde ağırlayanların, işin bu 'zaman aşımı'na zerre kadar dikkat kesilmediklerini sanacak kadar enayi miyiz biz?

*

Nuray Mert: İsteyen, bu Anayasa değişikliği paketinin 12 Eylül ile bir şekilde hesaplaşma olduğu hayaline kendini kaptırabilir.

*

Ece Temelkuran: Memleket bildiğin enayi yerine konuyor. 12 Eylül hesaplaşması martavalını alan yürüyor.

Son söz olarak şunu söyleyelim: Canlarım benim!