Generallerin hukuk zaferinden hukukun zaferine!
Türkiye bu günleri de gördü!
Üniformalılardan hiza tutan gazete patronlarının, her fırsatta darbe şakşakçılığı yapan yayın yönetmenlerinin güvendikleri dağlara kar yağdı!
Oysa 28 Şubatta ne kadar şendik!
İsmi açıklanan veya açıklanmayan bir yüksek rütbeliye atfedilen haberler manşetleri süslerdi. Komutanlarımız savaşlarda kazanamadıkları zaferleri, eğitimde, idarede, hukukta kazanırdı!
Bir başyazıyla dünyalar kurulur veya yıkılırdı.
Ya o karargâh brifingleri?
Türkiyenin eğitim, iletişim, yönetim ve hukuk sistemi brifingden geçiriliyordu. Eğitimciler neyi öğreteceğini, iletişimciler hangi mesajı vereceğini, yöneticiler nasıl yöneteceğini, hukukçular hangi kararları vereceğini öğreniyordu.
Akıl, ilim, mevzuat... Bunlar işe yaramıyorsa, en üstte talimat vardı.
Bin yıl devam edecek süreçti bu!
Askeri vesayetin son haddine vardığı günlerde, hukuku ayaklar altına alan kararlar nasıl alındı? Nasıl binler, on binler hukuk kullanılarak mağdur edildi? Memleketin sosyal yapısı ve psikolojik bütünlüğü nasıl bozuldu?
Türkiye istiklâl mahkemeleri hukukuna geri dönmüştü.
Maznunun salbine, şevahidin bilahire semine!
Yani zanlının idamına, şahitlerin daha sonra dinlenmesine!
1920lerin şahitleri yazıyor, İzmir suikasdi davasının safahatını.
Suikasd her nasılsa (!) önceden haber alınmış ve konu bir soruşturma ve müteşebbislerin yargılanması ile kapatılacakken bütün siyasi hasımlar derdest edilmişti.
Dava İzmirde görülürken, şef Çeşmede idi. Mahkeme heyeti huzura çağrıldı. Kapıdan giren heyet, bacadan kaçmak zorunda kalmıştı!
İşte brifing dediğin böyle olur!
28 Şubatçılar, bacaları tıkadılar. Sistemi tıkadılar! Türkiye o tıkanıklıkla gitse idi, felaket olacaktı. Nitekim 28 Şubat iktidarları döneminde Türkiye her bakımdan güç kaybetti.
Halkın sağduyusu, basireti; milletin sağduyusundan beslenen yöneticilerin teennisi Türkiyeyi ağır buhranlardan kurtardı.
Birkaç seçim ve referandumla normale dönüldü.
Şimdi 28 Şubatçılar için adalet zamanı.
Onlar gücün hukukunu üstün kılmışlardı, şimdi yapılacak olan hukukun, adaletin üstün kılınması.
Güç sürekli hukuka üstünlüğünü gösteriyordu, güce tapanlar da generallerin hukuk zaferi misilli başlıklar atıyorlardı.
Onların zafere ihtiyacı vardı!
Bütün zaferlerini halka ve hukuka karşı kazanıyorlardı.
Şimdi hukuk zamanı. Artık hukuk üzerinden kimse borusunu öttürmemeli. Adaleti saptıranlara adil davranmak, hukukun birinci işi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.