28 Şubat ısındı!
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” der ya halkımız; bu davanın gelişi de son 28 Şubat kutlamalarından belli idi!
Elbette 28 Şubat kutlanmadı! Ama, son 28 Şubat; önceki 28 Şubatlara benzetilemeyecek şekilde hatırlandı ve konuşuldu. Bir hayli uzaklaşmış olan 28 Şubat âdeta ısındı. O soğuk ayın soğuk günü, bu sıcaklıkla bu günleri işaret etti.
Türkiye, yakın tarihini hiç bu kadar yakından hatırlamamıştı!
Evet, 1980 darbesi mahkemeye intikal etti, ama neden sonra!
28 Şubat onun neredeyse yarısı kadar süre geçtikten sonra mahkeme konusu oluyor.
Buna sevinmeli miyiz?
Elbette 28 Şubat mağduru, mutazarrırı olan yüzbinler, milyonlar buruk bir sevinç içinde.
Sevinçlerinin şahıslarına yapılanlarla sınırlı olduğunu, yani intikamcı duygulardan kaynaklandığını sanmıyorum. Türkiye’nin bir daha aynı sıkıntıları, acıları yaşamayacağına olan güvenden kaynaklanan bir sevinç bu.
1980 darbesinin baş müsebbibi, darbe başçısı Kenan Evren ne dedi?
“Beni yargılamak isteyenler meşruiyetlerini benim anayasamdan alıyorlar!”
Bu yanlış bir söz mü?
Tamamen yanlış değil elbette! Türkiye, 1980 darbecilerinin ürünü Anayasa’yı, dahası ona paralel mevzuatı kullanmaya devam ediyor.
Bu sene yeni bir Anayasa yapılması için çalışmalar var. Takvim iyi uygulanırsa, daha doğrusu taraflar siyasî çekişmeleri bir yana bırakıp uzlaşırsa, yeni bir Anayasamız olacak.
Bu sene!
Bu sene 1980’de durmuş olan saatlerimizin çalışmaya başladığı bir yıl olabilir! Geniş katılımlı, büyük uzlaşmaya dayanan bir Anayasa ile mevzuatımızı otoriter ve totaliter kalıntılardan temizleyebiliriz.
Bu başlangıcın önemini, 28 Şubat yargılamasının bir numaralı ismi de bize apaçık anlatıyor: “Ben Anayasa ve kanunlara uygun olanı yaptım, böyle yapmasam suç işlemiş olurdum!”
Kenan Paşa’nın iddiası bir başka formül halinde tekrarlanıyor.
Bu eski askerler boşuna mı konuşuyorlar?
Söylediklerinde hakikat payı yok mu?
Elbette hiçbir Anayasa veya mevzuat darbe yapmayı, halkı hedef almayı âmir değildir. Değildir ama, öyle yorumlanmaktan müstağni de değildir!
Dava hukukundur; hukuk işine devam etsin. Bu iddiaların cevabını versin. Fakat, hukuku tökezletecek şüpheler de, siyaset tarafından ortadan kaldırılsın!
Eğer mevcut Anayasa’nın yerine yeni bir anayasa koyamazsak, bu tonda konuşmalara karşı gerçek bir cevabımız olamaz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.