Ersoy Dede

Ersoy Dede

O Kürt’ün beynini duvara çıkaracaksın..

O Kürt’ün beynini duvara çıkaracaksın..

28 Şubat sürecinde idamla yargılanan Ömer Vehbi Hatipoğlu anlatıyor. Hatipoğlu, RP Diyarbakır Milletvekili. Bölgede yaşanan sıkıntıları en iyi bilen isimlerden biri. Erbakan görev vermiş, bir çalışma yürütüyor. Çalışmanın konusu belli; “Kürt sorunu nasıl halledilir ve terör belasından nasıl kurtuluruz?” O da hazırlıyor ve parti yönetimine sunuyor. Raporla tek ilgilenen Erbakan ve hükümet değil.. Askerler de bu çalışmayı mercek altına alıyor. Ve müzakere etmek üzere Hatipoğlu’nu davet ediyorlar. Hatipoğlu da siyasi nezaket gereği merhum Erbakan’dan müsaade alıp çalışmasıyla ilgili sunuş yapmak üzere yola koyuluyor. Ömer Vehbi Hatipoğlu’na randevu verilen yer MİT’in Ankara’daki binası.. Ev sahibi dönemin MİT Müsteşar Vekili Mikdat Alpay.. (Hatırlayalım: Mehmet Eymür, tartışmalı MİT Susurluk Raporu’na, Alpay’ın, ilgisi olmadığı halde Fethullah Gülen ismini monte ettiğini iddia etmişti.) Davetin asıl sahibi ise, Genelkurmay Askeri İstihbarat Dairesi Başkanı Korgeneral Çetin Saner. Hatipoğlu, hazırlığını yaptığı gibi Saner ve Alpay’a terör ve Kürt meselesi ile ilgili çözüm önerilerini sunuyor. Bu süreç, zannettiğinden daha kısa sürüyor. Çünkü oraya gerçekte davet edilme nedeni bu değil.. Ve gerçek çok geçmeden soğuk yüzünü gösteriyor. Çetin Saner, dilinin altındaki baklayı çıkarıyor.

KİM O KÜRT?

Önce genel bir hükümet eleştirisi ile giriyor söze. Bu sırada Mikdat Alpay, olacakları önceden biliyor olmanın verdiği rahatlıkla çayını yudumluyor. Erbakan’ın dış gezilerinden başlıyor, yükselen irtica (!) tehdidine kadar veriyor veriştiriyor. Sonra laf, hakkında psikolojik harekât sürdürülen Van Milletvekili Fethullah Erbaş’a geliyor.. Öyle bir dönem ki; Sabah ve Hürriyet gazetelerinde hemen hemen her gün fotoğrafı basılıyor ve altına ihanet mesajları yazılıyordu.. Sözüm ona ettiği bölücü laflar.. Ne zaman söylemiş bu sözleri? Zap Kampı’nda.. Kime söylemiş? Şemdin Sakık’a.. Bildiğin operasyon yani.. Sonra tabii Şemdin Sakık kaynaklı olduğu zannedilen bütün bu üfürmelerin Çevik Bir emriyle karargâhta hazırlandığı çıktı ortaya biliyorsunuz. Neyse Fethullah Erbaş’ı eleştirirken Korgeneral Çetin Saner, bir ara öyle kaptırıyor ki kendini, cinayet planları yapmaya başlıyor. “Alacaksın o Kürt’ün kafasını, duvara çarpa çarpa beynini çıkaracaksın...” Aklınız alıyor mu? Bir askerin, millet iradesiyle seçilerek parlamentoya gönderilmiş bir milletvekili hakkındaki (bana sorarsanız plan) düşüncelerini.. Birincisi istihbaratçı Korgeneral, Fethullah Erbaş’ı Kürt zannediyor. Bunların yapacağı istihbarat bu kadar olur. Van milletvekilidir ya, olsa olsa Kürt’tür.. Zaten biliyorsunuz irtica tehdidi de böyle bunlar için; eşi başörtülüdür ya, olsa olsa irticacıdır..

ERBAKAN’A MESAJ

Uzatmayalım Fethullah Erbaş ile ilgili eleştiriler dışında hükümete yönelik olarak da diyor ki Çetin Saner Bey; “Bu ülkenin İran’a benzemesine izin vermeyiz.. Böyle devam ederse gerekli müdahaleyi yaparız..” Tüm bu eleştirilerin Erbakan’a iletilmesi ricasıyla ediliyor tabii bu laflar. Ömer Vehbi Hatipoğlu da; “ Ben liderime böyle mesajlar taşımam, kusura bakmayın” diyor ayrılıyor oradan.. Ama söylüyor tabi.. Hem de parti genel merkezinde, Erbakan’ın odasında.. Baş başa yapılan bir görüşmede.. Erbakan da özetle diyor ki; “Ara onları ve de ki, bu işlerin konuşulacağı yerler bellidir..” Bu sözü söylemek üzere telefon açan Hatipoğlu, fark ediyor ki, karşısındaki kişi zaten konuşmanın her cümlesine hâkim.. Parti genel merkezinde Erbakan’ın odasında ya bir böcek var ya da ortam dinlemesi yapılmış.. Velhasıl bir milletvekilinin kafasını duvara vura vura parçalamak isteyen ve galiba bunu da planlayan, dahası bunu açık açık söylemekten çekinmeyen generaller vardı bu ülkede.. Bugünümüze şükürler olsun. Kalın sağlıcakla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi