Zulüm Mazlumu Haklı Kılar
Yüce Allah Kuran-ı Kerimde şöyle buyurur: Kendileriyle savaşılan (müminlere) zulmedilmeleri dolayısıyla (savaşa) izin verilmiştir. Şüphesiz Allah onlara yardım etmeye güç yetirir. (Hacc, 22/39) Bazıları zulme karşı direnen ve meşru haklarını almak için mücadele eden kitlelerin bu mücadelelerini anlamakta zorluk çekiyorlar. Acaba bu işin arkasında birileri mi var? Zamanı mıydı? Durup dururken bu kalabalıkların meydanlara dökülmesi kimin işine yarıyor? gibi sorular sorma ihtiyacı duyuyorlar. Oysa Kuran-ı Kerimi anlayarak okusalardı bunu anlamaları hiç de zor olmazdı. Çünkü Allah onlara kendileriyle savaşılması ve zulme uğratılmaları sebebiyle böyle bir hak tanımıştır. Onlar işte bu en meşru haklarını kullanıyorlar. Bugün Suriyede katil Baas rejimine karşı insanî haklarını ve özgürlüklerini almak amacıyla meydanlara çıkan kalabalıklar da onlardandır.
Yüce Allah, küfür hâkimiyeti altında kalıp tevhid inancının gerektirdiği yaşayıştan zorla uzak tutulanları ikiye ayırır. Birinciler çıkış kapısı aramayıp kolayı seçenlerdir. Yüce Allah meleklerin onlara şöyle diyeceklerini bildirir: Allahın yeri geniş değil miydi ki orada hicret etseydiniz? (Nisa, 4/97) İkinci sınıf ise gerçekten çıkış kapısı bulamayanlardır. Onlar hakkında da şöyle buyurulur: Ancak erkek, kadın ve çocuklardan çaresiz kalan ve bir yol bulamayan zavallılar (mustazaflar, ezilenler) müstesnadır. (Nisa, 4/98)
Bu ve benzeri birçok âyetten anladığımıza göre mazlumiyet insanı haklı kılar. Ama mazlumiyetin farklı halleri var. Bazıları ne seslerini duyurabilir, ne de çıkış kapısı bulabilirler. Bazıları çıkış kapısı bulur ve çıkarlar. Bazıları kolaylarına gelmediğinden bu imkânı kullanmayıp küfür toplumuna adapte olmayı tercih ederler. Bazıları seslerini duyurarak destek ararlar. Şartlar ve imkânlar bunu gerektirir; kuvvete başvurmak lehlerine değildir ve bunu yapmaları tavsiye edilmez. Bazıları ise bugün Filistin, Afganistan ve Suriyede olduğu gibi kendileri için savaşa izin verilenlerle aynı konumdadırlar.
Suriyede İslâmî anlayışlarından dolayı yıllardan beri haksızlığa uğratılanlar uzun bir süre seslerini duyurma çabası içinde idiler. Ama bu çabaları zulmü yumuşatmadı. Arap intifadasıyla birlikte meydanlara çıktılar. Bu mücadelelerinde de haklıdırlar ve hiç kimse onların meşru direnişlerini fitne, katillerin vahşi saldırılarını, katliamlarını ve cinayetlerini yasal gösterme hakkına sahip değildir.
Filistinli Tutsakların Direnişine Destek
Siyonist işgal zindanlarında zulme maruz kalan Filistinli esirler zindanda da olsa onurlu bir yaşam sürdürebilmek için başlattıkları açlık grevlerini sürdürüyorlar. 17 Nisan 2012 tarihi öncesinde bazı kişisel açlık grevleriyle başlatılan, bu tarihte de toplu greve dönüştürülen eyleme katılanların sayısı iki bini geçti. On beş günden fazla zamandır sürdürülen bu grevde bazı esirlerin sağlık durumlarında kötüleşme olduğu bildiriliyor. Ancak esirler onurumuzla yaşayacağız sloganıyla başlattıkları eylemlerini kararlılıkla sürdürüyorlar. Eylemden bir sonuç alınması ve işgal devletini insanlık dışı uygulamalarına son vermeye zorlaması dışarıdan esirlere verilecek destekle mümkün olacaktır. Bu amaçla eyleme destek için muhtelif etkinlikler düzenleniyor. Türkiyedeki sivil toplum kuruluşlarına da bu tür etkinlikler düzenlemelerini, sergiler açmalarını ve esirlerin taleplerini kamuoyunun gündemine taşımalarını öneriyoruz.
Bu amaçla başlatılan destek kampanyasına katılan bazı kardeşlerimiz tarafından bu tür etkinliklerde kullanılmak üzere, esirlerin davalarını ve mücadelelerini sembolize eden, mesajlarını vurgulayan sanatsal tasarımlar hazırlandı. Bu tasarımların bilgisayar kayıtlarını, konuyla ilgili etkinlikler düzenlemek isteyen sivil toplum kuruluşlarına ve medya organlarına ulaştırmak amacıyla www.vahdet.info.tr adresine yükledik. Tasarımlara sitenin ana sayfasında yer alan Esirlere Destek Kampanyası linkinden ulaşabilirsiniz. Tümünü indirmek ve gerek medya organlarında gerekse esirlerin direnişine destek amaçlı etkinliklerde yahut sergilerde kullanmak serbesttir. Konuya ilgi gösteren tüm kardeşlerimize de bu çalışmalardan yararlanmalarını ve tutsakların davalarını seslendirmelerini öneriyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.