İkinci Tura KaldıBiz bu yazıyı yazarken Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimi oylarının yarıdan fazlasının nereye gittiği belli olmuştu. Bu oylar bazı şeyleri netleştiriyor, ama bazı hassas konuları da muğlak bırakıyordu. Belki yazımız yayınlandığında bu hassas konular da açıklığa kavuşmuş olacak. Ama bizim değerlendirmemizi bu hususlarda ihtimallere göre yapmamız gerekiyor.

Kesinlik kazanan iki önemli husustan biri bu turdan sonuç alınamayacağı ve sonuçların ikinci tura kaldığıdır. Çünkü ilk turda adaylardan birinin yüzde elli çoğunluğu elde edememesi durumunda ikinci tura gidilmesi gerekiyor. İkinci tur da 16-17 Haziran tarihlerinde yine birinci turda olduğu gibi iki gün içinde gerçekleştirilecek. O turun sonuçları cumhurbaşkanını belirleyecek ve 1 Temmuz tarihinde de Yüksek Askerî Konsey’in görev süresi dolmuş olacağı için tüm yetkilerini seçilecek bu yeni cumhurbaşkanına devredecek.

Kesinlik kazanan ikinci husus ise ilk iki sıraya kimlerin gireceği. Bunların da Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadı durumundaki Hürriyet ve Adalet Partisi’nin adayı Dr. Muhammed Mursi ile eski diktatör Hüsni Mübarek’in çekilmeden önce son başbakanlık makamına oturttuğu ancak çok kısa bir süre bu görevde kaldıktan sonra ayrılmak zorunda kalan Ahmed Şefik olacağı kesinleşti.

Şimdilik muğlak olan diğer iki önemli husus ise üçüncü sırada kimin yer alacağı ve ikinci tura iki adayla mı yoksa üç adayla mı gidileceği.

Normalde bu tür seçimlerde ikinci tura iki adayla gidilir. İkinci turda birincide en fazla oy alan iki aday yarışır. Fakat bazı seçim sistemlerinde ilk iki sıraya giremeyen adayların taraftarlarının bu ikisinden birine oy vermeye zorlanmaması, önlerine bir başka seçenek konması amacıyla üçüncü sıraya giren adayın da yarışa katılmasına imkân tanınıyor.

Mısır’da normalde iki adaylı sistemin uygulanması bekleniyordu. Ancak seçimlerden hemen önce Yüksek Seçim Kurulu üyeleri tarafından ilginç bir açıklama yapıldı. Bu konuda kesin tavrın henüz belirlenmediği ikinci tura üç adayla gidilmesi ihtimalinin de bulunduğu söylendi. Bu ilginç bir açıklamaydı. Sanki ikinci turda bir taktik mücadelesi verilmesi hazırlığı yapıldığı işareti taşıyordu.

Bu durumda üçüncü sıraya kalacak kişinin kim olacağı önem taşıyor. Biz bu yazıyı yazarken henüz kesinleşmemiş ikinci önemli husus da buydu. Üçüncü sırada ise Hamdin Sabbahi veya Abdulmunim Ebu’l-Futuh’un yer alması ihtimali vardı.

O durumda bunların kimlikleri ve siyasi çizgileri etkileyici olacak. Ebu’l-Futuh’un İslâmî kesimi temsil ettiğinden ve siyasi çizgisinden söz etmiştik. Oyların yarıdan çoğu netleştiğinde üçüncü sırada görünen ama çok az bir farkla Ebu’l-Futuh’tan önde giden Hamdin Sabbahi ise Nasırcı kesimi temsil ediyor.

Nasırcılar Mısır’ın eski diktatörü Cemal Abdünnasır’ın görüşlerini benimsediklerinden böyle adlandırılan, Arap kavmiyetçisi ve solcu çizgide bir kesimdir. Hamdin Sabbahi, Enver Sâdât ve Hüsni Mübarek döneminde onların politikalarına karşı durduğu için hapis cezaları almış bu yüzden de Nasırcı kesim tarafından öne çıkarılmış bir isimdir.

Bu iki kişiden Ebu’l-Futuh ikinci tura üçüncü sırada girerse, Muhammed Mursi’nin oylarını etkileyecektir. Çünkü onun rakibi olacak ve İslâmî kesimin oylarını bölecek. Sol ve kavmiyetçi kesimin yahut bu dönemde İslâmi kesimden birinin cumhurbaşkanı olmasının maslahata uygun olamayacağı kanaatinden dolayı tereddüt taşıyanların oyları Ahmed Şefik’e kayabilir ve o ikinci turdan birinci çıkabilir. Üçüncü adayın Sabbahi olması durumunda ise İslâmî kesimin oylarının Mursi’de toplanması ve onun birinci olması beklenecektir.

Sabbahi’nin üçüncü sırada ikinci tura girmesi halinde diktaya karşı gerçekleştirilen kitlesel devrimin sol, ulusçu ve liberal kanadını oluşturan, Hüsni Mübarek dönemi kalıntısı aday olan Şefik’in aradan çıkmasını istemeyen kesimlerin oylarının Sabbahi’ye yönelmesi ve onun öne çıkması da ihtimal dahilindedir. Ama bu zayıf bir ihtimaldir. Çünkü İslâmî kesimin oylarının bir adayda toplanması durumunda diğerlerinin sayısını geçer. Dolayısıyla ikinci turda biraz da Yüksek Seçim Kurulu’nun taktik oyunlarına karşı halkın tavrının baskın çıkması ve dikta rejimi kalıntılarının önünü kesmek için safları birleştirmesi belirleyici olacaktır.