Ahmet Varol

Ahmet Varol

Cibuti - Eritre gerginliği

Cibuti - Eritre gerginliği

11. Afrika Birliği Zirvesi’nde ele alınan konulardan biri de Eritre ile Cibuti arasındaki kriz ve çatışmalardı. Bu iki ülke arasında, geçtiğimiz Şubat ayından beri gerginlik var. 12 Haziran tarihinde gerginlik çatışmalara sebep oldu ve o tarihte yayınlanan haberlere göre en az 9 Cibuti askeri öldürülürken, birçok asker de yaralandı. Cibuti o zaman yaptığı açıklamada 100 Eritre askerinin esir alındığını ileri sürmüştü. Ancak bu iddia Cibuti ahalisine ve ordusuna moral verme amacına yönelik askerî taktikten öte bir şey değildi ve inandırıcı olmaktan uzaktı.
Bugün Eritre’de yönetimi elinde bulunduran kadronun, bu ülkedeki bağımsızlık mücadelesine uluslararası emperyalizmin komplo düzenlemesi neticesinde öne çıktığı hakkında daha önce değişik yazılarımızda bilgi vermiştik. Onlardan bazılarını web sitemizde de (www.vahdet.com.tr) bulabilirsiniz. Söz konusu kadro böyle bir oyunla işbaşına getirildikten sonra bölgede yeni bir çıbanbaşı haline geldi. Bu vazifesini icra etmesi için kendisine ABD ve işgalci Siyonist devlet tarafından da özellikle askerî yönden önemli yardımlar ve destekler sağlandı. Yaklaşık 4.5 milyon nüfusa sahip olmasına rağmen 202 bin kişilik ordu beslemesi de bu sayede mümkün olmaktadır. Ortalama 22 kişiye bir asker düşüyor. Dünya ülkeleri arasında nüfus sıralamasında 115. sırada yer alırken, asker sayısı sıralamasında 22. sırada yer alıyor. Bu kadar çok sayıda asker beslemek, askeri külfetin de ağır olmasına yol açtığı için ülkedeki aşırı yoksulluğun devam ediyor olmasının en önemli sebeplerinden biri de budur.
Ama denir ya; “Besle kargayı oysun gözünü..” Gün olur ABD’nin beslediği kargalar da onun gözünü oyabilir. Bugün Etiyopya, Amerikan emperyalizminin Doğu Afrika’daki gözü gibidir. Eritre ise onun, bölgede kendisini rahatsız eden devletlerin gözlerini oyması için beslediği karga. Ama bu karga Etiyopya’yı bölgedeki hâkimiyet kavgasında önemli bir rakip, onun yayılmacı politikasını da kendi siyasi geleceği açısından ciddi bir tehdit olarak görüyor. Etiyopya’nın Somali’yi işgal etmesine ek olarak Cibuti’yle de siyasi ve ticari işbirliği içine girmesinden, denize açılmak için onun açtığı yolları kullanmasından ciddi şekilde rahatsız oldu. O sebeple Cibuti’ye gözdağı vermek amacıyla bu ülkenin sınırına asker yığarak onu rahatsız etti. Yani çatışmaların asıl sebebi sınır anlaşmazlığı değil, bölge üzerindeki güç ve hâkimiyet kavgası.
Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail ömer Guelleh, her ne kadar kahramanlık nutukları attıysa ve ülkesinin toprak bütünlüğünü korumakta kararlı olduklarını vurguladıysa da; Eritre’nin askeri tehditleri karşısında yapabileceği fazla bir şey yok. Onun terhis edilmiş askerlerini ve emekli polislerini göreve çağırması, Eritre’yi korkutamaz. çünkü Cibuti’nin Eritre’nin asker sayısı kadar asker toplayabilmesi için tüm ülke nüfusunun üçte birini seferber etmesi gerekir. Eritre, Etiyopya tehdidine karşı askerlerinin önemli bir kısmını bu ülkenin sınırlarına yığmak zorunda olmasından dolayı Cibuti tarafına çok fazla asker sevk etmedi. Ama buna rağmen son gerginlik döneminde sevk ettiği asker de yeterince tehdit gücü oluşturuyor.
Bütün bu sebeplerden dolayı kendini ciddi bir tehditle karşı karşıya gören Cibuti, Afrika Birliği’ne imdat çağrısı yaptı ve söz konusu tehdidin ortadan kalkması için devreye girmesini istedi.
Afrika Birliği Zirvesi’nde Cibuti ve Eritre gerginliğine yol açan askeri tehdit ve ülke yönetimlerinin toprakları üzerindeki hâkimiyet haklarına saygı gösterilmemesi kınandı. Kınama her ne kadar genel bir ifadeyle yapıldıysa da, birinci derecede Eritre’nin hedef alındığı ve onun tutumuna tepki gösterildiği belliydi. Her iki ülkeye birden yapılan çağrıda gerginliği sona erdirmeleri, birbirlerinin sınırlarına saygı göstermeleri ve sınırlara yığdıkları askerleri geri çekmeleri istendi. Fakat bu tavsiyelerin ve taleplerin ne derece etkili olacağını bilmiyoruz. çünkü gerginliğe Afrika Birliği adına doğrudan müdahalede bulunulabileceği konusunda bir söz verilmedi. Dolayısıyla yapılan çağrı ve tavsiyelerin Cibuti’yi yeterince rahatlatacağını sanmıyoruz.
Bu sıralarda Batı Afrika ülkelerinden Moritanya’da da önemli bir siyasi kriz yaşanıyor ve biz müteakip yazımızda o konu üzerinde durmak istiyorduk. Fakat bugünkü yazımızı Cibuti - Eritre gerginliğine tahsis ettiğimizden, Afrika kıtasının genel sorunlarından söz edemedik. O sebeple müteakip yazımızda bu iki konuyu, yani Moritanya’daki siyasi krizi ve Afrika’nın genel sorunlarını birlikte ve özet halinde ele almaya çalışacağız inşallah.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi