CHPnin hanımları...
CHPde hanımın ne işi var, bayan demeliydiniz! derseniz, size yerden göğe kadar hak veririm... Amenna ve saddakna!
CHPli kadınlar kim, hanımlık kim! Hatta CHPde bey de yoktur bay vardır. CHP bayların ve bayanların partisidir.
CHPli baylardan biri, Tunceli milletvekili Bay Kamer Kana kan intikam! deyu höykürmüş.
Kimin intikamını, kanını kimden alacaksın Bay Kamer? Dersim katliamı CHPnin işi değil mi? Dersimli Kemal neden bu sahaya girmiyor?
Sen bir kere aklı başında adam olsan, CHPde işin ne?
Gelelim CHPli bayana...
Başbakan uzağa bakıyor ve Türkiyenin on beş yirmi yıl sonra Avrupa ülkelerinin durumuna düşeceğini görüyor. Doğum oranlarının gerilemesine, kadın bedenleri üzerinde oyun oynanmasına karşı çıkıyor.
Kürtaj kadın bedeniyle oynamak değil mi?
Sezaryen kadın bedenine ve tabiata müdahale değil mi?
Ancak zaruret halinde sezaryene başvurulması gerekmez mi? Fakat o ne? Türkiyede her iki kadından biri sezaryenle doğum yapıyor... Normalin yerini anormal alıyor; gayritabii tabii imiş gibi uygulanıyor.
Hastahanelerin işine geliyor bu, doktorların işine geliyor; ucunda menfaat var. Bu kadın bedeni üzerinden sürdürülen hunhar bir ticaret değil mi?
Hangi CHPli kadın vekil kadın bedenine bu müdahale konusunda ağzını açtı? Daha doğrusu kadınlar lehine CHPli hangi kadın vekil saçının bir telini kıpırdattı?
CHPli bayan vekillerden biri meşhur ikna odalarının mucidi değil mi? Bu ikna odalarında üniversiteli genç kızlar yıllarca psikolojik taarruza, tedhişe maruz bırakılmadı mı?
Şimdi bir CHPli kadın vekil kadınların tarafında imiş gibi ahkâm kesiyor. Hayır düpedüz konuşsa, yanlış da olsa fikrini ifade etse, resmen ağzını bozuyor, iğrençleşiyor, müptezelleşiyor. Toplumun bir edebi var, hangi kelimelerin nerede ve nasıl kullanılacağı veya kullanılmayacağı hususunda.
Kahvehane malayanisinde değiliz, meyhanenin dumanlı havasında laf savurtturmuyoruz veya başka bir hanede müptezel muhavereler yapıyor değiliz. Ve bu kadınlar veya erkekler arası bir toplantı değil. Önce nezaket, sonra nezahat! (Bu bayanın bu kelimeleri bilmediği, hatta hiç duymadığı belli.)
Biliyorum, herkes kendisine yakıştığı şekilde konuşur. Ağzını bozar ve kendi konumunu böylece ortaya koyar. Bu bayanın konuşmasına bakarak hangi haneye yakıştırırsınız siz? Ben işin içinden çıkamadım!
Bu bayan vekil başbakanın kürtaj ve sezaryenle ilgili sözlerini hazin bulmuş.
Hazin olan Başbakanın bu hususlarda fikir yürütmesi değil, hazinden de öte vahim olan, rezil olan bir kadının bu mevzuda hoşa gitsin veya gitmesin görüş ortaya koyan bir yöneticiye nasıl hitab edeceğini bilmemesidir. Edep dairesinden çıkması ve aynı tonda cevabı hak etmesi demektir.
Bu sözleri sarf eden kadın artık saygılı ve ahlâkî cevapları haketmiyor demektir.
Kim bu bayan?
Kolejli! Üstüne üstlük Koç Holdingin CHPye bir armağanı.
Kolejlilik ve Koç mensubiyeti Türkiyede doğum kontrolü denilen yarım asırlık sistemin ölümüne müdafaacılığı demektir. Yıllarca bu kesimler milletin orasının burasının kontrolörlüğünü yapmaya kalkıştılar.
Her doğum onların başarısızlık çetelesine bir çizik atmaktır. Nüfus artarsa, onların milli gelirden alacağı payı etkileyecek bir unsur devreye girer.
Tayyip Bey ebeveyninin kaçıncı çocuğu? Eğer aile bir çocukta, iki çocukta kalsa idi; yani 4 çocuk yapmasa idi bugün memleketin başına CHPnin nevrini döndüren böyle birisi geçemezdi!
CHP nüfus arttıkça, oylarını o nisbette artıran bir parti değil. Ülke nüfusuna her yeni ilave CHPnin işini zorlaştırıyor. Olmayan iktidar ümitlerini büsbütün ortadan kaldırıyor.
Sadece CHPli baylar değil, bayanların da sinirleri fena halde bozuluyor, bu asap bozukluğu ile rezilce saçmalamaktan başka bir şey yapamıyorlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.