Faruk Köse

Faruk Köse

Barnabas İncili tehlikesi

Barnabas İncili tehlikesi

Peygamberlere iman, imanın esaslarındandır. Nasıl ki Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammad (sav)’in peygamberliğine iman ediyorsak, diğer bütün peygamberleri tasdik etmemiz de bu iman esasının bir gereğidir.

Vahiyle gelen tek din İslam’dır, bütün peygamberler insanoğluna aynı dini, İslam’ı tebliğ etmişlerdir. Hz. Adem’den itibaren Hz. Muhammed (sav)’e kadar bütün peygamberler sadece bir tek dini tebliğ etmişlerdir: İslam... Bu husus Kur’an’da te’vil edilemeyecek kadar sarihtir. Allah, Hıristiyanlık dini, Yahudilik dini göndermemiştir; o yüzden bunlar “ilahi din” sayılamazlar. Bu dinler, İslam’ın o dönemde tahrif edilmesiyle oluşturulan, vahye uygun olmayan inanışlardan ibarettir. Bir ilahi din tahrif edilince, muharref hali nasıl “ilahi din” olarak kabul edilebilir?

Nedense insanları Allah’a yönlendirmek için “Allah’ın korunmuş vahyi”ne değil de muharref inanışların ilahi hakikatlere benzer bazı ibarelerine başvurulmak isteniyor. Yani kıyamete kadar tâbî olunacak Kur’an dururken, sanki ihtiyaç varmış gibi yanına “muharref inanışların kaynakları” yardımcı getiriliyor. Bunun en ciddi örneğini “Barnabas İncili muhabbeti”nde görüyoruz.

Barnabas İncili muhabbeti zaman zaman açılır. Aziz Barnabas’ın yazdığı İncil’in Genelkurmay’ın elinde olduğu, açıklanacağı falan söylenir; bununla yeni bir inanç biçimlendirilmeye çalışılır. Oysa Barnabas İncili, İncil’in Allah’tan gelen hali değildir; tıpkı Matta, Markus, Luka, Yuhanna gibi Barnabas da kendi İncilini yazmıştır. Belki içindeki kimi ibareler Hz. İsa’nın tebliğ ettiği vahye mutabık olabilir; ama neticede bütün bir kitap olarak Allah’ın vahyettiği İncil’in aslı değildir. O haliyle sadece tarihi bir eser hüviyetini haizdir, o kadar. Hem, İncil’in aslı olsa da fark etmez; çünkü Allah bize Kur’an’ı vermiştir ve o tek kitaptır, son kitaptır, başka bir yardımcı kitaba ihtiyaç da yoktur.

İşte bu Barnabas İncili muhabbeti faslı geçtiğimiz günlerde yeniden açıldı. İran’daki “Basij Press” sitesi, Türkiye’nin elinde bulunan Barnabas İncili’nin Hıristiyanlık dinini çökerteceğini ileri sürmüş. Bu kapsamda şu suale cevap aranıyor: Hıristiyan dünyası Müslüman olur mu?

Barbabas İncili’yle ilgili muhabbetin esası şu: Hz. İsa’ın havarilerinden Barnabas’ın yazdığı kitapta (sanki Hz. İsa’nın getirdiği din İslam değilmiş gibi) İslam’ın gelişi haber veriliyormuş. Bu yüzden “Siyonistler” ve “Batı yönetimleri” kitapta yer alan iddiaları örtbas etmek istiyorlarmış. Barnabas İncili’nde, Cennet’ten kovulan Hz. Adem’in, geriye dönüp baktığında kapının üzerinde, “Allah birdir ve Muhammed O’nun elçisidir” ibaresini gördüğü yazıyormuş. Kitapta ayrıca, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmediği, “Tanrı”nın oğlu olmadığı ve Hz. Muhammed (sav)’in peygamber olarak geleceği yer alıyor; “teslis inancı” reddediliyormuş.

Kur’an’ın beyanına göre Hz. İsa da insanlara İslam’ı getirmişken, Barnabas İncili’nin “İslam’ın geleceğini müjdelemesi” diye bir şeyin bizim için ne önemi olabilir? Buna sevinenlere sormak istiyorum: Barnabas İncili Hırıstiyanlar tarafından kabul edilse, Hırıstiyanlık Hak din haline mi gelecek?

Dikkatinizi çekerim; Müslümanların kafasına sürekli olarak “Kur’an’a yakın Barnabas İncili efsanesi” yerleştiriliyor. Artık durum öyle bir hal aldı ki, neredeyse, Barnabas İncili’ni tasdik ederlerse, sanki Hırıstiyanların Kur’an’ı tasdik etmesi gerekmezmiş gibi bir inanç biçimlendiriliyor. Bu çok tehlikeli bir “iman oyunu” değil mi? Velev ki Barnabas İncili, İncil’in Hz. İsa’ya indirildiği hali içeriyor olsun. Peki, Kur’an varken, Kur’an, kendinden önceki bütün kitapları neshetmişken, Kur’an’ın yanına bir de İncil’i mi eklemleyeceğiz?

Güya Barnabas İncili “Hıristiyanlık”ı çökertecek ve Hıristiyanların Müslüman olmasına vesile olacakmış. Bu nasıl olacak? Allah tarafından Kur’an ile neshedilmiş, iptal edilmiş, içinde kimi doğru ibareler olsa bile, Allah’ın indirdiği vahiy olduğuna kat’i delil olmayan bir kitap, nasıl olacak da birilerinin Müslüman olmasına vesile olacak? Olsa bile bu nasıl bir “Müslümanlık” olur? Müslüman olmanın yolu muharref eserlere mi, Kur’an’a mı dayandırılmalı? Hıristiyan dünyası Kur’an’a değil de Barnabas İncili’ne inanarak Müslüman olduğunu iddia etse, gerçekten Müslüman olmuş olurlar mı?

Hıristiyanları Tevhid’e çağırmak istiyorsanız, onları Barnabas İncili’ne değil, Kur’an’a çağırmalısınız. Kur’an’a dayanmayan bir davet İslam’a davet değildir.

Sanki iman için Kur’an yetmiyormuş ya da imanın tek kaynağı Kur’an değilmiş gibi, sanki Kur’an’ın hak olduğuna dair Kur’an’ın neshettiği bir şahide ihtiyaç varmış gibi, “şu bizim Müslümanlar”a ne oluyor ki Barnabas İncili’ne merak salıyorlar?

Neymiş, Barnabas İncili Teslis’i reddediyor, Hz. Muhammed’in peygamberliğini haber veriyormuş. Bunun ne önemi var? Bizim, Tevhid’den ve Hz. Muhammed’in risaletinden kuşkumuz da yok, başka bir şahide ihtiyacımız da yok. Velev ki Tevrat, İncil ve Zebur bozulmadan, aslına uygun olarak bugüne kadar gelmiş olsun. Onlara yine tâbî olamayız, değil mi? Çünkü Kur’an, önceki kitapların hükümlerini neshetmiş ve Kıyamet’e kadar tüm insanlığın tâbî olacağı nihai hükümleri getirmiştir. O halde Barnabas İncili üzerinden “Tevhid”e ulaşmayı “inanç”a nasıl yamıyorsunuz?

Tevhid’e giden yol sadece Kur’an’a dayanır. Kur’an’a şirk koşulmasına izin vermeyin!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Köse Arşivi