Cennet, annelerin ayakları altındadır 5
İnsanı insan yapan en önemli özelliklerden biri vefâ duygusudur. Bu duygu, sevilen veya sevilmesi gereken kimselere verilen değerin bir ölçüsüdür. Vefâ duygusuna sahip olmayanlar sadece kendini, zevkini ve çıkarını düşünen bencil kimselerdir. Böyle şahıslardan, hâtıralara hürmet ve fedakârlık gibi asil davranışlar beklemek boşunadır.
Hayatı güzelliklerle, güzel davranışlarla dolu olan Abdullah b. Ömer (R.A.)nun, bir baba dostunun oğluna gösterdiği bu sıcak davranış çok ibretlidir!.. Uzun ve sıkıntılı yolculuk esnasında kendisine gerekli olan bazı şeyleri gözünü kırpmadan hediye etmesi, babasına verdiği değeri ve onun hâtırasına olan bağlılığını göstermektedir. Baba dostuna, yol arkadaşlarının dediği gibi basit hediyeler değil de en lüzumlu şeyleri ikrâm etmesi, aynı zamanda onun cömertliğini ortaya koymaktadır. Abdullah b. Ömer (R.A.)nun vefakârlığı, hâtıralara bağlılığı pek meşhurdur. Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin vefatından sonra, bir zamanlar geçtiği yollarda onu düşünerek yürümesi, altında dinlendiği ağaçların dibinde oturup onu hatırlaması, bu ağaçlar kurumasın diye, onların dağda, bayırda bulunmasına bakmadan sulaması, Abdullah b. Ömer (R.A.)nun ne büyük bir gönle sahip olduğunu ifade etmektedir.
Hâtıralara bağlanmayı nostalji diye küçümseyenler, sevgi ve dostluğun engin dünyasını farkedemeyen duygu fakiri, günlük yaşayan, dar ve küçük dünyalara haps olup kalan kimselerdir. Ana baba dostlarına ve onların yakınlarına değer verenler, insanî meziyetleri gelişmiş faziletli kimselerdir.
Anne ve baba müşrik, kâfir bile olsalar, kendilerine saygı gösterilmesi ve haklarının yerine getirilmesi gerekir.
Esma bintu Ebî Bekr (R.A.) şöyle demiştir: Resûlullah za¬manında müşrike olan annem bana birtakım hediyelerle gelmişti. Ben Resûlullah (S.A.V.) Efendimizden fetva istedim de:
- Annem bana sokulmak ve karşılık görmek istiyor. Anneme ilgi ve iltifat edebilir miyim? dedim. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
Evet, annene ilgi ve iltifat eyle." (Buhârî, Hibe:28, No:2477, 2/924; Müslim, Zekat:50; Ebu Dâvud, Zekât:34) buyurdu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.