10, 135, 41, 100
Türkçe Olimyipatlarının onuncu finali muhteşem bir törenle İstanbul'da yapıldı.
135 ülkeden gelen çocukların sahne gösterilerini heyecanla izledik.
Türk Telekom Arena'yı dolduranlara, olimpiyatların düzenlenmesinde emeği geçenlere, katılanlara 41 kere maşallah!
Titizlikle hazırlanmış dev bir organizyon.
"Kör de bilir Avanos'un yolunu, çanak çömlek kırığından" derler ya, 10. Türkçe Olimpiyat finalinin ne kadar büyük bir emekle hazırlandığını kör de olsak, sağır da olsak kolayca anlayabiliriz.
*
Bütün dünya çocuklarına kaliteli bir eğitimle Türkçe öğretmek, yakın zaman öncesine kadar hayal bile edilemeyecek bir işti.
Cefakâr öğretmenler, binbir zorluğu geride bırakarak, bugünkü başarıyı elde ettiler.
Her birinin ellerinden öperim.
Bazılarını tanıdım.
Bazılarının hatıralarını dinledim, yazdıklarını okudum.
Nasıl çetin mücadelelerden geçtiklerini, ne çileler yaşadıklarını burada anlatabilmek mümkün olmaz.
Azimle, sabırla çalışan, yokluklar içinde çocuklara eğitim veren o öğretmenlerin başarısı Arena'daki sahneye bütünüyle yansımış sayılmaz.
Görülmeyen kısmı inanın daha büyük.
*
Dünyanın her tarafına yayılmış Türk okullarında sadece Türkçe öğretilmiyor.
O okulların her biri, bulunduğu ülkede en iyi okulların başında yer almakta.
Başarı oranları çok yüksek.
Oralardan mezun olan çocuklar, ileride çok etkin görevlere geliyor.
Böylece, Türkçe ve Türkiye sevgisiyle birlikte, barış, kardeşlik halkası her gün biraz daha büyüyor.
Yarınların, dünden ve bugünden daha güzel olması için bütün gayret.
*
Türkçe sevdalılarına nice on yıllar diliyorum.
Ve en çok da Türkçe Olimpiyatlarının yüzüncü programını merak etmekteyim.
O gün, yani 90 yıl sonra, olimpiyatın yüzüncü programının düzenlendiği zaman, biri mezarıma gelip de nasıl geçtiğini söyler mi acaba?
*
Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın final gecesi yaptığı konuşma çok önemliydi.
Türk Telekom Arena'yı dolduranların ve ekran karşısında izleyenlerin hislerine tercüman oldu.
Ümit ederiz ki bu en üst seviyedeki çağrı, bir karşılık bulur.
Bulmazsa, şişe konulup denize salınmış bir mesaja benzer.
HABERAL'I HEYECANLANDIRMAK
Hastanede Mehmet Haberal'ı kadınla heyecanlandırmışlar.
Özel Yetkili İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon sanığı ve CHP Milletvekili Haberal'a yardım eden 5 profesör, 1 hemşire ve 2 refakatçi ile ilgili iddianameyi kabul etti.
"Haberal'ın enstitüye ilk geldiği andan bu yana psikiyatri kliniğinde yatmasını gerektirecek bir durumu kesinlikle yoktur. Hiç de olmamıştır. Aksi halde tüm psikiyatri servislerini cezaevine dönüştürmemiz gerekir" ifadesi Mehmet Kemal Arıkan'a ait.
Profesörler tarafından hazırlanan raporlara göre hemen taburcu edilmesi gerekirken, Haberal hastanede kalmaya devam etti. Her seferinde cezaevi yerine hastanede kalmasının bir yolu bulundu.
(Bu konuyla ilgili yazdığım yazıdan dolayı Haberal bana 50 bin liralık dava açmıştı fakat kaybetti.)
*
Mesela yollardan biri, ölçüm yapılırken heyecanlandırılması ve adrenalin değerinin yüksek çıkması.
Bu maksatla 35-40 yaşlarında bir kadın getirmişler.
Kadının Haberal'a ne söyleyip de heyecanlandırdığını bilmiyoruz; kayıtlarda böyle bir bilgi yok.
Mutlaka söyleyecek bir şey bulmuştur.
Haberal'ın beline ip bağlayıp da hastane camından aşağı fırlatacak halleri yoktu ya!
Nitekim "Bangi camping" dedikleri şeyin içinde geçen 'cam' pencere camıyla alakalı bir şey değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.