Terör bir nokta idi, onu kimler büyüttü?
Yedikule'de bir grup polis, sokak ortasında bir genci öldüresiye dövdü. Görüntülerini izledik.
Hamile olan yakınını hastaneye yetiştirmeye çalışıyordu. Acelesi vardı.
Polis otosu karşıdan gelen aracın önünü kesti.
Tartışma büyüdü ve Asteğmen olan Ahmet Koca, bir grup polisten saatlerce dayak yedi.
Eşi ve çocuklarının gözü önünde tekme, tokat döven polislerden biri hızını alamadı, kemerini çıkarıp yerde yatan genç adamı kemerle dövmeye girişti.
Olayı görenler müdahale etmeye çekindikleri için sadece cep telefonuyla kayıt yaptılar.
Görüntüler yayınlanınca 7 polis açığa alındı.
*
Bir süre sonra tayinleri de çıkar muhtemelen.
Kemerle döven Antalya'nın Kemer ilçesine...
Tekme tokat dalanlar Tokat'a...
Sille vuranlar Konya'nın Sille beldesine...
Niyetimiz şakaya vurmak değil.
Daha önce bu tür hadiselerin örtbas edildiğini ve yer değiştirme yapılarak geçiştirildiğini çok gördük.
*
Hâlbuki hepsinin toplu halde akıl hastanesine götürülmesi gerekir.
Azılı hastaların yanında iki sene kalsınlar, akılları başlarına gelsin.
Bir grup polisin o şekilde saldırıp dayak atması ne demek?
Hem de hiçbir suçu olmayan birine!
Dokuz cinayetten aranan bir cani bile olsa polis öyle davranamaz.
Dayak olayı kayda alınıp yayınlanmasaydı, genç adamın başına gelenleri ispatlaması bile mümkün olmazdı.
İşte böyle büyüyor devlet düşmanlığı. Şapşal polisler, aptal memurlar, salak subaylar yüzünden.
YENİ COPLAR GELDİ, HERKESİN GÖZÜ AYDIN
Öte yandan polis teşkilatına alınan yeni tip coplar tanıtıldı.
Taşırken ufakmış da gerektiği zaman uzayabiliyormuş.
Uzarken çıkardığı ses caydırıcı nitelikteymiş falan.
Çok mu lazımdı bilmem ama belli ki o copların tasarımı bir at çiftliği civarında yapılmış.
Coplar gerekli olabilir de tanıtımı şart mıydı?
Orduya ve emniyet teşkilatına alınan yeni silahların tanıtımı da, inşa edilen yeni cezaevlerinin reklâmının yapılması da bana abes geliyor.
ŞEMSİYELİ TERÖRİST
Biz yağmurlu havada kullanıyoruz şemsiyeyi.
İlk yapılışı güneşten korunmak için. Adı da 'şems' kelimesinden geliyor; güneşten.
Artık yağmur güneş geride kaldı, şemsiyelerin yeni bir fonksiyonu olduğunu gördük.
Dağlıca'ya saldıran teröristler, termal kameralara yakalanmamak amacıyla siyah şemsiye kullanmışlar.
Bir süre önce binlerce şemsiye sipariş etmişler.
İstihbarat raporuna da girmiş terör bölgesine götürülen şemsiyeler.
Yaz ortası yağmur yok; üstelik terörist dediğin yağmur çamur dinlemez.
Ne maksatla ihtiyaç duyulduğunu tahmin etmek için arif olmak gerekmezdi.
SEMPATİK GÖSTEREBİLİR MİYİZ?
Hakkâri'deki PKK saldırısında şehit olan sekiz askerden İsa Sayın'ın BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın akrabası olduğu ortaya çıktı.
İşte kardeş kavgasının resmi; ölen de öldüren de bu ülkenin çocuğu.
Fakat teröre bulaştırılan ve eline silah verilen çocuklara Sakık gibi "gerilla" demesek daha şık olacak.
O tanım, başka bir bakış açısının ürünü. En azından sempatik göstermekten vazgeçelim.
Terör terördür, terörist terörist.
Bugün "gerilla" dersek, o kelime yarın kendiliğinden "barış elçisi"ne dönüşebilir.
Öbür gün de heykeli dikilecek adam haline gelir.
Hâlbuki sadece oturup konuşulabilecek adam olsun yeter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.