Algıda dijitalleşen toplum
İslâm, diğer dinler arasında değişen toplumsal hayatı kuşatabilen, kontrol edebilen ve varlığın anlamına uygun yorumlayıp yönlendirebilen özelliğiyle gayrimüslimlerin de dikkatini çeken bir potansiyele sahiptir. Bunu da ehil kişilerin eliyle yerinde ve zamanında içtihat mekanizmasını işleterek yapar.
Buradaki kilit kavramlar; ehliyet sahibi kadrolar, yerinde ve zamanında ile altı çizilen hususlardır. İçtihat bir fantazi değil zaten, ehil kadroların hayatın değişen yüzüne sâbiteler perspektifinden dokunarak yön vermesi faaliyetidir.
Bugün Müslümanca hayatı zora sokan en önemli husus insan hayatındaki değişimlerin çok hızlı ve yönlü olmasıdır. Bu dönüşümü idrak edecek ve onu yönlendirecek ehil kadroların azlığı bu değişim sürecini krizler yumağına dönüştürmektedir.
İçine girdiğimiz süreçte yeri ve zamanı gelmiş nice içtihad ihtiyacına ehil kadrolar sıkıntısı yüzünden gerekli cevaplar üretilememektedir. Ehil kadroların azlığı yüzünden bulanık suda balık avlayan reformistler özünde seküler olan olguları el çabukluğuyla İslâmileştirmekteler. Daha doğrusu seküler olan olguları Allah adıyla sekülerizm lehine meşrulaştırmaktalar.
Hayatın değişen çehresi sadece günlük alışkanlıklarımızı değiştirmiyor elbette, algımıza da nüfuz ediyor, algıyı değiştiriyor. Algı değişince bakılan nesne aynı olsa bile çağrışımı farklı olabiliyor. Geçen aylarda Mehmet Barlas, Sabah gazetesindeki bir köşe yazısında Avrupa ve Türkiyedeki yaşlılık algıları arasında karşılaştırmalarda bulunmuş, nesiller arasındaki değişimi çarpıcı bir örnek üzerinden anlatmıştı. Şöyle demişti Sayın Barlas:
Değişim sade yaşam koşullarımızı ve çevreyi eskisinden farklı kılmakla kalmıyor. Değer ölçülerimiz ve algılamalarımız da değişiyor. Örneğin binlerce yıl insanlık tarihini en fazla etkileyen elma Hz. Ademin cennetten kovulmasına sebep olan Elma değil miydi? Derken yeni zamanlar ve müspet ilimlerin çağı geldi.
Bu dönemden sonra insanlık için en etkili elma, Newtonun başına düşüp yer çekimi kanunlarının farkına vardıran Elma oldu.
Şimdi de Bilişim Çağındayız ve etkisi sınırları aşan en değerli Elma Steve Jobsun elması (Apple) değil mi? (Sabah: 20-03-2012)
Elma sembolünün kuşaklar arasında farklı çağrışımlar yapması, hayat algımızın nasıl değiştiğini gösteren güzel bir örnektir.
Barlasın Elma misalini okuduğumda bunu çevremdeki gençler üzerinde denemiştim. Dünyanın farklı ülkelerinden gençlerin bulunduğu bir sohbet ortamında ekran üzerinden bir elmayı göstererek onlara neyi çağrıştırdığını sorduğumda, çoğunluk; Apple ürünleri demişti. Bu sonuç Barlasın analizini doğruluyordu.
Bu basit örnek büyük bir gerçeğe parmak basıyor, o da; değişen hayat tarzı, hayatımıza giren teknoloji yeni kavramlar üretiyor, bu kavramlar vasıtasıyla bilincimize nüfuz ediyor. Bunu da en fazla genç kuşaklar yaşıyor.
Bir televizyon kanalının yarışma programında bir profesör kendisine sorulan :) sembolün anlamını bilmemişti de alay konusu olmuştu. Günlerce internet siteleri ondan bahsetmişti. Hele yeni nesil bunu bilmeyen bir profesörün kendi hayatlarından ne kadar kopuk olduğu sonucunu varmıştı.
Şunu söyleyebiliriz: Statükoculuğun eninde sonunda tarih dışına itilmesi değişen toplumu anlamamak ve yönlendirme yeteneğinin zayıf olmasıyla alakalıdır.
Bu bağlamda İslâm hızla değişip dönüşen canlı hayatı en rahat yönetecek dindir, bunu da ehil kadroların vazife başında olması şartıyla söylüyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.