Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Unutturamaz seni hiçbir şey, hatta unutsan da sen!

Unutturamaz seni hiçbir şey, hatta unutsan da sen!

Nasıl unutabiliriz?

Kim veya ne unutturabilir?


İki türlü unutulmaz vardır. Birincisi büyük işler yapıp milletin kalbine taht kuranlar unutulmaz.


Elbette zalimler, kaatiller, hainler ... de unutulmaz. Roma tarihinden sadece Sezar ve Avgustos mu hatırlanır?


Hatta bazen Sezar’dan önce Neron hatıra gelir.


Türkiye’de YÖK denilince kurucusu İhsan Doğramacı hatıra gelir elbette. İyisiyle kötüsüyle... Ama iki unutulmaz YÖK başkanı vardır, asla unutulmaz. Biri Kemal Gürüz elbette. Diğeri bugün mevzumuzun dışında.


Kemal Gürüz unutulabilir mi?


Asla ve kat’a! Kat’iyyen ve katibeten!


Fakat işe bakın, Kemal Gürüz unutmuş!


Neyi?


28 Şubat’ı. Böyle bir şeyden haberi yokmuş. Askerler de ona yazı filan göndermemiş, baskı da kurmamış... (“Demek ki kendi yapmış bu kadar mel’aneti” diyeceğimiz geliyor, ama onda bu cesaret nerede?)


28 Şubat yargılanacaksa, ilk akla gelecek isimlerden biri elbette Kemal Gürüz’dür. Nedense 6 dalgada sıra ona geldi. Adalet geç de olsa tecelli edecek.


Sıra ona geldiğinde, yurtdışında gemi gezisi yapıyormuş. Dönüşte İzmir iskelesinde inmiş ve basın mensuplarının sorularını cevaplamış!


O vatanından, milletinden başka bir şey düşünmeyen bir kahraman!


YÖK Başkanlığı süresince sadece ve sadece vatanı ve milleti yüceltmek için çalışmış!


Neden biz Gürüz’ü böyle hatırlamıyoruz?


“Türkçeyle ilim yapılmaz” yavesini icad eden o değil miydi?


Bunu unuttuk mu sanıyor. Asla unutmayacağız!


Üniversiteleri değil dünyaya, değil ülkeye, şehirlerine bile kapadığını unutacak mıyız?


Kapalı kutudan üniversite olmaz!


Onun zamanında talebelerin uğradığı zulümler unutulur mu?


Ayırımcılığı katsayı ile taçlandıran YÖK Başkanı unutulur mu?


Yüzbinlerce genç onu defterine yazdı, zihnine kazıdı.


On binlerce örtülü genç kız, onun yüzünden hayatlarının baharında ayırımcılık zulmü ile dışlandılar.


Öz yurtlarında parya muamelesine tabi tutuldular. Birçoğu tahsili bıraktı, bırakanlardan çok bırakmayanlar mutsuz oldu. Çünkü onlar, “açda gir”ci olarak en acı zehirleri içerek tahsillerini tamamladılar. Kişilik bölünmesi ile mutsuzluğun zirvesine çıktılar.


Ya öğretim üyeleri? Fişlenme belası ile karşı karşıya kaldılar ve birçoğu o fişlere yazılan bir iki satır veya bir iki kelime yüzünden mesleklerini terk etmek zorunda kaldılar.


Kemal Gürüz unutmuş!


Bunları unutabilir! Zalimler, zulmettiklerini hatırlasalardı, zulümden vazgeçerlerdi.


28 Şubat’ı unutmuş!


Askeri vesayeti unutmuş!


Bunlar sanki hiç yokmuş!


O sanıyor ki, kendisi unutunca biz de unutacağız!


“Unutturamaz seni hiçbir şey, hatta unutsan da sen!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi