Arınma iklimi; Ramazan
Hayatımızı kuşatan Ramazan Ayının nimetlerini tefekküre niyetlenerek, Bu ayın öne çıkan önemli vasıfları nelerdir? Hangi yönleriyle hayatımızda çok belirgindir? diye kendi kendime sordum. Bilincimde bu mübârek aya dair birçok inşa edici vasıf hemen canlanıverdi. Bireysel ve toplumsal düzeyde hayatımızda iz bırakan, yön gösteren özellikleri o kadar fazla ki, boşuna rahmet ayı denmemiş, bunu bir daha idrak ediyorsunuz.
Bu ayın vasıflarını, bize kattığı ortak değeri bir tek kelimede toplamaya kalkışsak; arınma iklimi diyebileceğimizi düşünüyorum ben. Bedensel ve ruhsal arınma...
Ramazanın, bedenlerin ve ruhların arındığı bir iklim olarak toplumsal algımıza yerleşmiş olması tesadüf değildir. Malûm olduğu üzere bir şeye taalluk eden toplumsal algı kısa sürede oluşmaz. Uzun zaman diliminde farklı bireylerin kişisel tecrübelerinin sınanarak, toplumsal benlikte birikmesiyle kolektif hafızaya dönüşen şey, algımız olur. Ramazan Ayının arındıran özelliğine dair toplumsal algımız ise, bireysel ve toplumsal pratiğimizde en fazla sınanmış bir olgudur diyebiliriz.
İdrak arifesinde olduğumuz Ramazan, kadrini bileceklere geçen tüm Ramazanlarda olduğu gibi yine tam bir arınma iklimi hediye edecek. Toplumların dijitalleştiği, sanalın gerçekle yer değiştirdiği, hızlı bir değişim kaosunun ortasında tasavvur rotasını yitirmiş insana hakikati sunarak bunu yapacak...
Hayatta her şeyin kirlendiği gibi ruhlar da kirleniyor. Ama ruhlar, en önemli özelliği hız olan bu çağda, geçmiş her çağdan daha hızlı kirleniyor, buna kuşkum yok. Kimilerinde derin kimilerinde ise hafif, ama kirleniyor neticede...
Hız çağında hızlı akan insanı elinden tutup yavaşlatarak hayatına konuk olacak Ramazan, varlığın anlamını işaretlemek, hayatın geçiciliğini göstermek üzere...
Her şeyle yüzleştiğimiz ama kendimizle bir türlü yüzleşemediğimiz, yüzleşmeyi dahi unuttuğumuz gerçeğini bize hatırlatarak; kendimizle, günahlarımızla hesaplaşma farsatını sunarak.
Bu kavurucu yaz ikliminde, gönlümüze hakikati içirerek susuzluğumuzu dindirecek. Asıl açlığın, asıl susuzluğun ruhtaki açlık ve susuzluk olduğunu öğreterek...
Nefsin şehvetini kamçılayan, ihtiras peşinde koşmayı özendiren bir vasata, marka tüketmekte değer arayan bu çağın insanına, oruçla; nefsin şehvetini frenlemeyi öğütleyecek. Harama bakmanın sıradanlaştığı, harama bakmadan sokakta yürünemediği, her evde ve her yerde haramın reklamının yapıldığı toplumumuzun acı gerçeğine parmak basacak, insan bilincine şehveti vesvese eden şeytanların bağlandığını hatırlatacak.
Şeytanlar bağlandığı için kötülüğü emreden nefsiyle baş başa kalan insana, arınmanın ve dolayısıyla özgürleşmenin kalıcı yol haritasını sunacak. Maddenin ağır yükü altında ezilen ruhları hayvansal duygulardan özgürleştirecek bir mana ikliminin kapısını aralayarak...
Ruhları hedef alan zehirli okların karşısında bir kalkan olacak; orucun bir kalkan olduğunu söyleyen Nebinin müjdesiyle.
Yeter ki insan kendisine sunulan Ramazan imkânını reddetmesin, onu ihya etsin. İhya etsin ki, arınarak ihya olsun...
Not: Tüm Müslümanların mübârek Ramazan Ayını tebrik ediyor, Cenab-ı Haktan bu ayı hayırlara vesile kılmasını, bahusus mazlum Suriye halkına bir çıkış sunmasını niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.