Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Ramazan mesajları peş peşe

Ramazan mesajları peş peşe

Ding dong... Bir mesaj geldi. Beklemeden açtım baktım. Çok hoş. Siz de bakın, siz de tebessüm edin.

"Merhaba. İsmim Şa'ban. Komşum Ramazan'ın, zevcesi Oruç Hanım ve iki evlâdı Sahur ve İftar ile ziyaretinize geleceğini müjdeliyorum.

Beraberlerinde üç torunlarını da getirecekler; Rahmet, Mağfîret ve Tevbe. 30 gün kaldıktan sonra, 'Bayram' havayollarıyla dönecekler. Onları tâzîm edin. Bereketini göreceksiniz. Ramazan Kerîm"

*

Gönderen arkadaşa hemen iki satır yazdım ve imzanın farklı göründüğünü bildirdim.

"Güzel mesaj için teşekkür ederim. Yalnız, 'İsmim Şa'ban' diye başlayan mesajın sonundaki imza 'Ramazan

Kerîm' olunca kafam karıştı."

*

On dakika geçmeden cevap geldi:

"Allah sizi daimen mebsûd etsin... Arapça'da Ramazan tebrîki böyle yapılıyor.

Meselâ iki kişi karşılaştı;

- Ramadhan Karîm!

- Allahu Akram!

Sonra da;

- Lailâheillallah!

- Mohammad Rasûlallah!

Hûlasa, tek bir imza var, o da Zûlcelâl ve-l İkrâm'ın."

KURULTAY SONUCU

Yüksek Seçim Kurulu, CHP Kurultayından çıkan Parti Meclisi sonuçları iptal etti.

Yeniden sayım yapılması gerekiyor. Sebep ilginç:

44 kişinin oy kullandığı 4 numaralı sandıktan Haluk Koç, Şavak Pavey, Adnan Keskin'e 53 oy çıkmış.

8 numaralı sandıkta ise 43 geçerli oy varken, yine aynı isimlere 53 oy işlenmiş.

(Anlaşılan kayda geçenlerden biri 53'e takılıp kalmış.)

Sıra 9 numaralı sandığa gelince, orada ise Adnan Keskin'e 4 oy yazılmış, ancak gerçekte 41 olması gerekiyormuş.

Hatalar daha İlçe Seçim Kurulu'nda ortaya çıkmış.

*

Yanlışlıktır. Olur böyle vak'alar... YSK düzeltilmesini temin eder.

Yeniden sayılır, sonuç bir şekilde netleşir. Üç aşağı beş yukarı fazla bir şey fark etmez.

Neticede hepsi aynı partinin içinde kavrulan adamlar.

Başka partiden birilerini getirip Parti Meclisi içine sokacak değiller.

Ama bendeniz kurultay sonrası bir CHP'linin mikrofonlara yaptığı açıklamaya bayıldım.

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar yürüyüşü" falan dedi.

Daha başka sözler de söyledi ama ondan sonrasını duyamadım.

BEŞŞAR'IN ALTI DEĞİŞECEK

Suriye'de dört yıl görev yapmış biri olarak son gelişmeler hakkında konuşan değerli siyasetçi Yaşar Yakış'ın, şöyle bir cümlesi kulağıma çalındı:

"Beşşar'ı orada tutup, altını değiştirmeyi daha mantıklı bulanlar olabilir."

İyi... Epeyce pisledi. Bir an önce değiştirsinler altını.

ADADAN MESAJ

Gökçeada'dan gazetedeki aziz arkadaşım Kadir Demirel'in internet adresine şu mesajı gönderdim:

"Kadir Baba, Gökçeada'nın ıssız koylarında denize girer iken... O kadar ıssız idi ki... Tek başıma girmek hoş olmayacak gibiydi. Yanıma aldığım cep telefonuyla birlikte daldım o yüzden.

Ne var ki bu alet, denizden benim kadar hoşlanmadı. Tuzlu su kafasını karıştırdı.

Aramak gerekir de bulamazsan, bilesin sebebini... Selâmlar."

*

Telefon epeyce su yutmuştu gerçekten. Arayanlar bana ulaşamadı, ben ulaşmak istediklerimi arayamadım. Bir anda eski zamanlara dönmüş oldum. Ne zor imiş telefonsuzluk! Üstelik telefonu pek kullanmayan biriyim. Ya bir de devamlı eli kulağında dolaşanların başına gelirse böyle bir şey! Allah onlara yardım etsin.

Oturdum hemen bir dörtlük yazdım:

"Telefon düştü suya / Kuşlar vardı uykuya / Gurbeti duya duya / Bugün de akşam oldu."

*

(Biraz Sadettin Kaynak'ın "Enginde yavaş yavaş" şarkısını hatırlatıyor gibi, hatta sanki! Neyse. Güftesi Vecdi Bingöl olması lâzım. Ne güzel şarkıdır o. Mihriban Sayın'dan dinlemelisiniz. "Su uyur" derken, suyun uyuduğunu hissettirir. "Fısıldaşır" derken fısıldadığını... Kimse onun kadar güzel söylemedi o şarkıyı. Ne Zeki'si, ne servi Bülend'i.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi