Eeeee!... Yeter artık ama!... Türkiye’nin bir sürü derdi var...

Suriye meselesi burnumuzun dibinde... Ateş bizim eve ha düştü, ha düşecek...
Türkiye, hızla değişiyor; bu değişime katkıda bulunmak lazım.
PKK/KCK/DPI’cılar ortalıkta ve gazetelerde cirit atıyor; onlara laf yetiştirmek gerekiyor.
Böyle deve dişi gibi konular dururken, bir de başımıza öğretmen adaylarının formasyon meselesi çıkıyor. Biz de, yaptığımız iş gereği, konuyla ilgilenmek zorundayız ve bu yüzden de ikide bir yazı yazmak gerekiyor.
Liselere öğretmen yetiştiren fakülte öğrencilerinin formasyon alması, bu seneden itibaren kaldırıldı. Yani, bu sene edebiyat, tarih, sosyoloji, biyoloji,, matematik, kimya, fizik gibi bölümlerle ilahiyat ve beden eğitimi mezunlarına formasyon dersi verilmeyecek. Eski mezunlara peyderpey verilecek ve bu sorun böylece halledilmiş olacak.
Ya sonra?...
Liselere nasıl öğretmen atayacaksınız? Eğitim Fakültesi mezunlarını mı?... Bu fakülte mezunları ilkokul ve ortaokul öğretmenliği yapacak şekilde tahsil görüyorlar. Lise öğrencilerini de mi bunlara teslim edeceksiniz?
Böyle bir şey yapılırsa yanlış olur!...
Tam da tercih haftasındayız...
Öğretmen olamayacağını bilen bir öğrenci, Edebiyat, Fen ve İlahiyat fakültelerini tercih eder mi? Hiç Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okullarını tercih eder mi? Biz konforu yüksek bir ülke miyiz de, öğrenciler yeşillik olsun diye üniversite tahsili görüyorlar?...
Elbette değil...
Her genç, üniversiteye, bir meslek sahibi olmak için gider. En kestirme yol da, öğretmenliktir.
Bu seneden itibâren formasyon vermeyi kaldırırsanız, bu bölümlere öğrenci gelmeeeez!... Kontenjanları açık kalııııır!... Yatırımlarınız boşa gideeeer!.... Bir süre sonra liselere atayacak öğretmen bulamazsınıııız!...
Formasyon konusunda, kesin çözümü söyleye söyleye dilimde tüy bitti.
İki çözüm var:
1) Formasyon ille de üniversitede verilecekse, Açık Öğretimle halledilmelidir.
2) Üniversiteden mezun olan öğretmenin atamasını bakanlık yapar ve 1 yıllık stajyerlik döneminde, bakanlık, hizmet içi eğitimle formasyon verir.
Bu iki yoldan birinin tercih edilip kamuoyuna acilen açıklanması şarttır. Bu yapılmazsa, yukarıda saydığımız bölüm ve fakültelere öğrenci gelmeeeez!...
Şimdi Bakanlığın ve YÖK’ün şapkayı önlerine koyup düşünmesi vaktidir. Ya dolmamış kontenjanlarla boş sınıflar oluşacak ve bütün yatırımlar boşa gidecektir veya formasyon konusu halledilip sınıflar doldurulacaktır.
Yıllarca uygulanan sistemin daha akılcı ve verimli bir çözümü bulunmadan terk edilmesi, ülkeye zarar verir. Bu ülkenin artık zerre kadar yatırım ve personel zayiatına tahammülü yoktur.
Formasyon konusunun yaz-boz tahtasına dönmesiyle gençlere ve ülkeye yazık oluyor.
Formasyon konusunda ikide bir tökezlenirken, maşallah, ideolojik eğitimin bir parçası olan ve Kenyalı öğrenciyi bile Atatürkçü yapmakta kullanıldığı zannedilen Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersi, 12 Eylül’den önce de sonra da öğrencilere tıkır tıkır dayatılmaya devam ediyor.