Ülkemizde kimi firmaların cebinden milyarlarca lira kazandıkları milleti diğer taraftan ise dışlamaya çalışmaları nasıl bir şey?
CarrefourSA’nın yaptığı densizlikten söz ediyorum.
Gazetelerde ve Habervaktim’de geniş bir şekilde yer aldı.
İstanbul Kozyatağı şubesinde görev yapan Kızılay çalışanını kovuyor.
Gerekçesi “başörtülü” olması.
Başörtülüler hiçbir şekilde görev alamazmış bu firmada.

CarrefourSA’nın bu akıl almaz dışlamasına tepkilerimiz sürerken, Akit, ülkenin tanınmış bir başka şirketinin de başörtüsü karşıtlığı yaptığını deşifre etti.
Bu firma da ARAS Kargo.
Taşımacılık sektörünün “öncü”sü olmakla övünen ARAS Kargo, başörtülü çalıştırmamayı “prensip” olarak benimsemiş.
Bu “prensibi” deşifre olunca da panikle yalana başvurdu firma.

Olay şu:
Yozgat’tan bir bayan, telefonla yaptığı görüşmenin ardından babası ve kardeşiyle birlikte ARAS Kargo Kayseri Bölge Müdürlüğü’ne giderek, iş başvurusunda bulunuyor.
Bayanın başörtülü olduğunu gören firma yetkilileri, liyakatına, tahsiline, becerisine bakmaksızın “prensibimiz gereği türbanlı çalıştıramıyoruz” deyip kapıyı gösteriyor.
Bayan gözü yaşlı bir şekilde ayrılıyor ARAS Kargo Kayseri Bölge Müdürlüğü’nden.
Bu akıl almaz olayı öğrendiğimizde, ilk iş olarak firmanın Bölge Müdürlüğü yetkililerini arıyoruz.

İnsan Kaynakları yetkilileri olayı doğrularken, kendilerini şöyle savunuyor:
“Bizim elimizden gelen bir şey yok. Firmanın prensibi böyle. Türbanlı çalıştıramıyoruz. Nazikçe bunu söyledik bayana. Başka sorunuz varsa Genel Müdürlüğü arayın…”
Öyle yapıyoruz.
Genel Müdürlükten 3 ayrı yetkili ile görüşüyoruz.
Hepsi de aynı şeyi söylüyor:
“Prensibimiz gereği türbanlı çalıştıramıyoruz…”

Akit’te haber olarak yer aldı bu konu önceki gün.
ARAS Kargo’dan açıklama geldi aynı gün içinde.

Ajanslarda da var, deniliyor ki açıklamada:
“Haberde bahsi geçen konu, görüşü alınan personellerimizin Aras Kargo ailesine yeni katılması, İnsan Kaynakları Politikalarımıza tam anlamıyla hakim olmamaları, kurum sözcülüğünü yapabilecek yetki ve yetkinliğe sahip bulunmamalarına rağmen inisiyatif alarak kişisel görüşlerini ifade etmelerinden kaynaklanmıştır. Bu personellerimiz hakkında da gerekli işlemler yapılacaktır.”

İnsan olanın miğdesini bulandıran bir açıklama öyle değil mi?

“Peki o zaman” diyoruz ve…
“Firmanın bu konudaki politikası hakkında bize bilgi verecek yetkili kimdir” diye soruyoruz.

Karşımıza ARAS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras çıkıyor.

Evrim Hanım’a sorularımız ve verdiği cevaplar aynen şöyle:

-26 Temmuz Perşembe günü öğleden önce Kayseri Bölge Müdürlüğünüzde, Yozgat'tan gelerek iş başvurusunda bulunan bayan, başörtüsü gerekçe gösterilerek, reddedilmiş midir, reddedilmemiş midir?
ARAS: Kurum politikalarımız arasında bu tür bir prensip yoktur. Kayseri’deki ilgili personelimizin neye istinaden bu yaklaşımda bulunduğuna dair araştırmamız devam etmektedir.

-Yetkilileriniz bu bayana ve daha sonra görüştüğümüzde bize "Prensiplerimiz gereği başörtülü çalıştıramıyoruz" dememişler midir? Bunu inkar mı ediyorsunuz?
ARAS: Kurum politikalarımız arasında böyle bir prensibimiz yoktur. Aksi yönde bulunulan beyanlar kurum görüşümüzü yansıtmamaktadır.

-Yani asla böyle bir prensibiniz, öyle mi?
ARAS: Hayır böyle bir prensibimiz yoktur.

-Böyle bir prensibiniz yok ise, Bölge ve Genel Müdürlüğünüzde 4 ayrı yetkili bunu nasıl söyleyebiliyor? Uydurmuşlar mıdır? Bu 4 yetkili başörtülü düşmanı mıdır? Firmanız politikasına kendi şahsi görüşlerini mi katmaktadır?
ARAS: Bu görüşler şirket politikamızı yansıtmamaktadır. Görüşlerin sahipleriyle ilgili gerekli işlemler kararlılıkla takip edilmektedir.

-Madem öyle, toplam personel sayınız nedir ve bu personelleriniz içinde kaçı başörtülüdür? Bunların pozisyonları nelerdir?
ARAS: … (ARAS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras, bu sorumuza ise herhangi bir cevap vermedi.)

Görüyorsunuz değil mi değerli Habervaktim okuyucuları;

Koca koca firmaların nelerle uğraştığını, sıkıyı görünce nasıl kıvırdığını, kıvırmalarının nasıl ayaklarına dolandığını…

Deşifre olan çağ dışı “prensipleri”nden utanarak belki; belki de kamouyunda oluşacak tepkinin boykota dönüşmesiyle kazançlarının azalacağı endişesiyle kıvırmaya çalışıyor ARAS.

Ama yok öyle yağma…

Millet ARAS’ın ne mal olduğunu anlamıştır artık.

Bu noktadan sonra milletin kendilerine karşı benimsenen bu çağ dışı “prensibe” bir cevabı olmalıdır.

Bu gibi durumlarda gerekli cevap verilmediği, gerekli tavır gösterilmediği için, milletin bir taraftan sırtından para kazanırken, diğer taraftan değerlerini, inancını aşağılayabiliyor ARAS gibiler…

ARAS’tan beklentim de şudur:

Kıvırmayı bırakıp, neyse o olması; başörtüsü ambargosunu müşterilere de koyması.

Madem başörtülü personel görmek istemiyorsunuz aranızda, başörtülü müşteri de kabul etmeyin.