Kürtlerin devleti olmamalı mı?

Olsun, hatta bir değil; Bydemir’in buyurduğu gibi 4 tane olsun! Dört tane olmalı ki, işin tadı çıkmalı!
Bana gelince:
Madde bir: Etnik devlete karşıyım.
Türkiye Devleti başlangıçta etnik bir devlet değildi. Zaten Osmanlı etnik bir devlet değildi. Onun mecburen devamı olan Türkiye de böyle kuruldu. Lozan Muahedesine bakın: Türkiye’de “Müslümanlar ve gayri Müslimler” vardır. Gayri Müslimler azınlıktır, azınlık haklarından yararlanır.
Devlet sonradan etnikleştirilmek istendi. Türk vurgusu arttıkça, tarihen ortaya çıkan “Türk” kavramından uzaklaşıldı. Cumhuriyet’in sentetik Türk’ü gerçek Türk’ü katletti!
Türk elbette aynı zamanda etnik bir tanımlamadır. Fakat esasen kültürel bir tanımlamadır. Yani soy işin içinde olmakla beraber, Türk soyundan gelmeyen milyonlarca Türk vardır Türkiye’de. Kültürel bir tanımlama üzerine bir devlet kurulabilir. Bu devlet hiçbir ırkı başa çıkarmaz ve yere batırmaz. Çünkü ırk kaderdir, seçimlik değildir.
Türk olmak aynı zamanda seçimlik bir durumdur. Bin yıldır Türk kavramı böyle bir seyir takip etmiştir. Türk yüzyıllar boyunca bilinen coğrafyalarda “Müslüman”la eş manalı olarak kullanılmıştır.
Geçelim; şimdi etniklik moda!
Türkleri sentetik etnikliğe zorlamak, aynı zamanda Türk olmayanları Türk saymak safsatasını da beraberinde getirmiştir. Acayip bir şey yani.
Türk devleti etnikleştirilirken, başka etnikliklerin azdırılacağı gerçeği göz ardı edilmiştir. Ortak kültür ve medeniyet değerleri yerine, uydurma öz-Türk değerleri (!) icad edilmiştir. (Hepsi çöp tenekemde.)
“Etnik Türk” devletine karşı olduğum gibi, “etnik Kürt” devletine de karşıyım!
Fakat bugünlerde, herkesi bir Kürt devleti kurma heyecanı sardı. Malum ortalık dumanlı. Taraf jurnali Irak’tan sonra Suriye’de de şıpın işi Kürt devletini kurdu. Bunu da manşetten olanca şehvetiyle ilan etti.
Peki Kürt devletini en hızlı “D’Altan biraderler”in küçüğü mü kurar, Çandaroğlu Çingiz mi?
Bu konu ihtilaflı!
Sadece onlar mı Kürt devleti kuruyorlar?
Kürt devletine en fazla karşı çıkanların (Türkçü, milliyetçi, ulusçu) da en mühim işleri şu sıralarda Kürt devleti kurmak. (Taraf’ı bırak Yeni Çağ’a bak!)
Hangisi önce ilan etti “Kuzey Suriye Kürt Cumhuriyeti”ni?
Bir yarış ki, ortalık toz duman!
Suriye’de federatif bir yapı, ancak Nuseyri’lerin talebi olabilir. Çünkü ülkeyi epey zamandır idare ediyorlar ve nasıl idare ettikleri de biliniyor! Şimdi bütün husumetin onlara yönelmesi sözkonusu. Bundan korunmak için özerkliği (veya ayrı devleti) zorlayabilirler. O zaman belki başka özerk bölgeler de olabilir. Eh “Kürt özerk bölgesi” olursa, “Türkmen özerk bölgesi” neden olmasın?
Madde iki: Selahaddin’in devletine gönülden evet!
Peki “Selahaddin Kürt müydü?” o ayrı fasıl da, Selahaddin’in devleti “Kürt devleti” miydi?
Bunu iddia eden, bühtanların en büyüğünü yapar Selahaddin’e. Selahaddin Kürt ideallerini rehber edinseydi, ismi meçhul bir kişi olarak hayatını tamamlardı. Onun Selçuklu atabeylerinden Halep merkezli Zengilerin yanında yetiştiğini (Çünkü babası Zengilerin yanında bulunmaktadır) kendisine hiçbir etniklik telkin edilmediği gibi, kendisinin de böyle bir iddia içinde olmadığını çok iyi biliyoruz.
Selçuklu uzantısı bir devlet olarak Eyyübiler ortaya çıkmıştır. Bulunduğu bölgeye uymuş, lisanını Arapça yapmıştır. Ordusunun çoğunluğunu Türkler teşkil etmiştir... Hedefi, İslâm birliğidir. Kudüs’ü haçlıların işgalinden kurtararak bu hedefe yürümüştür...
Kürt devleti isteyenlerin hiçbiri Selahadin’i sevmez!
Peki: Kürtlerin de bir etnik devleti olsun! O zaman görürler günlerini! Devleti etnik temelli kurmak değil, sürdürmek zordur. Türkiye bunun belâsını çekiyor. Her etnik devletin etnik sorunları olur. Bir coğrafyada yüzde yüz Türk olmak da mümkün değil, Kürt olmak da! Hadi bakalım, çık işin içinden!