Sopa okuma kılavuzu
Yirminci yüzyılın ilk yarısına kadar bir 'Avrupa miti' vardı: Sanayi Devrimi, modernite, ulus-devlet, sömürgecilik ve pek çok 'değer ve kavram'la evrensellik iddiasında bir Batı, yani Avrupa... Bu mit özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra çöktü. İkinci büyük paylaşımdan sonra Avrupa mitinin yerini 'Amerikan rüyası' aldı.
'Amerikan rüyası' devasa askeri gücüyle soğuk savaş döneminin 'hür dünya'sının savunmasını üstlenmişti. Yani 'kızıl emperyalizme' karşı 'kara emperyalizm'... Dünyanın tüm beyinleri, yetişmiş insan gücü ve gelecek hayalleriyle maceraya atılmak isteyen insan malzemesi tüketim ve üretim iştihalarını doyuracakları Amerika'ya akın etti. Amerikan rüyasının olanca romantik görüntüsüne, fırsatlar ülkesi efsanesine rağmen asıl gücü askeri karakterinde saklıydı.
Amerikan aklı tarihi tecrübeden yoksun olmakla beraber rakipsiz gücüyle yeni bir dünya düzeni kurdu. Tek kutuplu dünyada ise gücünün zirvesine çıktı. Ne var ki gücünün zirvesinde olduğu dönem aslında, ekonomik olarak durağanlığa ve daha sonra düşüşe geçtiği momentum oldu.
Ortadoğu'nun ve Türkiye'nin Amerikan imparatorluğu için özel bir yeri oldu. Bu önem, hem bölgenin Batı'nın ihtiyacı olan enerjinin en önemli kaynağı olmasında hem de medeniyet atlasına bakıldığında küresel kapitalizmi ayakta tutan değerlere meydan okuyan tek 'değer-sistem'in burada mevcut olmasında aramalı. İslam alemi değerleri itibariyle küresel sistemle hem çatışan, buna meydan okuyan hem de alternatif bir sistem iddiasında olan bir coğrafya. Bu nedenle Avrupa'nın yükselişinden beri burasının kontrolüne her zaman için hayati önem verilmiştir.
Amerika, Türkiye gibi ülkelere sıradan bir üçüncü dünya ülkesi gözüyle bakmasa da, ilişkilerinin mahiyeti itibariyle uzun süre bu düzeyde tuttuğu kesin. Hem dış politikada hem iç dengelerde müdahil olacağı pek çok angajmana sahip olduğunu söylemek, komploculukla alakası olmayacak kadar açık.
Amerika gibi küresel güçlerin ve diğer bölgesel güçlerin kendi stratejik çıkarları için, iç ve dış dengeleri etkilemek adına, farklı unsurları kullanmaktan çekinmediklerine tarih şahit. Avrupa'nın tarihi birikimi ve kini, Amerika'nın pervasız ve kaba gücü farklı şekillerde kendini gösterir.
Bu cümlelerden Amerika'nın adeta 'kadir-i mutlak' bir güç gibi her şeyi belirlediği anlamı çıkarılamaz. Fakat en büyük güçlerinin, kendi zaaflarını da bilip önceden tedbir almalarında, en istenmedik gelişmeleri bile önleyemese bile kontrol altına alma, yönlendirme konusunda yeterince temrin sahibi olmalarında yattığını not etmeli.
Obama'nın sopalı fotoğrafı bu Amerikan tarzı kabalığın diplomatik göstergesinden başka bir şey değildi. Her ne kadar Amerikalılar bunun iyi münasebetlerin bir göstergesi ve bölgede artan sorunların ciddiyetine dikkat çekmenin bir yolu olduğunu söylese de mesaj verilmiş; alan almıştır.
Bundan sonra önemli olan masa altından gösterilen sopanın ne anlama geldiğinin iyi okunmasıdır. Amerika'nın Türkiye'ye karşı elinde ne gibi bir sopasının olduğu doğru okuyup anlamlandırıldığında oyunun çok karmaşık olmadığı anlaşılır.
Bu ülkenin Amerika'yla ilişkisi 12 Eylül ihtilalinde 'your boys have done it' cümlesiyle özetlenen düzeyde ise sopanın ne olduğunu sormaya gerek yok. Yapılacak askeri ihtilalin Amerika'dan onay alınarak gerçekleştirildiği bir denge ya da bağımlılık söz konusuydu.
2002'ye gelindiğinde bu ilişkinin eskisi gibi yürümediği belli oldu. Eski genelkurmay başkanlarından Hilmi Özkük'ün ifadesinde somutlaşan yeni bir dönem söz konusu. Özkök'ün 'ABD, Irak tezkeresi için bizden siyasi baskı istedi, yapmadık' sözleri, gerekçesi ne olursa olsun, meclisten geçmeyen bir tezkereyle yeni döneme girildiğinin işaretiydi.
Diğer taraftan bu durum 'sopa'nın nereden gösterileceğini de ima etmekte değil mi? Yahut hala elde bir sopanın olduğunu ve gerektiğinde kullanılabileceğini gösterir. Bu sopa her zaman üniformalı olmayabilir. Türkiye'nin bölgede tanımlanmış rol üstlenmesi için emir komuta zincirinden gelen bir sopadan çok piyasa kurallarına uygun daha sofistike sopalar devreye girerse şaşmamak gerek. Küresel sistemle entegre olmakta, kısa sürede bunun getirisinden istifade etmekte sakınca görmeyen muhafazakar demokratlar, uzun vadede önlerine konacak stratejik tercihlerle karşı karşıya kalabilirler.
'Masa altından sopa gösterme'nin şifrelerinden biri çok beklemeden deşifre oldu bile. Suriye'nin kuzeyinde muhtemel Kürt oluşumuna karşı konvansiyonel tepkilerinden birini göstererek tanklarla tatbikat yapan Türkiye'ye uyarı geliverdi. ABD, konuya ilişkin, 'Türkiye'nin kendi ulusal güvenlik çıkarlarını anlıyoruz. Ama şu anda (durumu) daha fazla askerileştirmenin ilerlenecek yol olduğunu düşünmüyoruz' uyarısı yaparak kendi kırmızıçizgisini ilan etmiş oldu.
Türkiye'yi bir yıl öncesinden itibaren Suriye'ye müdahale etmeye teşvik edenler, bugün durumun askerileşmemesini istemektedir. Bu hem Amerika'nın Kürt politikası ile hem de Ortadoğu'da Türkiye'ye açtığı alan, biçtiği rolle yakından ilgili.
Obama'nın sopasının kodlarını iyi okuyan bir siyasi basiret, hem sopayı boşa çıkarabilir hem de kendi yolunu daha iyi çizer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.