Dalgın Thales'in imtihanı

Dalgın Thales'in imtihanı

Bilerek, isteyerek ve planlayarak attığımız her adımın bizi bildiğimiz, istediğimiz ve planladığımız hedefe doğru yaklaştırması sadece mümkündür. Kimi zaman attığımız adımlar bizi bu hedeflere daha fazla yaklaştırmak yerine o hedeflerden daha fazla bile uzaklaştırabilir. Bunda yanlış bir yol izliyor olmanın, aldığımız kararları uygularken başkalarıyla bir çatışma veya kesişme alanlarına düşmüş olmanın veya başka bir sürü etkenin devreye girmesinin etkisi olabilir.

Görünen bütün parametrelere bakılarak son derece iyi niyetle ve iyi sonuç alınacağı hesaplanarak atılmış bütün adımların tam da bundan dolayı çok kötü (görünen) sonuçları olabilir. Bundan dolayı hemen atılmış adımın yanlışlığına karar vermek en basit ve aceleci çıkarımdır. Oysa olayın bir sonraki sonucunun daha nereye varacağı, o görünen sonucun bir sonraki hangi olayın hazırlayıcısı olduğu da belli değildir.

O yüzden akıllı bir yaklaşım iyi görünende bir kötülüğün, kötü görünende bir iyiliğin bulunma ihtimalini asla göz ardı etmez. Attığı adımın bir aşamada ortaya çıkan sonuçlarına göre değil, kararın verildiği şartlardaki değer dengesinin doğru kurulup kurulmadığına dikkat eder sadece. Esasen daha geniş değerlendirmeye insanoğlunun perspektifi de yeterli değildir. Doğru bildiğini yapmanın çoğu kez bazı bedelleri de olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Hiçbir bedel ödemeyi göze almadan doğruların izinden sonuna kadar gidilemez. Doğru bildiğini yapmanın gerektirdiği bedelleri ödemeye sıra gelince insanların tavırlarının bir anda çeşitlenmesinden doğal bir şey yoktur.

Siyasi değerlendirme ve mülahazalar sadece akılla yapılmaz çünkü. Bu değerlendirmelerin içine, fedakârlık, diğergâmlık, sevgi, şefkat, merhamet ve tamah, kıskançlık, cimrilik, bencillik, hırs gibi duygusal öğeler karışır. Bütün bu duygusal unsurlar da akla yol göstermekte yarıştığı için akıl hiçbir zaman tek bir yolu izleyemez.

Ergenekon soruşturmasına karşı verilen değişik tepkiler aslında sosyal bilim alanının bazı sorunları üzerine düşünmek için çok ilginç veriler sağlıyor. Sosyal bilimlerde ortaya konulan teorik yaklaşımlar dalbudak saldıkça, karmaşıklaşıp sofistike hale geldikçe dışarıdan bakanlarda anlaşılmamaktan mütevellit bir gizem intibaı yaratsa da aslında karmaşıklığı ölçüsünde gerçekliği kavramaktan da o ölçüde uzaklaşmaktadırlar. Teorinin soyut ama cazibeli kurgusu bizimle gerçeğin arasına bir kalın perde gibi inebiliyor.

Herhangi bir olayı kendi başına kendi gerçekliğinin sınırları içinde kavramaya çalışmak yerine onu hep daha geniş, daha büyük daha yüksekten bir bakış açısıyla ele alacağı iddiasıyla yaklaşmak, kulağa hoş gelse de genellikle o olaya hakkını vermekten de uzaklaştıran iddialı ama beyhude bir çaba olarak kalıyor. çünkü genellikle insanın iddia ettiği o geniş-global perspektif sadece bir iddiadır ve bu büyük yoldan nice büyük filozoflar nice büyük sosyologlar nice büyük tarihçiler büyük fiyaskolarla geri dönmek zorunda kaldılar. Her bir olayı kendi gerçekliğinin sınırlarından kopararak kendi hayal dünyamızda kurguladığımız daha geniş bir teorik ilişkiler dünyasının içinde düşünme riski çok daha muhtemel olabiliyor.

Dünyayı astronomik bir perspektiften görmek üzere gözünü gökcisimlerine çevirmiş olan ilk Yunan filozoflarından Thales'in önündeki çukuru fark edemeyip düştüğü ve böylece öldüğü, felsefenin en önemli darb-ı mesellerindendir.

Yine eski yunan felsefesinden bir özdeyiş “Tanrı akıllı kullarını basit (hatta aptalca) şeylerle imtihan eder ve şaşırtır” der.

çok daha karmaşık veya çok daha çetrefil olaylar karşısında çok başarılı sınavlar vermiş olmak her zaman bütün basit sınavlardan da başarıyla geçeceğinin bir garantisi değildir. Okyanusları aşıp derelerde boğulmak komik bulunur ama tam da insani bir durumu özdeyişle ifade etmek için söylenir.

Bu tür durumlarda kalmamak için bazen olaylar karşısında olabilecek en yalın insani tavırları takınmak yetebiliyor. Komplo teorilerinin gözümüzün önüne bir perde indirmiş olma ihtimalini de hatırlamak ve karşılaştığımız olayı bütün yalınlığıyla karşılamak bazen en güvenli yoldur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi