Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Adam kaçırma üzerine şirin bir müsamere

Adam kaçırma üzerine şirin bir müsamere

Yoksa siz o adam kaçırma dedikleri olayı gerçek mi sandınız? Peki, adam nerede? Ortada bir müsamere döndüğü bu kadar aşikâr iken üstelik...

Vallahi çok safsınız.

Üstünüze biraz ilm-i siyaset tozu serpmek lâzım, biraz da söğüt gölgesinde oturmalısınız.

Söğüt dere kenarında olmalı.

Salkım dallarının ucu, ayaklarınızla birlikte suya değmeli.

* * *

Kaçırılan kişi, yol kesen eşkıya için '7 saygılı genç' diyor ve 'onların misafiri olduğunu' söylüyor.

BDP Genel Başkanı, bu olayın bir kaçırma değil, 'alıkoyma olduğunu' vurguluyor.

Kaçırılan milletvekilinin bağlı olduğu partinin genel başkanı 'Umarım bu olay hükümete bir ders olur' açıklaması yapıyor.

48 saat sonra serbest bırakılan milletvekili 'saatlerce yol yürüdüklerini, dağları özlediğini' tekrarlayıp duruyor, çay içtiklerini anlatıyor.

Tanıyorlarmış da üstelik sayın milletvekilini.

Öyle söylüyor; 'Beni tanıyorlardı' diyor.

Yapma yahu... Ya da vay canına!

Demek yol kenarında bekleyip, balık tutarcasına 'ne çıkarsa bahtına' hesabı kaçırmamışlar.

Bilerek alıkoymuşlar, sevgi ve saygı çerçevesinde misafir etmişler.

Boş değil canım bu çocuklar!

* * *

Çok mu sevdiniz birbirinizi?

'Kahveyi nasıl içersiniz' diye de sordular mı?

Kahve yok idiyse, tüh!

'Kahve ne arar la dağ başında?' deyip bıyık altından gülmeyin, bence olmalı.

Adam kaçırıyorsun, değerli bir milletvekili, canı kahve istedi ne olacak?

İşte bu yüzden dağa çıkma işleri bana göre değil. Dağ başı mağ başı dinlemem, kahve isterim.

* * *

Kaçırılan, alıkonulan, misafir edilen sonra da serbest bırakılan milletvekili twittir üzerinden şu açıklamayı yapmış:

'Merhaba twitter halkı, 2 günlük tutsaklığa; PKK'nin Dersim halkının iradesine tehdidine rağmen Kürt kardeşlerimi ve barışı savunmaya devam.'

Çok fazla reklâm kokan hareketler bunlar.

'İradesine' değil, 'iradesini tehdidine rağmen' daha doğru olurdu ama kimin umurunda!

* * *

Serbest bırakıldıktan sonra helikopter teklifini reddederek karadan gitmiş kaçırılan milletvekili.

Konvoyu üç helikopter yukarıdan takip etmiş.

Sonra da kendisini misafir eden saygılı gençlere ne söylediğini açıklamış... Reklâma devam:

'Benim gibi silahsız, korumasız gezen, Dersim'in dağlarında, yaylalarında, ovalarında 24 saat halkının sorunlarıyla ilgilenen bir milletvekilini tutsak almanın da Dersim halkının iradesine bir müdahale olarak değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu kendilerine söyledim.'

Bravo.

* * *

Milletvekilini kaçıran pardon alıkoyan hayır olmadı misafir eden eli silahlı gençler, barış mesajı vermişler.

Milletvekili 'Keşke onlar da toplumun içinde yer alsalar da üniversitede okusalar' demiş.

Ne kadar doğru söylemiş.

Bir bravo hakkımız daha vardı, onu da burada kullanalım.

* * *

Daha öncesine dönelim ve Şendinli operasyonları sonrasında terör örgütünün telsiz konuşmalarına biraz nazar eyleyelim.

150 kayıp verdikleri halde terör örgütü yöneticileri Şemdinli saldırısını başarılı olarak görüyor.

'Propaganda amacına ulaşmıştır' denilerek o tarz eylemlerin devamı isteniyor.

Bu konuşmaları değerlendiren güvenlik uzmanları,

İstihbarat birimleri, teröristlerin önümüzdeki dönemde Hakkâri, Şırnak, Cizre ve Siirt bölgesindeki karakol ve askeri konvoy güzergâhlarına saldırmayı planladığını bildirdi.

* * *

Ya da o tür eylemlerden vazgeçip doğrudan milletvekili kaçırmak daha mantıklı gelebilir.

Hem kan dökülmüyor, kimse ölmemiş oluyor, hem de propaganda fazlasıyla amacına ulaşmış oluyor.

Bütün basın o olaya kilitleniyor.

Üstelik gülerek, eğlenerek, şov tarzında gerçekleşiyor her şey...

Daha ne ister ki insan?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi