İkiz Kuleler de mi kerpiçtendi?
Bu terör saldırıları sonrası bazı klişelerimiz var bizim. Biz yazmakta sakınca görmüyoruz, okur da her seferinde aynı teraneyi okumaktan sıkılmıyor.
Kerpiçten karakollar bu klişelerin başında geliyor. Yüksek güvenlikli, bilmem ne mermisi geçirmez, bilmem ne roketine karşı dayanıklı bilmem ne tipi karakollar zamanında teslim edilmediği için bu karakollarda baskın yiyor gariban Mehmetçik.
HERYERİ ÇELİKLE KAPLAYALIM MI?
Birkaç gün evvel Norşin (Güroymak) Hükümet Konağına saldırdı PKKlılar.. Peşinden Vanda depremzedelerin güvenliğini sağlayan polis noktasında şehit verdik. İstanbul Kurtuluş son durakta otobüse molotoflu saldırı yapıldı vs.. Bu mantıkla o vakit, bütün belediye otobüslerinin, cumhurbaşkanı makam otosu gibi zırhlı yapılması gerekir. Ya da depremzedeleri koruyan polis memuru kardeşlerimizin şövalyeler gibi zırhlı elbiseler giymesi lazım. Hükümet konakları zaten doğrudan çelikten yapılmalı. Kaymakamlar çelik tenceredeki biber dolmaları gibi oturmalılar makam odalarında. Niye? Çünkü terör var.. Hiç şaşırmayın bu taleplere. Sınır karakolları kerpiçten diyen zihniyetin baktığı açıdan görünen manzara bu. O zaman adama sorarlar; İkiz Kuleler de mi kerpiçtendi?..
KİM KORUYABİLMİŞ SINIRLARINI?
Şemdinlide bir kalkışma provası var. Bazı art niyetliler, biraz kantarın topuzunu ağır kaçırarak düştü falan gibi laflar ediyorlar. Öyle değil.. Size esasını söyleyeyim. Türkiyenin bir ucundan diğer ucuna sarsılmaz devlet otoritesi halen daha mevcuttur. Yanı başındaki gayr-ı hukuki, gayr-ı nimazi tablo ile değil karşılaştırmak, aynı cümle içinde isimleri bile zikredilmez. Dolayısıyla düştü-kalktı gibi ifadeler, bana sorarsanız maksadını aşan ifadelerdir. Ama bu bölgede kalkışma denemesi yapılmakta olduğu gerçeğini de değiştirmez. Amenna, kalkışma dediğiniz, isyan dediğiniz şey, halkla yapılan bir şeydir ve PKK burada halkı yanında görememiştir. O yüzdendir ki bunun adı denemedir.. Genç ve idealist Şemdinli Kaymakamı Mesut Gençtürk görevinin başındadır, savcımız, polisimiz, Jandarmamız asker-sivil bürokrasi görevlerini tam ve sorunsuz şekilde yapmaya devam ediyor. Ancak sınır dediğiniz şey, siyaseten korunabilen bir şey değildir. O sınırın her santimetresine bir asker de dikseniz, hat boyunca elektrikli dikenli tel de çekseniz sızma olur. Efsane KGB, Kuzey Kafkasyada Rusyanın sınırlarını koruyabildi mi? Ya CIA? Amerikadan güçlüsü mü var? Meksika sınırı kevgire dönmüş durumda.. Demem o ki, sınır hattına yakın dağlık bölgede kaydedilmiş birkaç video üzerinden yorum yapmak, resmin tamamını ıskalamak olur.. Asker bazen güvenlik nedeniyle daha evvel üs olarak kullandığı bir tepeyi bir gecede boşaltıp başka bir noktaya taşınabilir. PKKnın o tepeye çıkıp fotoğraf çektirmesi, üzerine yorum yapılacak herhangi bir anlama gelmez yani..
OPERASYONLAR DURSUN(!)
Tuncelide CHP milletvekili PKK tarafından kaçırılarak alıkonuldu. Hemen örgüt bir açıklama yayınlayarak milletvekilinizin can güvenliği için operasyon yapmayın dedi. Kargalar hâlâ gülüyor mudur acaba? Zira TSKnın, hedef gözeterek ve düşman arayarak operasyon yapmadığının en açık kanıtı değil midir PKKnın o bölgede konuşlanmaya devam ediyor olması. Sayın Hüseyin Aygünün gözünü bağlamadıklarına göre.. Ve de Sayın Aygün (kendi ifadesiyle) avucunun içi gibi bildiğine göre o bölgeyi.. Operasyon yapan bir TSKnın dümdüz etmesi gerekmez miydi bugüne kadar? Sadece Tunceli değil daha çok yeni Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve Siirt milletvekili Gülten Kışanak, ballandıra ballandıra PKKnın yol kontrollerini anlattılar basına. Nasıl durup sohbet ettiklerini anlattılar. Milletvekillerimizin rutin seçim bölgesi ziyareti sırasında bile karşılarına çıkan PKKlı grubu, hedef gözeterek operasyon yapan TSK arayıp arayıp da bulamaz mı sanıyor bunlar?.. TSK operasyonları durdursun masalını okumayı bırakın artık. Kimsenin operasyon falan yaptığı yok ne yazık ki?. Eğer yapıyor olsaydı, farklı olurdu. Kalın sağlıcakla.
NOT: Bu vesileyle tüm okurlarımın bayramını en içten dileklerimle tebrik ederim. Nice nice bayramlara, Ramazanlara beraberce ermeyi nasip etsin Rabbim.