Herşey ortada.

Dağdaki teröristle şimdi de kucaklaşıldı…

Mücadeleleri kutsanarak, eli kanlı o teröristler, Mehmetçik öldürmeye, polis öldürmeye teşvik edildi.

Buraya kadar da herşey ortada idi aslında…

Ama görmek var, göstermek var.

Herkesin gördüğünü onlar da görüyor elbet.

Ama görevleri bu görüneni farklı göstermek olduğu için halen BDP ve PKK adına PR yapıyor; terörü, bölücülüğü sevimli göstermeye çalışıyorlar.

Gece dağdan inerek köylünün bahçesini talana girişmiş iken, bir anda yanan projektörlerle öylece yakalan domuzu, “a bakın o bir kuzu, hadi onu sevelim, hadi onu evimize alalım” diye anlatmak gibi…

Bir yiğit de çıkıp “Hadi ordan, ne kuzusu o bir domuz ve talana gelmiş, görmüyor musun. Neden insanları yanıltıyorsun” dedi mi, yüzlerindeki o “masum” maskesi ister istemez düşüyor.

Bilinç altlarındaki kin ve öfkeyle; açığa çıkmanın hırçınlığı ile o yiğidi susturmaya çalışıyorlar.

Hinliklerini yüzlerine daha fazla vurmasın; oyunlarını daha fazla açığa çıkarmasın diye…

Çandarlarla ilgili tartışmanın özü bu bana göre.

O yiğit de “Akit”tir.

O yiğit ki, teröriste “terörist” dediği için, medyadaki PKK destekçilerini afişe ettiği için dışlanıp, susturulmak isteniyor.

Halkın, Akit okurlarının bu oyuna gelmeyeceğini çok iyi bildikleri için de hain amaçlarına “siyasi baskılarla” ulaşmaya çalışıyorlar.

İşin içine Sayın Başbakan’ı sokmaya çalışıyorlar.

Şu aralar çiğnedikleri sakızdan çıkan ses şu: “Başbakan Akit’i, Habervaktim’i kınamalı.”

Evet evet, aynen buna oynuyor, aynen bunu söylüyorlar.

Bu hain süreçte sözcülük görevini Taraf üstlenmiş.

Taraf’ta önceki gün Nazlı Ilıcak, dün de Ali Bayramoğlu bunu söylüyordu.

Ve o malum imza kampanyası.

Özetin özeti: Tüm bunları, Başbakan’ı kandırmak için yapıyorlar.

Ama ne mutlu ki, Başbakan bu oyuna gelmedi.

Oyunlarını öyle bir yüzlerine vurdu ki..

Belki pek çok kişinin gözünden kaçtı, bu tokat.

17 Ağustos günü, Başbakan Erdoğan, İstanbul’daki metro açılışında yaptığı konuşmada, en önemli mesajı bu konuda verdi.

Aynen şunları söyledi Sayın Başbakan:

“Ramazan'ın anlamına her türlü ters şekilde Ramazan ayında da kan akıtan teröristlere karşı açık ve net söylüyorum. Televizyon kanallarına onların propagandasını yapan medyaya tavrım vardır bundan sonra da olacaktır. Herkes net olacak. Kimden yana olduğunu söyleyecek. PKK'dan yana mısın milletten yanamısın çok açık net söyleyeceksin. Bir çok senaryolara da karnımız toktur.”

Sayın Başbakan daha ne desin, değerli Habervaktim okuyucuları?

O konuşmayı sırf bu mesajı vermek için yapmıştı sanki.

En önemli mesajı buydu çünkü.

Sayın Başbakan’ın çağrısı ne kadar net öyle değil mi?

Ve o son mesajı: “Senaryolara karnımız tok.”

Sayın Başbakan’ın bu tavrını, ülkenin bütünlüğü, milletin birliği ve dirliği açısından son derece önemsiyorum.

Çevresindeki üç-beş liboş gerçek yüzünü gösterip, saldırarak, karşı “taraf”a geçer o kadar.

Ama millet nezdinde kazanacaktır Sayın Başbakan.

Habervaktim’in, Akit’in çağrısı ve mesajı da bu başından beri.

Bu durumda, malum tayfanın çok sevdiği “taraf”ını belli etmiş olmuyor mu, Sayın Başbakan?

Bu o “taraf” mı?