Şehitlerin vebali
Gün geçmiyor ki, bir şehit haberi almayalım.
Hafta sonu da 12 güvenlik görevlimiz şehit oldu.
Hakkari’de 4 askerimiz, Bingöl’de 8 polisimiz, bölücü hainlerce şehit edildi.
Aziz milletimizin başı sağolsun.
Yaralılarımızı da acil şifalar diliyorum.
Hain mayınların patlatıldığı yolun hemen kenarında evler ve korucu kulübesi olduğunu görünce, aklıma ilk gelen şu oldu:
“Güvenlik görevlilerimiz ne yapsın?”
Şöyle ki:
Mayın uzaktan kumanda ile patlatılmıştı.
“Belki de” dedim: “Bu evlerden birinden basıldı kumandaya.”
Kimsenin günahını almak istemem elbet.
Ama insan düşünmeden edemiyor:
Onlarca kilo mayın döşeniyor asfalt yola.
Birkaç dakikada, kimsecikler görmeden yapılacak bir hainlik değil bu.
Bu böyle ise, o kumandaya o evlerden birinden; o korucu kulübesinden de basılmış olabilir.
Maalesef yaşanmış örnekler yok değil.
Hal böyle olunca da, “acaba” diyorsunuz.
Yani?
Türkiye’de terörle mücadele öyle zor ki…
Kandil orada öylece durduğu sürece, içeride hain avı sürdürmek hem çok tehlikeli, hem de çok riskli.
Kurunun yanında yaşın da yanması sözkonusu.
Örneklerden ötürü, suçsuz günahsız insanlar zan altında bırakılabilirken…
Yine örneklerden ötürü, suçsuz günahsız insanları zan altında bırakmayalım derken, sırtımızdan vurulabiliyoruz.
Bu ikilem arasında kalmanın zorluğundan söz ediyorum.
O yüzden diyorum “Güvenlik güçlerimiz ne yapsın” diye.
Bana göre, bu noktada iş önce siyasilere düşüyor.
Siyasi yöneticilerimiz irade gösterip, terörle kökünde mücadele etme kararı alabilmeli…
İlk etapta görünen ilk terör kökü olan Kandil’in baştan sona etkisiz hale getirilmesi emrini verebilmeli siyasiler.
Aksi halde, görüyoruz işte, içeride terörle en etkin bir şekilde mücadele sonucunda onlarca terörist etkisiz hale getiriliyor olsa bile şehit veriyoruz.
Kökü kurutmadığımız sürece vereceğiz de…
Ve şu da var:
Şırnak’ın bilmem ne köyünde halkın gözünün önünde bir PKK’lıyı etkisiz hale getirmek, örgüte kaybettirmez, aksine kazandırır!
Örgüte katılımları artırır.
Terör örgütü ile kökünde mücadele bu bakımdan da son derece önemli.
Onun için üstüne basa basa diyorum ki:
Önce Kandil ortadan kaldırılmalı.
Bunun yapılmaması sonucunda içeride vereceğimiz her şehidin vebali ilk önce, şu komutanın, şu amirin değil, siyasilerin boynunadır.
Bu böyle biline.
Değerli okurlarımız;
İçanadolu Gazeteciler Cemiyeti’nin “2011’in En İyi Haber Sitesi” ödülüne layık gördüğü Habervaktim.com, günden güne büyümeye devam ediyor.
Derdimiz:
Sizleri özelde ülkemizden, genelde dünyadan haberdar etmek,
Neyin ne olduğunu görmenizi sağlamak,
Kim ne gibi kirli işler çeviriyor gözleriniz önüne sermek,
Yaşanan olaylara ayağı yere basan, özgün ve cesur farklı bakışlar ortaya koymak.
Ve istiyoruz ki, sesimiz daha çok kişiye ulaşsın.
Sayıları günden güne artan okurlarımız sitemiz yayınlarına en hızlı bir şekilde, kolayca erişsin.
Bu noktada, bir süredir üzerinde çalıştığımız “mobil yayın”ın teknik alt yapısını tamamladık.
Sitemize artık cep telefonlarınızdan da bir tıkla ulaşabileceksiniz.
Haberlerimiz, video ve fotoğraf galerileri, yazarlarımızın yazıları…
Tüm modern taracıyılara sahip cep telefonlarında çalışan Habervaktim mobil sayfasında bundan sonra.
Cep telefonunuzdan www.habervaktim.com yada www.habervaktim.com/mobil adreslerinden ulaşabilirsiniz hepsine...
Her geçen gün yeni özellikler eklenecek Habervaktim mobil sayfasını beğeniyle kullanacağınıza eminiz.
Mobil yayında geç bile kalmıştık, farkındayım.
Çok sayıda mail geldiğini hatırlıyorum.
“Habervaktim’in heran elimizin altında olmasını; tüm son dakika gelişmelerini Habervaktim’den takip etmek istiyoruz” diyordunuz.
Çok şükür, sistemimizi kurduk..
Artık cep telefonlarınızda da varız.
Teknik sorumlumuz Önder Aydoğdu’ya fedakarca ortaya koyduğu çalışmalarından ötürü huzurlarınızda teşekkür ediyorum.