O görüşmeler Osloda yapılmadı!
Yazının başlığı çok açık.. herhalde tarihsel önemi nedeniyle sürekli olarak Oslo vurgusu yapılıyor.
Ancak görüşmelerin tamamı Osloda olmadı..
En azından Hakan Fidanın katıldığı görüşme Osloda yapılmadı..
Evet Mit, PKK ile görüştü..
Ankara-Gölbaşında, Almanyada, Selahaddinde, Norveçte görüştü..
Hiç kuşkusuz birtakım hayati meseleler de masaya yatırıldı..
Fikir jimnastikleri yapıldı..
Akan kanın nasıl duracağına dair hesaplar yapıldı..
Ama CHPnin açıkladığı belgede olduğu gibi değil..
Zira söz konusu belge, anlaşılan o ki, PKKnın arşivinden çıkmış bir mektup..
Bir tür rapor diyelim hadi..
Süren görüşmelerin ara neticesine ilişkin kanaatlerin alt alta yazıldığı bir rapor.. Bana sorarsanız bir önemi yok..
Çünkü bahse konu dört görüşme neticesindeki tüm temaslar zaten İmralıya kaydığı için, artık ondan öncesinin bir anlamı da önemi kalmadı..
Arada liderlerine bilgi vermek için bir mektup yazmışlar. Sonrasında zaten Öcalan süreci doğrudan devraldığı için, daha evvelki çalışmalar ya da beyin egzersizleri de anlamını yitiriyor..
HAKEM DEVLET İNGİLTERE Mİ?
CHP, hakem devleti İngiltere olarak açıkladı..
Adına mutabakat dedikleri şeyin bir kopyasının da İngilterede olduğunu iddia etti.. Kimden soracağız, Kraliçeden mi? Hakem devlet..
Neden İngiltere olsun ki.. Neden başka bir ülke, mesela Almanya olmasın ki?.. Sanırsın CHP, mutabakat dediği o kağıdı İngiltereden aldı geldi.. Görüşmelerdeki hakem, Alman gizli servisi BND olamaz mı?
TIPKI ÜÇLÜ KOALİSYON DÖNEMİNDEKİ GİBİ
Acı ama hatırlatmak isterim. İlk kez PKK ile masaya oturulmuş gibi bir yaygara koparanlar, 1999-2004 arasında, bu ülkede terörün neden ve nasıl bittiğini izah etsinler bana..
PKK, kendini neden feshetti? Adını neden değiştirdi? Silahlı güçlerini neden ülke sınırları dışına çekti? Nasıl oldu bu?.. Elbette ki İmralı Görüşmeleri ile oldu.. Eleştirmek için hatırlatmadım bunu..
Hafızamızı tazeleyelim diye..
Ha aynı süreçte Çevik Bir de gitti-geldi İmralıya biliyorsunuz.
Ama onun niyetinden ben hiçbir zaman tam emin olamadım.
O biraz sanki, olacak işi berbat etmek için Adanın etrafında turluyormuş gibi gelirdi bana..
Onu da hatırlayalım..
Çevik Bir ilk olarak, Öcalanın ifadesi alındığı sırada gitti İmralıya..
Zira ifadeler son şeklini bu ziyaretin ertesinde almıştı..
Diğer ziyaretinde ise Bire, Hurşit Tolon da eşlik etti..
Öcalan hakkında idam kararı çıkmasından tam bir ay sonra..
Ki bu görüşme basına da yansımış, Çevik Bir, denetlemedeyim demişti..
MUTABAKAT İSE DE BOZULMUŞ OLMALI
Haluk Koçun açıkladığı belgede müzakerelere geçme tarihinin alındığı ifade ediliyor..
Ne zaman için? Haziran ayının ikinci haftası..
Oysa Duran Kalkan 5 Haziranda Devrimci Halk Savaşı diye bir şey başlatıyor..
Müzakere? Savaş?
SİLVAN SONRASI BİLE GÖRÜŞÜLDÜ
Daha net bir şey daha açıklayayım size, 14 Temmuzdaki Silvan saldırısından sonra bile görüşmeler bitmedi..
Bakın iyi hatırlayın takvimi.. 15 Temmuz için Devrimci Halk Savaşının bitirileceği talimatını veren Öcalana karşı, 14 Temmuzda, özerklik ilanı ve Silvan saldırısı yaşandı..
Hedef, Devleti o masadan uzaklaştırmaktı..
Kürt ve Türk Ergenekonu, el ele verip ülkenin karanlıktan kurtarılmasının önüne geçmeye çalışıyorlardı..
Ne zaman ki Öcalan, PKKnın kendisine şantaj yaptığını anladı, film orada o zaman koptu..
OSLODAN SİZE EKMEK ÇIKMAZ
Bugün geldiğimiz noktada OSLO adıyla bu görüşmeler bir kez daha getirilmeye çalışılıyor gündeme.. Bu Oslo işinden ekmek çıkmayacağını, birilerinin vakt-i zamanında, CHPye ve onun genel başkanı Kılıçdaroğluna söylemiş olması gerekirdi.
Hiç Kılıçdaroğlu başka düşünüyor, Haluk Koç başka bir iş yapıyor demiyeceğim..
Tarih o çelişkileri yazıyor zaten..
Benim dikkat çekmek istediğim konu, kamuoyundaki OSLO algısı..
Bu sürecin kamuoyundaki karşılığının ne olduğunu CHP biliyor mu acaba?
Bu konuda elinde herhangi bir saha verisi var mı?
Kaç kişi, OSLOdan dolayı Ak Partiye güvenmekten vazgeçmiş?..
Kaç kişi OSLO nedeniyle hükümeti ihanetle itham etmiş?..
Biraz buna çalışsa daha iyi bir muhalefet yapacağını zannediyorum.
Kalın sağlıcakla.