LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

ABD’ye değil Allah’a teslim olandır Müslüman!

ABD’ye değil Allah’a teslim olandır Müslüman!

- Lütfü Bey; Hazreti Muhammed’e ağır hakaretler içeren film nedeniyle Müslüman ülkelerde ABD elçiliklerine saldırılması Türkiye’de eleştirilmekte. Medyamızda “Hıristiyanlar böylesine vahşetlere girişmez, çünkü onlar medeni; Müslümanlar ise vahşi” şeklinde yorumlar bile yapılmakta. Nasıl değerlendiriyorsunuz bunu?


- Hıristiyanlar medeniymiş, Müslümanlar vahşiymiş, öyle mi? Acaba gerçek böyle mi? Peki o zaman ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombalarıyla yüz binlerce insanı yakıp yok etmesi ne? ABD’nin Vietnam’a saldırıp yüz binlerce insanı katletmesi ne? ABD’nin Afganistan’a, Irak’a saldırıp milyonlarca Müslümanı katletmesi ne? Örneğin Irak’ta yaşananlar ne? ABD’nin attığı tonlarca bombayla on binlerce Iraklı bebeğin kolunu bacağını kopartması ve de cayır cayır yakması vahşet değil de ne peki? ABD askerlerinin Müslümanların yatak odalarına girmesi, kocalarının gözü önünde kadınlara tecavüz etmesi, vahşilik değil de ne peki? ABD’nin, Batılıların yaptıkları vahşetler sadece bunlardan ibaret değil ki. O kadar çok ki. Ya ABD’nin kan kardeşi İsrail’in Filistinlilere yaptıkları ne? Filistinli bebeklere bile acımamaları, attıkları bombalarla onları parçalamaları ne? Yaşlı, felçli, tekerlekli sandalyeye mahkûm Filistinli Şeyh Ahmet Yasin’in İsrail helikopterlerince hedefe konulup füzeyle katledilmesi ne? İsrail’in Filistinlilere insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine saldırıp 9 Müslümanı katletmesi ne? Bunlar vahşet değilse, vahşet ne peki? İşte Müslüman ülkelerde ABD elçiliklerine saldırılması, ABD, İsrail bayraklarının yakılması, sadece Hazreti Muhammed’e hakaret eden bir filme, bir karikatüre tepki değildir. Bu tepkiler ABD’nin, Batının, İsrail’in Müslümanlara yaptığı vahşetlerin oluşturduğu birikimin neticesidir. Elbette ölçüsü kaçmış tepki eleştirilsin. Ancak Müslümanların kendilerine bunca yapılana hiç tepki göstermemesi de beklenmesin. Ama bakıyoruz da ülkemizde, örneğin ABD Müslümanlara ne yaparsa yapsın hiç tepki gösterilmemesini isteyenler var. Bunlar ABD’ye en ufak, en demokratik tepki gösterenleri bile suçluyorlar. Bunların ki ABD’ye tam teslimiyettir. Unutmayalım ki ABD’ye teslim olana değil, Allah’a teslim olana Müslüman denir!

“AKİL ADAM” DEDİKLERİ EMPERYALİZMİN ADAMI!

- Kürt sorununun çözümü için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Akil adamlar bu sorunu çözsün” önerisinde bulunmuştu. Ardından da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yardımcılarının “akil adam” denilenlerle bir toplantı yaptığı ortaya çıktı. CHP’nin bu akil adamlar önerisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Akil adam deyince ilk akla gelen Martti Ahtisaari’dir. Martti Ahtisaari ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında bir görüşme de gerçekleşmiştir. Peki Martti Ahtisaari’nin çeşitli ülkelerde etnik sorunların çözümü için devreye girmesi üzerine gerçekleşen nedir? Gerçekleşen şudur ki, “akil adam” Martti Ahtisaari hangi ülkede devreye girse, o ülke bölünüp parçalanmıştır. Bunun örneklerinden biri eski Yugoslavya’dır. Bir diğeri de Endonezya’dır. Bu ve benzeri örnekler gösteriyor ki, “akil adam” denilen “bir bölen”dir! “Akil adam” denilen “böl, yönet” diyen emperyalizmin adamıdır! Akil adam denilince ilk akla gelen Martti Ahtisaari işte böyle bir adamdır. Dolayısıyla Martti Ahtisaari gibilerin devreye girdiği ülkelerde hangi sonuçlar alınmışsa, Türkiye’de de devreye girdiklerinde aynı sonuç alınacaktır. Bilinmelidir ki Kürt sorununun çözümü için Türkiye’ye iki yol dayatılmaktadır. Ya Kürtler ayrı devlet kuracaktır ya da Kürtlerin devlet içinde devlet gibi olması kabul olunacaktır. Yani Kürtlerin bölgelerinde ayrı bir parlamento, ayrı bir silahlı güç, ayrı mahkemeler, ayrı okullar ve hatta ayrı spor teşkilatı kurması kabul olunacaktır. Bunlar kabul olunmadıkça, hangi demokratik hakları verirseniz verin PKK’nın, BDP’nin temsil ettiği Kürt kesimi tatmin olmayacaktır. Nitekim okullarda Kürtçenin seçmeli ders olması, TRT’de Kürtçe yayın yapan kanal açılması gibi birtakım demokratik haklar verilmesiyle bu kesim tatmin olmamıştır. Dolayısıyla da savaş durmamıştır. Belli ki en azından Kürtlerin devlet içinde devlet gibi olması kabul edilmedikçe, bu savaş durmayacaktır. Peki Kürtlerin devlet içinde devlet gibi olmasını Türkiye kabul edebilir mi, halk buna onay verebilir mi? İşte Kürt sorununun geleceğini belirleyecek olan da halkın bu soruya vereceği cevap değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi