Türkiye İslam ülkeleri için neyin modeli?
Geçen hafta basında boyutu küçük, ama mana ve mefhum itibariyle büyük bir haber yer aldı. Haberde Mısırın ünlü Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmed et-Tayyib, Türkiye hakkındaki kanaatlerini ifade ediyordu.
Ezher Şeyhinin Türkiye değerlendirmesindeki üç hususa dikkatinizi çekmek istiyorum:
1- Türkiye İslam ülkeleri için iyi bir model.
2- Türkiye bölgede olumlu ve birleştirici bir rol üstlendi.
3- Türkiyenin tecrübesinden istifade edilmeli.
Bu kanaat, yıkılmasından önce İslami otoritenin temsilcisi ve Hilafet Merkezi olan Türkiyenin, oralardan nasıl göründüğüne işaret etmesi bakımından önemli. Daha önce Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ile yaptığım görüşmede de benzer bakış açısı dikkatimi çekmişti; el-Beşir, Türkiyeyi Hilafet Merkezi olarak gördüklerini söylemişti. Ezher gibi meşhur bir İslami ilimler üniversitesinin hocasının Türkiyeyi İslam ülkeleri için model olarak görmesi daha da dikkat çekici.
Ancak, oradan öyle görünüyor da olsa, buradan bakınca manzara daha başka.
Hilafe sonrası kurulan Türkiye; İslam ümmetinin birlik ve beraberliğinin, siyasi, sosyal, idari ve hukuki varlığının timsali olan Hilafeti yıkmış; ulusalcılık ve milliyetçilik ile ümmet anayışını yok ederek İslam ümmetini parçalamış. Kendi içindeki sosyal kümeler ve farklı unsurlar arasında bile barış ve huzuru, birlik ve beraberliği sağlayamamış. Bu haliyle Türkiyenin neyi olumlu, nasıl birleştirici rol üstlenecek?
Kuran hükümlerini ve Rasulullahın Sünnetini hayatı düzenleyici amir hükümler olmaktan çıkarmış. Laikliki devletin, rejimin ana unsuru yaparak, İslamı devlet ve toplum hayatından çıkarıp atmış. Dini bireyin vicdanına hapsetmiş. Sosyal yapıyı zorla değiştirerek Laik-Liberal Batı tarzına dönüştürmüş. İslam kültürünü ve İslami hayat tarzını imha etmiş. İslam hukukunu yürürlükten kaldırarak Batının İslama aykırı yasalarını tercüme edip hukuki sistemi buna göre düzenlemiş. İslami mahkemeleri kaldırıp yerine İslama aykırı yasalarla hükmeden mahkemeler kurmuş. Bu haliyle nasıl bir nitelikte, hangi modelin örneği olacak?
İslami eğitim-öğretim kurumlarını kaldırmış; eğitim-öğretimde İslami bakış açısını iptal ederek yerine İslama aykırı bir sistem getirmiş; dil ve alfabeyi bile değiştirerek, toplumu tarihi ve kültürel köklerinden, İslami bağlarından zorla koparmış; müslümanların vakıf varlıklarını talan etmiş; cami, medrese, çeşme, mezarlık, arazi, külliye, tekke ve zaviye... demeden el koyup satmış, yıkmış, kapatmış, amacı dışında kullanmış bir Türkiye mi model olacak?
Bugün Türkiyede;
Allahın egemenliği düşüncesini yerle bir ederek insanın egemenliğine dayalı bir rejim var. Devlet yönetimi dine bağlı olmaktan çıkarılmış, bilakis din, devletin kontrolünde. İslami nikâh yasak, ailenin İslama göre kurulması sözkonusu değil. Kadınlar sosyal ve iktisadi hayata dahil edilmiş, ama tesettür ve İslami ahlâk kuralları gözetilmeksizin. Din bireyin vicdanında hapis. İslamın hükümleri hayattan uzaklaştırılmış. İbadet ve inanç özgürlüğü, inancını yaşama hürriyeti yok. Tesettür yasak. İçki, kumar, zina gibi her türlü fısk-ı fücur serbest. Devlet kumardan, içkiden, zinadan vergilendirmek suretiyle para kazanıyor. Hakkı batıla karıştırmak, İslam anlayışını yozlaştırmak, Kurana muhalefet etmek, Sünnetin zıddına yaşamak devlet eliyle; yasalarla, eğitim-öğretim müfredatıyla, basın-yayın yoluyla öğütleniyor, teşvik ediliyor; yer yer de bireyler ve sosyal kümeler buna zorlanıyor. Allah tağuta itatten kaçınmayı emrediyor, Türkiyede hayatı biçimlendiren hükümler tağuti. Allah tevhide çağırıyor, Türkiyede şirkin her çeşidi hayatın her alanına egemen. Ekonomide İslamın yasakladığı ne varsa serbest; faizsiz iktisadi hayat yok. Devleti İslama göre yönetmek yasak ve suç!
İslam ülkelerine gösterilen model bu mu yani?
Türkiye, İslam anlayışını, kafalardaki İslam algısını yozlaştırmada, İslamı hayattan uzaklaştırmada çok tecrübeli. İslam alimlerini, Şeriatın devamından yana olanları asarak yok etmede çok tecrübeli. Önce ümmet birliğini, ardından da ırkçı yaklaşımla ülke içindeki birlik ve beraberliği parçalamada çok tecrübeli. İslamdan uzaklaşarak toplumu ve devleti Batı sisteminin edilgin bir parçası haline getirmede çok tecrübeli vs...
İslam ülkelerinin ihtiyaç duyacağı tecrübe bu mu?
Türkiye, Kemalist ideolojisiyle mi, Laiklik sistemiyle mi, İslama muhalif rejimiyle mi, liberal-kapitalist yapısıyla mı model olacak? Faizle mi, zinayla mı, içkiyle mi, kumarla mı, İslama aykırılıkla mı, Kurana muhalefetle mi, Sünnetin terkiyle mi, dinin ipaliyle mi, hayatın dünyevileştirilmesiyle mi?... Neyle model olacak?
Ezher Şeyhinin almak istediği modelin, istifade etmek istediği tecrübenin ne olduğunu anlamış değilim. Siz anladınız mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.