- Lütfü Bey; bölgemizde Türkiye ile Suriye savaşma noktasına geldi; İsrail ise her an İran’ı vuracağını söylemekte. Bu arada ABD ile İsrail ordusu, tarihlerindeki en büyük müşterek hava tatbikatının hazırlığını yapmakta. İçinde bulunduğumuz bölgenin bir savaş bölgesine dönüşme ihtimali çok yüksek. Ne düşünüyorsunuz bölgemizdeki bu durum hakkında?



- Türkiye’si, İran’ı, Suriye’si, Irak’ı ile bu bölge bir Müslüman bölgesidir. Dolayısıyla, bölgemizde çıkacak bir savaşta asıl zararı görecek olanlar Müslüman ülkelerdir. Bölgemizde çıkacak bir savaştan asıl kazançlı çıkacak olanlar ise, başta ABD olmak üzere emperyalist ülkeler ve onların savaş şirketleridir. Bakın geçenlerde açıklanan dünyadaki silah satışları raporuna göre, ABD’deki silah şirketleri son iki yılda silah satışlarını üç misli arttırmış. Dünyada satılan silahların dörtte üçü ABD silah şirketleri tarafından satılmaktaymış. Bunların çoğu da Müslüman ülkelere satılmaktaymış. Bu bize neyi gösteriyor? Müslüman ülkelerin, başta ABD olmak üzere emperyalist şeytanların oyununa geldiğini gösteriyor. Emperyalizm denilen şeytan mezhepçiliği, ırkçılığı körükleyip Müslüman ülkeleri birbirine düşman haline getiriyor. Müslüman ülkeleri birbirleriyle savaşma noktasına getiriyor. Sonra da onlara silah satıp bu işten asıl kazançlı çıkan oluyor. Nitekim geçmişte Irak’ı kışkırtıp İran’la savaştırmadılar mı? Her iki Müslüman ülkeye de silah satıp bu işten asıl kazançlı çıkan olmadılar mı? Yaklaşık bir milyon Müslüman’ın hayatına mal olan bu savaşta Irak da İran da yanıp yıkılmadı mı? Savaş baronları geçmişte yakmışlardı buraları. Savaş baronları yine yakacaklar buraları! Türkiye’nin Suriye’yle, İsrail’in İran’la savaşması, komşularımız Irak ve Rusya’nın ister istemez bu savaşa dahil olması, yangın yerine çevirir buraları. Cehenneme döndürür buraları. İşte o zaman cehennem zebanisi olan savaş baronları, keyifle yakar puroları! Onun için Müslümanlar emperyalist şeytanların oyunlarına gelip birbirlerine düşmemeli. Müslümanlar aralarındaki sorunları savaşa savaşa değil, konuşa konuşa çözme yoluna gitmeli.

TÜRK’ÜN, KÜRT’ÜN ZENGİNİNE TATLI,FAKİRİNE KANLI HAYAT!

- BDP’nin sosyalist kökenli milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün, sevgilisiyle çok pahalı otellerde keyif çattığının ortaya çıkmasından sonra, yine BDP’nin Sırrı Süreyya Önder gibi sosyalist kökenli milletvekillerinin çocuklarının ABD’deki ve Türkiye’deki çok pahalı kolejlerde okuduğu ortaya çıktı. Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

- Sorunuzda sözünü ettiğiniz kişileri bir kenara bırakalım; çünkü olaylara kişiler değil ilkeler bazında bakmamız gerekir. İlkesel olarak baktığımızda ise, “sosyalistim” diyenlerin çok pahalı otellerde keyif çatması, çocuklarını pahalı okullarda okutması ve de pahalı evlerde oturması, pahalı arabalara sahip olması, kısacası kapitalistler gibi yaşaması kendileri adına bir çelişkidir. Nasıl ki İslami kesimin zenginlerinin abdestli kapitalistler gibi yaşamaları eleştiriliyorsa, kendilerine “sosyalist” diyenlerin kapitalistler gibi yaşamaları da eleştirilmelidir. BDP milletvekillerinin çocuklarının ABD’deki ve Türkiye’deki pahalı okullarda okumaları da gösteriyor ki, aynı hayatı yaşıyor Türk’ün de Kürt’ün de zengini. Tıpkı Türk’ün de Kürt’ün de fakirinin aynı hayatı yaşadığı gibi. Demek oluyor ki bu Türklük, Kürtlük meselesi değil bir sınıf meselesi. Zengin sınıfa ya da fakir sınıfa mensup olma meselesi. Zengin sınıfa mensup Türk’ün de Kürt’ün de çocukları pahalı okullarda okuyor, pahalı evlerde oturuyor, pahalı arabalara biniyor, pahalı eğlence mekanlarında birlikte eğleniyor, pahalı markaları giyiyor, kısacası kapitalist bir hayat sürüyor. Buna karşılık fakir sınıfa mensup Türk’ün de Kürt’ün de çocukları her şeyden mahrum ve mahsun bir hayat sürüyor. Zengin sınıfa mensup Kürtlerin çocukları dağa çıkıp PKK’nın militanı olmuyor. Zengin sınıfa mensup Türklerin çocukları da PKK ile savaşması için dağlara yollanmıyor. Dağlarda fakir Türk çocukları ile fakir Kürt çocukları savaştırılıp birbirine kırdırılıyor. Olan Türk’ün de Kürt’ün de fakirine oluyor. Türk’ün de Kürt’ün de zengininin çocukları oynaşta, fakirinin çocukları savaşta! Türk’ün de Kürt’ün de zenginine tatlı hayat, fakirine ise kanlı hayat! Batsın zengine tatlı, fakire kanlı bu hayat!