Resulullah aleyhisselam şöyle buyuruyor: “Nefsim kudretinde bulunan Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emredip, kötülükten men edersiniz ya da Allah sizin üzerinize kendisinden bir azap göndermesi çok yakındır. Daha sonra dua edersiniz fakat kabul edilmez. (Tirmizi)

Daha çok davetçi ehliyetine sahip olup ta davet sahasında olmayan ya da davet görevini yapmayan müslümanlara çok ciddi bir uyarının yapıldığı bu hadiste Allah’ın müslüman olmayanlar için ne kadar da merhametli olduğunu da görüyoruz…

İslam’la tanışan bir müslümanın yerinde oturanlarla olması diğer insanların hala karanlıklarda kalmasına vesile olacaktır. Oysaki Allah-u Teâlâ tüm kullarına rahmetle yaklaşarak, emir, yasak ve tavsiyelerinin ulaşması ister. Bunun için insanlara peygamberler gönderir… Bu peygamberlerine de tebliğ görevi verirken bu görevi yapmamaları durumunda nasıl karşılık bulacaklarını önceden haber verir:

“Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun...” (Maide-67)

Peygamberlerin izinde gitmekle sorumlu olan bizim de tebliğ görevimizi en iyi şekilde yerine getirmemiz gerekmektedir. Bu konuda gösterilecek bir tembelliğin ya da önemsememenin karşılığı acı sonuçlar doğuracaktır…

Subhanallah! Davet görevinin yapılmaması durumunda yapılan iki ayrı tehdit… Hem azap inecek hem de, o azabın kalkması için dualar kabul edilmeyecek…

Bu iki tehditten kurtulmanın tek reçetesi: “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.’’ (Ali-İmran- 104) ayetinde açıkça bizlere bildirilmiştir… Burada İslam davetçisi olarak bizler ya bu listeye adımızı yazdırmak için harekete geçeceğiz ya da kendi ellerimizle azabın üzerimize çökmesi için zemin hazırlayacağız…

Bugün bizler görevimizi gerçek manada yapamıyoruz… Ya da yapmıyoruz… Tüm insanlık cehenneme doğru giderken seyirci kalıyoruz… Yarın ahirette: ‘Ya rabbi! Senin davetçilerin görevlerini yapmadılar!’ deseler -ki derler- ne cevap vereceğiz? Dünyadaki azap gelip geçicidir desek bile ahirette Allah’ın huzurunda mahcup olmayacak mıyız?

Evet… İnsanları hayra çağırmak ya da azabın inmesi için düğmeye basmak… Tercihimizi doğru yapmamız duasıyla…