Eski Tas Eski Hamam
Obamanın yeniden başkanlığa seçilmesinin dünyadaki sorunlu bölgelere, özellikle Baas katliamları sürdüğünden Suriyenin, Gazzeye uygulanan insanlık dışı ambargo ve Filistinlilerden zorla gasp edilen araziler üzerine yahudi göçmenler için yeni yerleşim merkezleri inşa edilmesi sebebiyle Filistinin öncelikli konum arz etmesinden dolayı buralara olumlu yansıması talebiyle çağrılar yapıldığını görüyoruz. Bu belki bir arzu ve Obamaya insanlık adına sorumluluğunu hatırlatma olabilir. Ama gerçekte çağrı yapanların dahi bu konularda bir iyimserlik ve çağrılarının olumlu yankı bulacağı beklentisi içinde olduklarını sanmıyorum. En önce ABDdeki siyonist lobinin siyasi mekanizmayla köprüleri kurarken her zaman ikili oynadığını, bir tarafla köprüleri sağlamlaştırırken diğer tarafla tamamen atmadığını dikkate almalıyız. Son seçimlerde de görünüşte Romneyden yana ve onu destekliyormuş gibi göründülerse de arka planda Obama ile ilişkilerini korudular. Hatta bu yöndeki taktiklerini arka plandaki ilişkilerini daha etkili ve pazarlıklarını daha güçlü hale getirebilmek için değerlendirmeye çalıştıklarını söyleyebiliriz.
Yani Romneye yakın durma yönündeki politika ve taktiklerini Obamadan daha çok şey koparabilmek için değerlendirmeye çalışmışlardır. Nitekim Obamanın seçim öncesinde siyonistlere tavizlerini artırması, özellikle de parti programına, Kudüsle ilgili siyasetlerinde işgalciler lehine köklü değişiklikler yaptıklarını gösteren ifadeler yerleştirmeleri bunu gösterir. Hatırlanacağı üzere seçim kampanyası esnasında parti programlarına Kudüs İsrailin başkentidir ve öyle de kalacaktır ifadesini eklemişlerdi. Oysa Obama daha önce Kudüsün İsrail tarafından başkent ilan edilmesine karşı olduğunu ifade etmeye çalışıyordu.
Onun bu tutumu Filistin davasıyla ilgili politikasında ABDdeki siyonist lobiyle yakın bağlantı içinde olacağını ve siyonist işgalcileri rahatsız edecek bir adım atmaktan çekineceğini gösterir. Dolayısıyla ikinci kez seçilmesinden dolayı Filistin davası açısından iyimser olmamız ve olumlu gelişmeler beklememiz yersizdir.
Suriye konusunda nasıl bir siyaset izleyeceklerini Dışişleri Bakanı Hillary Clintonun açıklamaları ortaya koymuştur. Bu açıklamalar aslında yeni bir gelişme veya tavır değişikliği değil ABDnin bu konuda devam eden politikasının ifşasıydı. Biz ABDnin Suriyedeki direnişe kesinlikle destek vermediğini ve Baas rejiminin İslâmi direniş yoluyla izale edilmesine olumlu bakmadığını, çünkü bunu siyonist işgalin geleceği açısından riskli gördüğünü olayların başlangıcından beri değişik vesilelerle dile getirmiştik. Clintonun açıklamaları ABDnin daha önce perde arkasında kalan politikasını gün yüzüne çıkarmış ve Baas rejimine açıktan destek veren güçlerle ABDnin Suriyedeki direniş karşısında aynı yerde durdukları gerçeğini teyit etmiştir.
Obamanın yeni döneminde Bayan Clintonun tekrar Dışişleri Bakanlığına getirilmeyeceği söyleniyor. Ama bu, Suriye konusundaki tavrının değişeceğini göstermez. ABDnin bu konudaki politikasını belirleyenler ve esas alınan temeller yerinde duruyor olacak.
ABDnin Suriyeye yönelik tehlikeli bir oyununun Karzai formülü olduğunu daha önce dile getirmiştik. Suriye muhalefeti bu oyuna karşı önemli tedbirler aldı. Suriye Ulusal Konseyinde bir yenilenmeye gitmekle birlikte siyasi muhalefeti temsil eden tek yasal organın bu konsey olacağı üzerinde ittifak ettiğini duyurdu.
Fakat bizim gördüğümüz kadarıyla ABDnin Suriyeye karşı ikinci bir kirli oyunu da Karzai formülünü uygulamakta başarılı olamaması durumunda Irak formülünü devreye sokmaktır. O da artık Baas rejiminin uçurumun kenarına doğru yaklaştığının gözlemlendiği şu merhalede, faili belli olmayan ve çoğunlukla sivillerin hedef alınacağı bombalamalar planlamak, infaz ettirmek ve direniş içindeki bazı siyasi ihtilafları silahlı çatışmalara dönüştürmek için karanlık işler çevirmektir.
İkinci taktik birinciden çok daha tehlikelidir ve Suriye direnişinin siyasi ve askerî kanadıyla buna karşı çok daha sıkı tedbirlere başvurması, ABD, siyonist işgal, Rusya, Baas kalıntıları ve işbirlikçilerinin birlikte icra edebileceği bu kirli oyunun başarılı olmasını önlemek için koordinasyon içinde hareket etmeleri gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.