Kime Gitti O 60 Bin Dolar?
Müteahhit Ali Ağaoğlu geçenlerde CNN Türk’te Enver Aysever’in programına katıldı. Program sonunda Enver neden yaptı bilmiyorum, Ağaoğlu’nun kolundaki saati istedi. Önce hatıra olarak istedi.
Ağaoğlu da saati sevgilisinin kendisine hediye ettiğini söyleyerek vermek istemedi. Ardından laf eğitime geldi. Eğitim deyince akan suların durduğu Ali Ağaoğlu, “bedeli eğitime harcanmak şartıyla” saati bağışlamayı kabul etti. Sonradan anlaşıldı ki, saati bağışlamamış. Ancak ederi kadar rakamı (-ki kendisi 60 bin dolar ettiğini söylemişti), ekranda söz verdiği gibi eğitime harcanmak şartıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne yollamış..
AĞAOĞLU ÇYDD’Yİ TANIR MI?
Anlaşılıyor ki, Ağaoğlu verdiği paranın hangi derneğe gittiğinden haberdar bile değil.. Zira Enver Aysever birkaç kez üst üste “bakın ÇYDD’ye yollayacağız parayı” demesine rağmen, Ağaoğlu sadece “eğitim için değil mi?” demekle yetindi.. Bu şu demek; “Ben ÇYD-MYD bilmem. Eğitime gidecekse mesele yok”… Yok da, işin aslı çok öyle değil Sayın Ali Ağaoğlu.. Siz sanıyorum bu Silivri, Ergenekon, Balyoz meselelerine fazla kafa yormadığınız için ÇYDD adı size çok tanıdık gelmemiş.. Zira menfi-müspet bir kanaatiniz (ve de tavrınız elbette) olurdu buraya yönelik olarak.. Bakın Enver nasıl panter gibi koskoca Ali Ağaoğlu’na, canlı yayında ÇYDD reklamı yaptırtmayı başardı.. İşte bu, tam da bahsettiğim pozisyon alma meselesidir..
BİRAZ ÇYDD ÇALIŞALIM
Bay Ağaoğlu.. Siz Diyarbakır’a gittiniz. PKK’nın tehdit ve baskıları nedeniyle iş ve eğitimdeki geri kalmışlığı bizzat yerinde değerlendirdiniz.. O yüzden size bu meseleyi anlatmam daha kolay olacak.. Şimdi bu Ergenekon davası kapsamında ÇYDD hakkında da bir takım bilgi ve belgeler hakimin önünde.. Bir kısmı gazetelere de yansıyan ÇYDD ve PKK’nın ilişki içinde olduğu iddiasını kuvvetlendirecek tek bir metni paylaşmak istiyorum sadece.. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliğince verilen arama-el koyma kararı üzerine gerçekleştirilen arama sonucunda, (sizin 60 bin dolar bağışladığınız), ÇYDD Kadıköy Şubesi’nden ele geçirilen hard disk üzerinde; “2008 toplantıözeti.doc” isimli bir word dosyası bulundu.. Söz konusu dosyanın muhtevası, bir yönetim kurulu toplantısı sonrası çıkarılan rapor..
Bir kaç cümleyi arka arkaya yorumsuz bir şekilde nakledeceğim burada Sayın Ağaoğlu; “…Polis içinden gelen bilgilere göre araç yakanlar nedeniyle burslar konusunda daha dikkatli davranmak zorundayız. Türkan abla gerekirse kayıt silinsin ama bursta kesintiye gitmemeliyiz görüşünde….. Burs verileceklerde mevcut ölçüler aranmaya devam edilecek. Belirlenen kökenlilerden Batıya eğitime gelenlere destek sürdürülecek. …
Güneydoğuda DTP’li belediyelere yardımcı olunacağı kendilerine iletilecek, projelerimiz konusunda destekleri alınacak. Alevi köy ve ailelerin kazanılması çalışmaları sürdürülecek. Sünnilerce asimile edilmemiş olanlar hedefimiz…” Bu biraz fikir veriyordur sanırım.. Bu “PKK’lılara ÇYDD’den Burs verildi” meselesi halen yargının gündeminde olduğu için fazla detayına girmek istemem. Daha doğrusu bursu onaylananlar hakkında ne diyeyim? ÇYDD’nin (Türkan Saylan ile birlikte) kurucularından Prof. Dr. Filiz Meriçli, mahkemede şöyle demişti; “Sivil toplum kuruluşları, kendi felsefesinden oluşan üyelerle felsefesini geliştirir. ÇYDD de kendi ilkeleri doğrultusunda öğrencilere burs vermektedir”.. Bunu tartışamayız anlayacağınız. Peki bursu reddedilenlerin neden reddedilmiş bursu? Bunu da yine o aramalar sırasında ele geçen fişleme notlarında görüyoruz.. ÇYDD yöneticileri bu notları “fişleme” olarak adlandırmıyorlar.
Fakat bir burs talep çizelgesindeki şu ifadelerin başka bir okuması var mı? “…’baba imam’, ‘başörtülü kız arkadaşıyla dolaşıyor’, ‘ağabeyi Arapça öğretmeni, abla ilahiyat, ağabeyi elektrik MYO mezunu, ret…” Bunların hepsi ÇYDD’nin bize görünmeyen yüzünden bazı notlar. Bunları Enver Aysever size anlatmazdı. Ama birinin anlatması gerekiyordu. Amman bağışta elinizi korkak alıştırmayın fakat kime ne para verdiğinizi de (eli sıkı bir Oflu olarak) takip edin. Kalın sağlıcakla.