4 gün önce doğum günüydü Kenan Erenoğlu’nun. Ailesinden ayrı geçirdiği ikinci doğum günü oldu bu.. 9 Ağustos 2011’de PKK’nın kaçırdığı kaymakamımız.. Ablası, boşluğa söylüyordu; “canım kardeşim doğum günün kutlu olsun” diye.. 29 Ekim’de, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir kutlama mesajı yazmış ve sonuna da şu notu iliştirmişti; “çok kısa bir süre sonra kardeşim Kenan’ın da doğum günü. İnşallah kutlarız”.. Yine kutlayamadılar..

İŞKENCE YAPMAMIŞ OLSUNLAR!
Teslim olan bir PKK’lı, polise 15 aydır haber alınamayan 5 kişinin Zap Kampı’nda olduğunu söyledi.. Kaymakam ile birlikte Astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuşlar Zihni Koç ve Kemal Ekinci ile polis memuru Nadir Koç.. Bu PKK’lının dediğine göre, örgütün elindeki yurttaşlarımız işkence de görüyorlar.. Ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Ama sonuçta PKK bir hayır derneği değil. Buz gibi bir terör örgütü. Bir terör örgütünün adam kaçırdığına inanıyorsun da, işkence yaptığına mı inanmayacaksın?.. Teknik olarak böyle ama bu kadar saçmalamalarına Kandil de, Suriye’deki lider yapı da izin vermez.. Bunlar benim tahminim olduğu kadar temennim de elbette. İnşallah Kenan Bey dahil hiçbir kardeşimizin kılına dahi dokunmamışlardır..

İŞKENCE RÜYASI
Bu haber bir gazetede yer aldıktan sonra bir kez daha görüştüm Kenan Bey’in ablası Habibe Hanım ile.. İnternet üzerinden görüştüğüm Habibe Hanım bakın ne yazdı o bana; “…. annem hep söylerdi Kenan’ı rüyasında işkence yapılırken gördüğünü. Anne öyle değil derdim. 15 aydır ayakta uyumuşuz. biz hayatımızı sürdürmeye çalışırken onlar, yalnızca bu ülkede memur oldukları için işkence görüyormuş. Yüreğim yanıyor…” Bu sözler öyle yalın anlatıyor ki meseleyi.. Üzerine söz söylemeye gerek bile yok.. Annesinin içine doğan doğru olmasın bu defa.. Hisseder ya anneler.. Hissetmemiş olsun lütfen…

DEVLET/İMRALI
Diyor ki Kenan’ın ablası; “sırf bu ülkede memur olduğu için…” Eğer hakikaten bu saikle tutuyorlarsa kardeşlerimizi bilmeleri gerekiyor ki, en etkili memurlar ile bugün liderleri masaya oturmuş durumda.. Daha çok yeni bir ekip İmralı’ya gidip, özellikle açlık grevleri konusunda Öcalan ile görüştü.. Devlet bir şey söyledi, Öcalan bir şey söyledi.. Bir şeyler oldu.. Siz astsubayımızı, kaymakamımızı, polisimizi tutarken, lideriniz başka bir kararın arifesinde.. Bunu da gözetseniz iyi olur

AÇLIK GREVİ DESTEKÇİSİ SANATÇILAR
İşkembe-i kübradan atıp tutmak kolay.. Sanatçı duyarlılığı diye bir şey varmış ya hani. Biz (Fazıl Say’ın tabiriyle) arabesk sever vatan hainleri bilmeyiz onu.. Ne yapıyor bu duyarlı (!) sanatçılar? Açlık grevlerini bitirsin diye devlete-hükümete çağrıda bulunuyor. Sanırsın Başbakan emir verdi cezaevlerine açlık grevi yapın diye.. Kim başlattıysa o bitirecek.. Neyse konumuz o değil.. Bu duyarlı sanatçılar acaba, günün birinde, boş bir vakitlerinde, benzer bir duyarlılık da, PKK’nın elindeki yurttaşlarımız için gösterecekler mi? Oturup bir yerden; “ey örgüt, elindeki vatandaşlarımızı geri ver. Bu rehine saçmalığı sana hiçbir şey kazandırmıyor. Daha çok tepki görüyorsun…” demezler mi acaba? Sanmam.. Diyecek olsalardı derlerdi.. Hükümete; “açlık grevlerini bitirin” diyene kadar on defa örgüte; “elinizdeki arkadaşlarımızı bırakın” derlerdi. Sanatçı duyarlılığı ha.. Pabucumun sanatçıları.. Kalın sağlıcakla.