Faruk Köse

Faruk Köse

Başbakan İsrail’den ölüm tehdidi mi aldı?

Başbakan İsrail’den ölüm tehdidi mi aldı?

Uluslararası sistemde “devlet muamelesi” görüyor. Lakin icraatına baktığımızda “devlet”ten ziyade tam bir “Yahudi terör üssü”yle karşı karşıyayız. “Kudurmuş çakal” gibi etrafına saldırmaktan geri durduğu yok. “Eceli gelmiş it” gibi Mescid-i Aksa’yı pisletmekten imtina etmiyor.
İsrail’den söz ediyorum.
Filistin’deki bebekleri bile “terörist” yaftasıyla öldürmekten çekinmeyen, “katiller devleti İsrail”den...
İşte bu İsrail’in “Gazze kıyımı” üzerine Başbakan Erdoğan’ın sarfettiği bir cümle “hayata izzetli bakış”ın şiarı olabilecek niteliği haiz:
“Öleceksek adam gibi ölelim!”
Bu cümleden önce Başbakan, şöyle diyor: “Üç yol var. Ya elimizle, ya dilimizle mücadele edeceğiz, ya da kalbimizle buğzedeceğiz.”
Tabiî, “kalple buğzetme”ye devam da, gönül istiyor ki “dille müdahale”yle yetinilmeyip artık “elle müdahale” edebilecek hale gelinsin. Artık bu zulme son verilsin!
Başbakan’ın İslami jargona vâkıf olduğunu biliyoruz. Bu yüzden, “dille mücadele...” ve “elle mücadele...” ya da “kalple buğzetme...” tabirlerini, Hadis-i Şerifte ifade buyurulan “dille cihad...” ve “elle cihad...” ya da “kalple cihad...” olarak okuyoruz.
Kime karşı? “Siyonist katliam çetesi”ne ve işgal güçlerine karşı...
Ancak bu yazıda “müdahale” ve bunun “nasıl”ına değil, Başbakan’ın cümlesinden çıkan diğer manaya dikkat çekmek istiyorum.
Başbakan, Gazze’ye müdahale konusuna değinirken, önce “tribünden seyredenler”i eleştiriyor, ardından Türkiye’nin bu kıyımı görmezden gelmeyeceğini, ya elle, ya da dille müdahale edeceğini vurguladıktan hemen sonra, işte o cümleyi kuruyor: “Öleceksek adam gibi ölelim.”
Bu cümle bir açıdan, elbette “zulme karşı izzetli bir duruş”un işareti; Filistin’deki mazlumlar ile “inanç bağı”na dayanan “özdeşleşme”nin dışavurumu. Ancak, bunlarla beraber, “Başbakan’a özel” bir diğer manayı ihtiva ediyor.
Zira Başbakan, bu cümleden hemen önce, “Filistin’i boşaltıp İsrail’e teslim etmenin hesabı”na dikkat çekip, “bugün onlara, yarın bize” diyor. İşte bunun hemen ardından “öleceksek adam gibi ölelim” cümlesini kuruyor. D-8 toplantısından dönerken bu sözünün sorulması üzerine, “hayat şöyle böyle geçiyor, önemli olan bir davanın mücadelesini vererek ölebilmek” cevabını veriyor.
İşte bu söylem silsilesi içinde, Başbakan’ın cümlesinin arka planında “özel bir bilgi”nin, “ciddi bir tehdit”in bulunup bulunmadığı suali geliyor akla.
Yoksa Başbakan bir yerlerden, “İsrail’in Filistin’e müdahalesine ilişme, yoksa ölürsün!...” türünden tehditler aldı da, bunun üzerine, bir meydan okuma, ya da tehdide pabuç bırakmama olarak mı o cümleyi kurdu?
“Zulmünüz karşısında susarak, melanetlerinizi görmezden gelerek, mazlumlara sahip çıkmayarak zillet içinde yaşamaktansa, adam gibi, şerefimle ölürüm” mü demek istedi?
Öyle ya, bir insan durup dururken niçin bu cümleyi kursun? Kendisi Filistin’de yaşamıyor; başına bomba yağdığı yok. “Filistinliler ölecekse adam gibi ölüyor” demiyor mesela.
Dikkat edin, “bugün onlara...”, yani “Filistinlilere...” ise, “yarın bize...”, yani “Türkiye’ye...” Ya da “bugün Heniye’ye...” ise, “yarın Erdoğan’a...” anlamına gelen ifadesinin ardından söylüyor “öleceksek adam gibi ölelim” cümlesini. Bu, ciddi bir tehdit aldığı anlamını da barındırmıyor mu?
Yoksa İsrail ve yanlıları, Başbakan’a, “bize diklenip durursan ölürsün” mü dedi?
Hani şu, “bizim bön takımı”nın heveslenip alkış tuttuğu, yüzüğünde “Lailaheillallah” yazan, babası Kenyalı bir “müslüman”, kendisi de -güya- “gizli müslüman” olan Obama’nın yönettiği “özgürlükçü ABD” var ya... Hani şu “özgürlük ve insan hakları havarisi” olan Avrupa ülkeleri var ya... Hani onlar, “4 yaşındaki Filistinli terörist(!)” karşısında “İsrail’in savunma hakkı(!)”nı savunuyorlar da, onun için Filistin’in “Muharref Tevrat’ın emirlerine göre” yerle yeksan edilmesine destek veriyorlar ya...
İşte onlar, zaten “profesyonel katil” olan İsrail’le beraber Başbakan’ı tehdit ettiler de, onun için mi Başbakan, “bugün onlara, yarın bize... Öleceksek adam gibi ölelim” dedi? Yoksa, “öleceksem adam gibi ölürüm” diyerek adresine gönderme mi yaptı?
Eğer böyle bir tehdit varsa, Başbakan’ın bunu kamuoyuyla paylaşması ve neyse gereği yapılması, nereye kadar gidilecekse gidilmesi lazım değil mi?
Yoksa, tabiî ki öleceksek adam gibi ölelim!
“Müslümanca yaşayıp, müslümanca ölen bir adam” gibi!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
Faruk Köse Arşivi