Bir “dokunulmazlık” var, bir de “dokunulamazlık”!
Dokunulmazlık malum. Eskiden “teşri-i masuniyet” denirdi. Şimdi yasama dokunulmazlığı…
Seçilenlerin zırhı.
Seçilenlerin böyle bir zırha ihtiyacı var mı?
Olmalı ki, bütün dünyada böyle bir şey var.
Türkiye’de dokunulmazlıklar konusu epey zamandır gündemde. Bir zamanlar sokaklarda imza toplanıyordu. Siyasilere dokunalım diye. Halbuki, ülkenin başka dokunulmazları var. Seçilmiş değil, atanmış.
Bir zamanlar dokunulamazlar onlardı. Şimdi başka dokunulamazlar var!
CHP muhalefette olduğu için siyasi dokunulmazlıkların kaldırılmasını hırsla istiyor. Onların gözünde iktidar partisi baştan aşağı suçla donatılmış. “Kürsü dokunulmazlığı dışında dokunulmazlık olmamalı” diyorlar. Kürsüye gelinceye kadar ne yapacağız peki?
Şimdi Türkiye’nin mevzuu dokunulmazlık değil, dokunulamazlık!
Eğer anayasada, kanunlarda yer alan hadlere uymazsanız, dokunulmazlığınız kalkar. Bunun için dokunulmazlıkları daraltmak gerekmiyor.
Fakat bir takım vekiller var ki, onlar dokunulamazlık statüsünde!
Ağızlarına geleni söylüyorlar, dokunulamıyor!
Polis tokatlıyor, doktor pataklıyor, silah çekiyor, silahlanma çağrısı yapıyor…
Terörü övüyor, teröriste sarılıyor…
Peki ne olacak?
Bazılarına göre olacak bir şey yok. Bunlar yanlış ama, bu yanlıştan ötürü dokunulmazlıklarını kaldırmak da doğru değil!
Dokunmayın bu arslanlara!
İstedikleri gibi kükresinler! Etnikçi zihinlerini tatmin etsinler. Ve nefret saçsınlar. Türk Kürt çatışması zeminini hazırlasınlar!
Meclis’ten de ayakları kesilmesin.
Buna ne denir? Bunların yaptığının onda birini başka bir partinin mensupları yapsa idi, şimdiye kimbilir nerede olurdu.
Bunlara her şey mübah!
Hatta ellerine silah alıp sokağa çıksalar bile “ne yapıyorsun, kendine gel” demek bile sakıncalı.
Eğer demokratik sistem içinde kendinizi ifade edecekseniz, uymanız gereken şeyler var. Adınızda “demokrasi” geçmesi yetmez.
Eğer “barış”tan bahsediyorsanız, sözünüzle fiiliniz uyuşmalı. Dilinizden barışı düşürmeyip savaş kışkırtıcılığı yapıyorsanız, özünüzle sözünüz bağdaşmıyor demektir.
Dokunulmazlıklara söyleyecek bir şeyimiz yok, fakat dokunulamazlık kabul edilemez.
Bakalım, iktidar partisi bu dokunulamazlara dokunabilecek mi?
Eğer dokunamazlarsa, bu halleri milletin vicdanına dokunacak!
Milletin vicdanına dokunmanın ne demek olduğunu bile bilir!