Suriye’de katil Baas rejimi her gün yüzlerce insanı katletmeye devam ederken tabii İslâm âleminin başka bölgelerinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Fakat bunlardan bazıları artık alelade gelişmeler haline geldiği veya geniş zamana yayıldığı için pek gündem oluşturmuyor. Ara sıra gündemi meşgul edebilecek türden bazı farklılıklar, rutinleşen hadiselerin alışılan trendinin üstüne çıkan gelişmeler yaşansa da ne yazık ki Baas diktasının sergilediği korkunç vahşet birçoğunu gölgede bırakıyor. Ama bunları da gündeme taşımamız, olan bitenlere göz atmamız lâzım.

Afganistan’da yerli işbirlikçilerin desteğiyle varlığını sürdüren işgalciler bir yandan hava saldırılarını ve cinayetlerini sürdürürken bir yandan da askerî güçlerini tamamen çekme planının takvimini belirleme hususunu yeniden tartışmaya, bu konuda kendi kamuoyunun da içinin rahatlamasını sağlama amaçlı açıklamalar yapmaya başladı.

Uluslararası emperyalizm Irak’ta olduğu gibi Afganistan’da da amaçladığını tam olarak gerçekleştiremedi. Bu ülkedeki işgale iştirak eden güçlerin birçoğu ya kendi halklarından gelen tepkilerle, ya bu işgalin sürdürülmesinin artık hiçbir anlamının olmadığı gerekçesiyle ya da kendi askerlerinin burada sürekli risk altında olmasının olumsuz sonuçlarına katlanmak istemediğinden dolayı çekilme ihtiyacı duydu. O yüzden ABD işgal güçleri büyük ölçüde yalnız kaldı.

ABD yönetiminin de kendini zorlayan iç sorunlarla önümüzdeki dönemde daha fazla meşgul olmak zorunda kalacağı anlaşılıyor. Ekonomik sorunlar her ne kadar dışarıya çok fazla yansıtılmasa da içeride konuşuluyor. Bu sorunlar sebebiyle eyaletler arasında dengeleme politikasına da tepkilerin büyüdüğü gözlemleniyor. Bütün bunlarla bağlantılı ve gittikçe büyüyen muhtelif toplumsal sorunlar da var. O yüzden ABD’nin artık yeni dönemde daha fazla kendi kabuğuna çekilme ve özellikle askerî işgallerin getirdiği yükleri kademeli bir şekilde üzerinden atma ihtiyacı duyduğu anlaşılıyor.

Afganistan’da son dönemde kara cephesini büyük ölçüde yerli işbirlikçilere bıraktığı, işgal güçlerini göğüs göğüse çarpışmalara sokmak istemediği, onun yerine hava saldırılarına ağırlık verdiği üstelik bu saldırılarda da çoğunlukla insansız hava uçaklarını kullandığı bölgeden gelen haberlerden anlaşılıyor. Aslında yerli işbirlikçilerin bu strateji üzerinde kafa yormaları ve çirkin bir oyunun maşası olmayı artık bırakmaları gerekirdi. Ama arkalarındaki emperyalist destekle arayı açmaları durumunda ülkenin halkı tarafından da kabul görmeyeceklerini bildikleri için üstlendikleri görevi yürütmeye devam ediyorlar.

İşgal güçlerinin insansız hava araçları aynı zamanda Afganistan sınırına yakın bölgelerdeki Pakistanlıları hedef alıyor ve sürekli katliamlar gerçekleştiriyor. Gerekçeleri ise buralardan Taliban’a yardım gönderildiği yani “dış destek” iddiası. Kendilerini Afganistan’ın özünden gelme bir yerli güç mü sayıyorlar acaba?

Başkan Obama, son seçimlere girmeden önce yaptığı açıklamalarda 2014 sonuna kadar Afganistan’dan tamamen çekileceği vaadinde bulunmuştu. Böyle bir vaadi aynı zamanda oy kazanmak amacıyla yapması ABD halkının artık Afganistan işgalinin devam etmesinden rahatsız olduğunu gösteriyor. Buna insanî değerlerle karşı çıkanlar var. Ama çoğunluğu kendi iç sorunlarından ve askerlerinin orada ucu görünmeyen bir dehlizde kaybolmalarına anlam verememelerinden dolayı itiraz ediyor.

Obama’nın çekilme takvimini 2014 sonuna göre ayarlamasının sebebi Afganistan’ın Nuri el-Maliki’si olan Hamid Karzai’nin iktidarını sağlama almak. Çünkü işgal ettiği bir bölgedeki askerî varlığına son verse de siyasi varlığının devam etmesini istiyor. Bugün Irak’ta el-Maliki sultasının sürmesi nasıl bir siyasi işgalse Karzai sultasının Afganistan’da sürmesi de öyle olacaktır.

Fakat bizim tahminimize göre ve ABD’yi kendi kabuğuna çekilmeye zorlayan sorunların günden güne büyümesi sebebiyle 2014 sonunu da beklemeyecektir. Zaten askerî yetkililerin açıklamalarından da işgal güçlerinin önemli bir kısmını çekmeyi ve sadece Karzai iktidarının yanında bostan korkuluğu görevi görecek az sayıda bir askerî güç bırakmayı planladığı anlaşılıyor. Bu açıklamalar Afganistan’da da Irak’ta uygulanan taktiklere başvurulacağını gösteriyor.