Yeni Knesset Aritmetiği
Siyonist işgalcilerin seçimlerinin, vitrinlerini dünya kamuoyuna alımlı yansıtmada kullanıldığına, hatta geçmişte siyonist işgalin dünyaya “Ortadoğu’nun demokratik ülkesi” olarak lanse edildiğine dikkat çekmek gerekir. Kendi yöneticilerini seçimle belirlemeleri Filistin toprakları üzerindeki gayri meşru hâkimiyetlerini asla meşrulaştırmaz ve askerî şiddetle yurtlarından çıkarılan Filistinliler de haklarına sahip çıkma kararlılıklarından, yurda dönüş haklarından vazgeçmeyeceklerdir. O yüzden biz Filistin toprakları üzerindeki gayri meşru sultadan “siyonist işgal” olarak söz etmeye devam edeceğiz.
İşgal parlamentosuna Knesset deniyor. Bu kelimenin de İbranicede meclis, toplu çalışma anlamlarına geldiği söyleniyor. Ancak kelimeyi kendi parlamentoları için özel isim olarak yerleştirdikleri görülüyor.
Knesset 120 sandalyeden oluştuğu için hükûmet kurmaya yeterli çoğunluk 61 sandalye ile sağlanıyor.
Siyonist işgal yönetiminin kurulmasından sonra Filistinlilerin yarıdan çoğu ölüm tehdidiyle yurtlarını terke zorlandı. Tüm tehditlere ve zorlamalara rağmen yurtlarında kalmaya devam edenlere de daha sonra “İsrail vatandaşlığı” vasfı ve kimliği verildi. Resmiyette de “İsrailli Arap azınlık” olarak niteleniyorlar. Biz bu nitelemeyi kullanmayıp “1948’de işgal edilmiş bölgedeki Filistinliler” diyoruz. Bu kesime her ne kadar dışlayıcı, ırkçı politika uygulanıyorsa da taşıdıkları kimlikten dolayı seçimlerde oy kullanma hakkı tanınıyor. Ancak Şeyh Raid Salah’ın liderliğindeki İslâmî Hareket işgal parlamentosu seçimlerini her zaman boykot etti. Solcu, ulusçu ve bazı muhafazakâr kesimlerden aday olanlar ve onları oylarıyla destekleyenler var.
Son seçimlerde “siyonist” kesimin sağ kanadını oluşturanlar 61, sol kanadını oluşturanlar 50, Filistinlilerin oylarıyla seçilenler ise 9 sandalye aldı. İktidar mücadelesi işgalci siyonistler arasında geçtiği için aşırı siyonist görüşleriyle öne çıkan partilerin yine çoğunluğu elde ettiği görülüyor.
Fakat seçim öncesinde iktidara ortak olan partiler bu seçimde büyük oy kaybetti. Bunun da iki önemli sebebi var: Birincisi, Gazze’ye yönelik saldırıda direniş karşısında yenilgi ve onun şartlarına göre bir ateşkese mecbur kalınması. İkincisi de ekonomik krizi çözmek için formül üretmek yerine onu askıya almaları.
Söylendiğine göre işgal yönetimi başbakanı Netanyahu bu sefer parlamentoda hükûmet kurmaya yetecek bir çoğunluk oluşturmayı hedeflediğinden “İsrail Evimiz” adlı bir partinin başkanı Avigdor Liberman ile ittifak oluşturdu. Fakat sonuçlar bu ittifakın ona bir şey kazandırmadığını aksine kaybettirdiğini gösteriyor. Çünkü zikrettiğimiz sebeplere ilaveten bu ittifaktan dolayı onun partisini terk edenler de oldu. Şubat 2009 seçimlerinde Likud tek başına 27, Liberman’ın partisi 15, toplamda 42 sandalye almışken, son seçimlerde birlikte 31 sandalye alabildiler.
Bizim tahminimize göre Netanyahu aslında zikrettiğimiz sebeplerden dolayı kaybedeceğini biliyordu. Ama parlamentoda en fazla sandalye alarak hükûmet kurmaya hak kazanan parti vasfı elde edebilmek için böyle bir ittifaka girdi. Fakat belki bu kadar kaybedeceğini tahmin etmiyor ve Kadima yahut İşçi Partisi’ni devreye sokarak koalisyona yetecek çoğunluğu oluşturacağını umuyordu.
Ancak beklenmedik bir şekilde Kadima Partisi barajın altında kalırken İşçi Partisi’nin beklediği oyların önemli bir kısmının da siyonist solun yeni gözdesi olarak öne çıkan “Burada Gelecek Var Partisi”ne kaydığı görüldü. O yüzden Burada Gelecek Var Partisi 19 sandalye alırken, İşçi Partisi 17’de kaldı. Ayrıca bu partinin yeni lideri Bayan Shelly Yachimovich , Netanyahu’nun liderliğinde bir koalisyona ortak olmayacaklarını açıkladı. Solun diğer iki partisi Hareket ve Meretz de 7’şer sandalye aldı.
Radikal siyonizmin iki kutbunu temsil eden Şas 12, Tevrat Yahudiliği Partisi 6 sandalye aldı. Bunların birincisi doğu yani Safardim yahudilerini, ikincisi batı yani Aşkenazi yahudilerini temsil ediyor. Yine bu kategoriye giren Yahudi Evi Partisi de 12 sandalye aldı. Netanyahu’nun bu üç partiyle ittifak kurmasına kuvvetli ihtimal olarak bakılıyor.
Filistinlilerin oylarıyla Knesset’e giren Demokratik Cephe 4, Birleşik Arap Listesi 3, Ulusal Demokratik Birlik de 2 sandalye aldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.