İdris Naim, hem şahin hem güvercindi!
İdris Naim Şahin, bilhassa BDP’lilerin korkulu rüyası olan İçişleri Bakanımız. Bakanlık görevinden alınıp yerine Mardin Milletvekili Muammer Güler getirilince sahte barış yanlıları neredeyse zil takıp oynadılar. Çünkü İdris Naim Şahin dönemi onların çanlarına ot tıkandığı günlerdi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan onun bakanlıktan alınışını bakın nasıl yorumluyor: “İdris Naim Şahin bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir, beladır. Ondan kurtulduğumuz için şükrediyoruz. Bir daha Allah Şahin’in yüzünü bize göstermesin.”
Sadece bu sözler bile Şahin için bir övünç kaynağıdır. Söyle bana dostunu sana seni söyleyeyim demiş atalarımız. Aslında Şahin’den müşteki olanlar Başbakan Erdoğan’dan ve AK-PARTİ hükümetinden mustariptiler. Netice itibarı ile arkadaşım Şahin, bu hükümetin politikalarını uyguluyordu. Ama onun kuyusunu kazmak isteyenler “Gözünün üstünde kaşın var” diyerek yola çıktılar. Şahin’in halktan birisi ile yaptığı şakalaşmayı bir CHP milletvekili yapsa “Halkçı” diye alkışlanırdı. Sıra ona gelince birden hedef tahtasına oturtuluverdi.
İdris Naim Şahin, yurttan oda arkadaşımdı, hatta ranza arkadaşım. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. Araklı, Türkeli, Ermenek, Devrekâni, Eleşkirt, Cizre ve Elmalı’da kaymakamlık yapmış, 1989’da da İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliği’ne getirilmişti. 1999’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel sekreter yardımcılığını yaparak onunla çalışma arkadaşı oldu ve AK-PARTİ’nin iktidar olduğu seçimde İstanbul Milletvekili olarak parlamentoya girdi, 61. hükümette de İçişleri Bakanlığı görevine getirildi.
Şimdi onun bakanlık koltuğuna oturduğu günlerde yine bu sitede aşağıdaki yazıyı kaleme almıştım, bir hatıra olarak tekrar yayınlıyorum.
“Oda arkadaşım İdris Naim Şahin - 19 Ekim 2011
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, üniversite yıllarında yurt arkadaşımdı.
Dahası oda arkadaşım. İki yıl aynı odayı ve aynı ranzayı paylaştık. O, benim üstümdeki ranzada yatardı. İkimiz de hukukta talebe idik. Yurt mu, İstanbul’da Fatih Camii avlusundaki tarihi bloklarda Vakıflar Öğrenci Yurdu vardı. Bereketli bir yurttu. Oradan vali, belediye başkanı, pek çok siyasetçi, milletvekili çıktı. En sonunda da bakan çıktı, İdris Naim Şahin. İnsanlar uzun süre kaldıkları odalarda maske takamazlar, gerçek yüzleri ile ortaya çıkarlar. İdris Naim, taa o zaman tertemiz, süt gibi beyaz bir arkadaştı, eminim bugün de öyle. Kaymakamlık sınavını kazanıp gittiğinde üzülmüştük.
2. Blok, 29 numaralı oda, yurttaki pek çok oda gibi sıkı dostlukların kurulduğu bir oda oldu. Burada Şahin’le ilgili ondan dinlediğim bir hatırayı sizlerle paylaşmak isterim.
İdris Naim Şahin, gerekli kurslardan geçtikten ve stajyer olarak yaptığı görevlerden sonra tayin olduğu ilk kaymakamlığında tuhaf, o kadar da hüzünlü bir olay yaşar.
Bir gün ilçenin nüfuzlu bir kişisi devletin arazisine dozerleri sokar ve inşaat için hazırlığa başlar. Tabii kaymakam Şahin, inşaatı durdurur. O nüfuzlu kişi yarım saatlik mesafeden valiyi alır getirir. Vali sorar:
2. Blok, 29 numaralı oda, yurttaki pek çok oda gibi sıkı dostlukların kurulduğu bir oda oldu. Burada Şahin’le ilgili ondan dinlediğim bir hatırayı sizlerle paylaşmak isterim.
İdris Naim Şahin, gerekli kurslardan geçtikten ve stajyer olarak yaptığı görevlerden sonra tayin olduğu ilk kaymakamlığında tuhaf, o kadar da hüzünlü bir olay yaşar.
Bir gün ilçenin nüfuzlu bir kişisi devletin arazisine dozerleri sokar ve inşaat için hazırlığa başlar. Tabii kaymakam Şahin, inşaatı durdurur. O nüfuzlu kişi yarım saatlik mesafeden valiyi alır getirir. Vali sorar:
- Neden inşaatı durdurdunuz?
Şahin cevap verir:
- Efendim, sizin bize verdiğiniz ilçe planında o arazi yeşil alan olarak gösteriliyordu. Üstelik hazine arazisi.
Vali diklenir:
- Hayır, sen bu adam orada gazino yapıp dansöz oynatacak diye mani oluyorsun. Ve oracıkta vali, İdris Naim Şahin’in imza yetkisini alıverir. Şahin’e de oturup hıçkıra hıçkıra ağlamak düşer. Bu olay, memleketine hizmet aşkıyla yanıp tutuşan bir kaymakamın ilk hüsranıdır. Ama o yılmaz... Hizmet aşkıyla çıktığı yolculukta İçişleri Bakanlığı’na kadar yükselir. Yolun açık olsun İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin. Bugün o vali yok, ama sen hizmet yarışında ön saflardasın. Ne mutlu sana...”
İdris Naim Şahin’i bugün bakanlıktan uğurluyoruz. Görevi halefi Muammer Güler’e devrederken gönlünün biraz kırık olduğu anlaşılıyor. “İnşaallah Sayın Güler de 11 ayda veda etmez” mealinde sözler sarfediyor. Bu hüznü anlıyoruz ama Başbakan Erdoğan’ın olaya baktığı yerde de değiliz. Şahin, sen zor zamanda zor bir görevi yüzünün akı ile yerine getirdin. Kürt ırkçılığını ve kan dökücülüğü bize başırseverlik diye sunan birisinin “Allah bir daha onun yüzünü bize göstermesin” sözüne muhatap olmuş bir adamsın. Sen çekileceksin, nöbeti başkaları devralacak ama AK-PARTİ mutlaka bu terör bataklığını kurutacak, sivrisineklerin sızlanması da bu yüzden değil mi?