Fethullah Gülen’in Balkon Konuşması
Ve şer ittifakı sandığa gömüldü. 30 Mart akşamını dost-düşman herkes heyecanla bekliyordu. Bilhassa Kadıköy’de son haftalarda iyice azan CHP zihniyetli bazı kendini bilmezler, başörtülü kadınlara sözlü sataşmalarda bulunuyor ve adeta tehdit ediyorlardı:
- 30 Mart akşamı Başbakan kaçacak ve artık siz de sokaklarda böyle başörtülü dolaşamayacaksınız, az kaldı buraları sizlere zindan edeceğiz!
Şaka değil, halüsinasyon değil, bu olaylar azgın kemalistlerin yoğun olduğu yerlerde sık sık yaşanıyordu. Şimdi bu zihniyet milletten okkalı bir tokat yedi. Başbakan Erdoğan’ın tabiri ile “Osmanlı tokadı”. Hem de öyle bir tokat ki taaa Pensilvanya’ya kadar uzandı bu tokat. Amerika ve İsrail’in kucağına oturup Erdoğan ve AK PARTİ iktidarına efelenen bu hoca müsveddesi, sadece Türkiye’nin milli menfaatlerine ve devlet sırlarına zarar vermekle kalmadı, kendi bünyesinde barındırdığı o pırıl pırıl fedakar insanları hem CHP gibi din düşmanlığı ile maruf bir partinin hizmetkarı yaptı, hem de aynı safta durduğu, aynı kıbleye yöneldiği Müslüman kardeşlerinin sırtından hançerlenmesi suçunu da işletti. Pensilvanya’daki çete reisi bu vebalin altında ezilecek şüphesiz. Artık dirisinin de ölüsünün de bu topraklara gelecek yüzü yok. Bir gün emr-i hakk vaki olursa, otoriteden izin alınarak İsrail’e defnedilebilir! Sosyal medyada espriyi patlatmışlar, Fethullah Hoca’nın avukatları seçimlerin iptali için mahkemeye başvurmuş. Zira Likud Partisi’nin (İsrail’deki iktidar partisi) seçmen kağıtlarında adı yazılmamış! Yani bu mesajı atan kafa, Gülen’in İsrail yanlısı olduğunun altını çiziyor.
Şimdi CHP’de kılıçlar çekilecek ve bir kasetle gelen Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimlerin hesabını verecek. CHP, Fethullah Gülen ve şürekası, tüm paralel çete hiçbir kitapta yeri olmayan her türlü alçaklığa tevessül ederek Erdoğan ve iktidarına karşı amansız bir savaş yürüttüler, ama nafile... Millet bu tuzağa düşmeyerek başta ABD, İsrail ve onların taşeronları olan Gülen ve CHP’ye ağır bir darbe vurdu. Başbakan Erdoğan da yaptığı balkon konuşmasında bir yandan birleştirici bir dil kullanırken, diğer yandan da bu çetenin yaptığı casusluk faaliyetleri dolayısı ile mutlaka hesaba çekileceklerinin altını çizdi. Şimdi kaybedenler ve AK PARTİ’nin zaferini hazmedemeyenler önce sokağa dökülmeyi, Taksim Gezi olaylarında olduğu gibi ortalığı kan gölüne çevirerek buradan Erdoğan’ı sigaya çekmeyi düşünüyorlar. Dünyadaki mazlum ve mağdur tüm Müslümanların umudu olan Erdoğan’a karşı bu kirli savaşı Pensilvanya’dan yürüten sahte hoca da kim bilir oradaki malikanesinin balkonuna çıkıp bir balkon konuşması yapmayı düşlüyordur:
- Ey İsrail’in otorite olduğunu kabul etmeyen ve onların mübarek cumhurbaşkanlarına “One minute” diyen Recep Tayyip Erdoğan ve onun iktidarına oy vererek, İsrailli dostlarımızı üzen tüm seçmenlerin başlarına taşlar düşsün, evleri ateş altında kalsın!